2.2

1.2K 92 27
                                    

Odamdan çıkarak mutfağa girdim. Kendime bir kahve yapmak istiyordum. Five da kahve yapmaya çalışıyordu. Ellerinin titrediğini fark ettim.

"daha orada dikilip izleyecek misin beni?" anlamıştı geldiğimi. Yanına gittim ve yapmaya çalıştığı kahvesini elinden aldım.

"bırak ben yaparım." bana baktı. Tekrardan almaya yeltendiğinde onu engelledim.

"noldu?" anlamsızca gözlerime baktığında titreyen ellerini işaret ettim.

"hiçbir şey. Ver şimdi kahvemi yaparım ben." kolumla onu geriye ittirerek başladığı kahvesine birkaç malzeme daha ekleyip ikimize de yapmaya başladım.

"otur Five. Yapıyorum işte zorlama." inatlaşmayı keserek sandalyeye oturdu ve beni izlemeye başladı. Kahveleri yapınca Five'ın kahvesini vererek yanına oturdum. Gözlerimi ellerine odakladım.

"o iğnenin içinde ne vardı?" gözlerimi ellerinden çekerek yüzüne baktım. Cevabını bilmediğini biliyordum yinede saçma bir şekilde sormuştum.

"biliyor gibi mi duruyorum Anaya!" birden bağırınca irkilmiştim. Sinirle kahvemi elime aldım ve mutfaktan çıkıyordum ki konuştu.

"dur. Bağırmak istememiştim." sesi deminki haline göre baya kısık çıkmıştı. Derin bir nefes aldım.

"bu ilaç bana bir şey yapıyor bilmiyorum." ona döndüm.

"sorun yok." kesinlikle vardı. Dünden beri bana bok gibi davranıyordu. Salona gidip Klaus'un yanına oturdum. Diğerleri de buradaydı. Hepsi farklı bir şeyle ilgileniyordu. Klaus ise kabız olmuş gibi oturuyordu. Bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Klaus ne yapıyorsun?" kıkırdadım.

"sözde uyuşturucuyu bırakmış." onun yerine Diego konuştu. Dayanamayıp kahkaha attım.

"daha çok kabız olmuş gibi duruyor!" bu dediğime herkesin kahkaha atmasıyla Klaus bana döndü. Kahvemden bir yudum aldım.

"sensin o kabız!" Klaus'un bunu demesiyle ağzımdaki kahveyi üstüne püskürtmüştüm.

"aman tanrım!" kahveyi elimden bırakarak gülmekten ağrıyan karnımı tutmuştum.

"ıyy Anaya!!" elimle dur işareti yaparak ayağa kalktım ve mutfağa girdim Five deliymişim gibi bana bakıyordu. Onu umursamadan peçete alıp Klaus'un yanına döndüm. Peçeteyi üstüne attım.

"al temizle." kahveyi elime alarak mutfağa giderken bitirmiştim. Lavabonun içine bıraktım. Aniden gelen baş dönmesiyle tezgaha tutundum. Gittikçe artıyordu.

"lanet olsun." fısıltı gibi çıkan sesimle Five bana baktı. Hızlıca sandalyeden kalkarak yanıma geldi ve belimden tutarak düşmemi engelledi.

"yinemi?" başımı salladım. Five'a tutundum.

"odana gitmek ister misin?" tekrardan başımı salladım. Boştaki eliyle bacaklarımı kavrayarak kucağına aldı. Birkaç saniye sonra beni koyduğu yumuşak zeminle ışınlandığımızı anladım. Baş dönmem birden durunca vücuduma çöken yorgunlukla gözlerimi açacak halim bile yoktu.

"Five." burada olup olmadığını kontrol etmek için seslendiğime elini saçımda hissettim.

"buradayım bebeğim."






yazma isteği gelmiyo vote verin azcık canim

𝑲𝜾𝒚𝒂𝒎𝒆𝒕𝒕𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin