Bölüm 1

1.4K 177 35
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Görsel anlamda kesinlikle sert değildi. Herhangi birinin rahat rahat öldürebileceği basit bir adama benziyordu. Uzun boylu ve zayıftı. İyi beslenmemiş ve çok hırpalanmış bir bedene sahipti ancak gözleri... İşte o gözler gerçek benliğini gizlemiyordu.

Sadist ruhu o gözlerde ayan beyan ortadaydı. Bunu gizlemiyor hatta gizlemeyi istemiyor gibi görünüyordu. Bulunduğu ortama ya kolay adapte oluyordu ya da sokaklarda olmaktansa bu dört duvar arasında olmaktan memnundu. Hangisi olduğu çok anlaşılmıyordu.

Bruno'ya yaptıklarından sonra sırasıyla erkekler üzerine gelmişlerdi. Onu yenmek isteyen ve gücünü tüm hapishaneye ispatlamak isteyenler sırasıyla hücresine girmişti ancak çıktıkları zaman aynı kişi olmaktan çok uzaklardı.

Genellikle girdikleri zaman hücre kapısına bir perde asıyordu. Gecelerce çığlık seslerinin yükseldiği oluyordu. Bazen gardiyanların bile rahatsız olduğu oluyordu. Birkaç kere Raquel'a şikâyet etmeye gelmişlerdi ancak kraliçe ona karışmıyordu bir nedenden ötürü.

Sessizce izlemeyi tercih ediyor gibi görünüyordu. Bir haftanın sonunda insanlar konuşmaya başlamışlardı. Hangisinin daha güçlü ya da ölümcül olacağını sorguluyorlardı. Kraliçe Raquel mı yoksa yeni gelen çaylak mı? Genç adam, erkekler arasında korku salmıştı bile.

Çete liderleri, uyuşturucu kaçakçıları, acımasız katiller, pedofililer ya da tecavüzcüler... Kimse onun karşısında durmak istemiyorlardı. Çoktan her biri emri altına girmişti bile.

Hapishane ikiye ayrılmıştı resmen. Kadınlar ve kraliçeleri Raquel'a karşılık erkekler ve yeni kralları olan bir çaylak. Herkes kimin bütün sistemi yöneteceğini merakla bekliyorlardı ancak onlar birbirlerine karşı hiçbir harekette bulunmuyorlardı.

Bazı şeylerin değiştiği net anlaşılıyordu. Kraliçe kendisine zevk vermesi için kimseyi tutmuyordu. Ne bir erkek ne de bir kadına kendisine dokunma izni vermiyordu. Çaylağın ise tercihi belli değildi. Kendisine saldıranlara işkence etmekten zevk alıyordu belli ki ama hiç kimseye özel bir amaçla dokunmamıştı henüz.

Genel anlamda oldukça sakin bir yapısı vardı. Hatta eğlenceli bir adamdı bile. Çevresinde onu lider görenlerle iyi zaman geçiriyordu. Çevresindekiler ondan korkmakla ona hayran olmak arasında gidip geliyorlardı. Kendisine zarar vermeye çalışan olmadığı sürece gerçek yüzünü de ortaya çıkarmıyordu.

Kimse adını sormamıştı. Daha en başında kraliçe bunu yok etmişti sanki. Adını söylemeye niyetlendiğinde onu susturduktan sonra kimse de niyetlenmemişti. Çaylak, diyorlardı. Muhtemelen gelecekte başka bir şey söylemeye başlayacaklardı.

"Onu bu kadar serbest bırak sizce iyi bir fikir mi, kraliçem?"

Sessizliği bazen çok özlüyordu. Ne yazık ki burada sükûnet bulunmaz bir nimetti. Herkes neden kararlarını sorguluyordu ki? Durumdan memnun olduğunu mu sanıyorlardı? "Neden bahsettiğini bilmiyorum" diye mırıldandı yemeğini yemeğe devam ederek.

Gloria, bu durumdan hiç mutlu değildi. Özellikle de o geldiğinden beri kimseyi yatağına almamasından çok mutsuzdu. Eskisi gibi değildi. Bir hafta önceki o güçlü ve zevk için yaşayan kadın gitmiş yerine bu durgun kadın gelmişti.

Bunların hepsi hiçlikten gelen o adam yüzündendi. Nedenini anlayamıyordu ama bu adamın varlığı kraliçelerini üzüyor gibiydi. Oysa yaptıklarının farkında değil gibi gülüşüyordu.

ÇÖL GÜLÜ- MİLYONLUK BEBEK FİNAL KİTABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin