Bayadır yürüyorduk. Five Handler'in bizi bulacağından emindi. Bir şey de diyemiyordum. Çünkü dengesiz bir kadın ve ne yapacağı belli olmuyordu. Arkamdaki hissettiğim şey ile hızlıca belimde sakladığım bıçağı alarak oraya doğrulttum.
"oh, hiç değişmemişsin Anaya." Five'ın haklı olmasını sevmiyordum. Five beni kolumdan tutarak arkasına çekti kendisi de önüme geçmişti.
"seni arıyorduk bizde." dedi Five. Handlerin gülüşü büyümüştü.
"demek sonunda fikrini değiştirebildin Five." yüzünü görmüyordum ama dişlerini sıktığını anlamıştım Five'ın. Beni tuttuğu elinden kurtularak yanına geçtim ve gülümseyerek el salladım.
"birde ben." dedim.
"ne kadar hoş." dedi göz devirerek.
"bir daha ihanet etmeyeceğinize nasıl emin olabilirim?" diye ekledi.
"emin olamazsın." öksürerek Five'ın karnına dirseğimi geçirdim. Tabikide tüm planımızı mahvetmesine izin veremezdim.
"çünkü pişmanız. En iyi iki çalışanın olarak geri dönmek istiyoruz. Bence bu şansı elinin tersiyle itmemelisin Handler. " ikiside gözlerini kısarak bana baktı. Five bunu dememi sanırım beklemiyordu.
"sen en son kendi yılına gitmemiş miydin Anaya?" Hah tabikide bu ayrıntıyı atlayamazdı. İçimden göz devirmiştim.
"tekrardan zaman yolculuğu yaptım. Ve kendimi yine kıyamette buldum." kafasını salladı. Yalanıma inanmadığını biliyordum. Yüzünden belliydi bu.
"bu sizin son şansınız. Bir daha ki sefere acımadan öldürürüm. Sadece sizin gibi iki iyi çalışanımı elimin tersiyle itemem." son cümlesini bastırarak söylemişti. İkimizde bir şey demeden kafamızı salladık. Kolunu uzattı. Uzattığı kolu tuttum. Five da benim kolumu tutmuştu. Bundan pek memnun değilmiş gibi bir yüz ifadesi vardı Handler'in. Sanırım ömrüm boyunca en çok bu kadına göz devirmiştim.
Vote sınırını beklemeden attım ehe çünkü vote sınırının dolmasını beklemek istemiyorum sınır koymayacağım suanlık tabi vote verirseniz yinede mutlu oluruum optum muah