ÇÖL GÜLÜ- MİLYONLUK BEBEK FİNAL KİTABI

FİNAL

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE  BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR...  EPİLOG BÖLÜMÜNÜ ATLAMAYALIM...BOL KEYİFLER...

"Sadece bir korumayla benim mekanıma gelecek kadar yürekli olmanız beni şaşırttı."

Dolores Crane, tam da anılarındaki Grace'e benziyordu. Kahverengi saçlar ve aynı renk gözler. Uzun boy ve çıkık elmacık kemikleri. Her iki kardeşinde gizleyemedikleri hesapçı bir gülümsemeleri vardı. İnce dudaklar için fazla kalın sürülmüş bir ruj.

Taehan, durumu anlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. Kraliçesinin tuhaf hallerini ve Kralının sürekli onu yönlendirmesini çözemiyor gibiydi. Dahası bu yer altı illegal gece kulübü canını sıkmıştı. Bu adamlar onun krallığını mı tehdit ediyorlardı bir de? Gece hayatı Coldoba ailesinin tek elindeydi bir de.

Azrail, sakin bir şekilde locada onun karşısına oturdu. Dolores, büyük bir koltukta oturmuştu. Hemen iki yanında bir kadın ve bir erkek vardı ve her ikisi de onunla sevişmeye çalışıyorlardı. Kapının girişindeki ve hemen Dolores'in arkasında duran korumalar göz korkutuyordu gerçekten de.

Üzerinde beyaz bir kumaş etek ve ceket takımı vardı. Çöl Gülü, tehditkâr ve rahat görünmeyi severken bu kadın tam bir iş kadını gibi görünüyordu.

Azrail ve Çöl Gülü kadının karşısına otururken Taehan onların hemen arkasında ayakta durdu. "Benim anlamadığım" diye söze başladı Azrail rahat bir şekilde geri doğru yaslanarak. "Bunca zamandır kız kardeşinin intikamını mı almaya çalışıyordun gerçekten?"

"Grace'in mi?" Dolores'in şaşkın sesi kahkahaya dönüştü. Sanki bu düşünceyi çok komik bulmuş gibi görünüyordu. "O aptal fahişe için neden zahmete gireyim ki? Çöl Gülü'nün hayranıydı ve ona köle olmaya çok istekliydi. Sonunda da hak ettiği gibi bir hücrenin kenarında öldü"

Kendisinin başka şeyler hak ettiğini düşündüğü açıktı. Ne yazık ki Çöl Gülü'nün öyle düşünmediği belli oluyordu. Diğerleri onun bu sessiz ve dalgın hallerini anlayamazlardı. Saçları yüzünü gizliyordu ama eğer o saçları yüzünden çekerse kana susamış gözlerini herkes görebilirdi. Bu sürprizi şimdi bozmak istemiyordu.

Açıkçası kafasında Grace ve Dolores'i karşılaştırınca ikisi de birbirinden beter geliyordu. Grace, Çöl Gülü'ne karşı saplantılıydı ve bunun bedelini Azrail'in ellerinde ödemişti. Dolores'e gelince... Onun sonu da çok farklı olmayacaktı.

Bacak bacak üstüne atıp geri doğru yaslandı. "O zaman derdin neydi?" diye sordu sakince. "Neden karımın üzerine saldırdın bu kadar hırsla?"

Dolores'in bakışları küçümseyen Çöl Gülü'nün üzerinde gezdirdi. Bu bakışlar kesinlikle Azrail'in görmezden gelemeyeceği bakışlardı. Kimse onun karısını küçümseyemezdi. Çöl Gülü, buna asla izin vermezdi. Ne yazık ki hala hayal aleminin derinliklerindeydi.

Genç kadın, dudaklarını büktü. "Bu ülkedeki en güçlü adamları harcadın" dedi en sonunda. "Derdim Çöl Gülü değildi. Derim sendin. Seni yok etmek için Çöl Gülü'nü harcamam gerekiyordu. Ne yazık ki adını hak edecek kadar güçlü ve dirayetli bir kadın"

O yüzden zaten onun karısıydı. Aksi düşünülemezdi bile. Bakışlarını Taehan'a çevirdi. Taehan, hala bütün bu aşağılanmalar karşısında Çöl Gülü'nün nasıl sessiz kaldığını anlamaya çalışıyor gibiydi. Neyse ki karısının titremeleri başlamıştı.

Çok az bir zamanları kaldığı belliydi. Bunu iyi değerlendirmesi gerekiyordu. "Buranın servisi berbat" dedi en sonunda tekrar Dolores'e bakarak. Rezil ışıklar, kötü müzik, gizli uyuşturucu satışı... Şimdiki gençlerin kalite anlayışı gerçekten çok kötüydü. Başını kaldırıp Taehan'a baktı. "Bize bir şeyler bulabilirsin değil mi? Ne sevdiğimi biliyorsun"