BUGÜN DOĞUM GÜNÜM OLDUĞU İÇİN SİZLERE BU BÖLÜMÜ HEDİYE EDİYORUM ARKADAŞLAR... ANCAK SÖYLEMEKTEN DİLİMDE TÜY BİTTİ. 35 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR. BU HİKAYE BİTMEDEN YENİ HİKAYELERE GEÇİLMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"Görev tamam"
"Görev tamam"
"Görev tamam"
İlk ses Lenka'ya aitti. İkincisi Skyla ve en son gelen ses de Eleanor'a. Kadınlar görevlerini yerlerine getirmişlerdi. Karısının sesini duymak Caleb'ın derin bir nefes alıp vermesine sebep oldu. Şu ana kadar ne kadar gerildiğini gerçekten fark edememişti. Şimdi ise üzerinden büyük bir yük kalkmıştı.
Oturduğu yerde geri doğru yaslandı ve elindeki telsizi masanın üzerine bıraktı. Ardından başını çevirip Golem'e baktı. "Küçük hanımın elinden kaçanda uçanda kurtulamıyor" dedi neşeli bir şekilde. Karısıyla övünmekten kendisini alamıyordu.
Golem memnun bir şekilde başını salladı ve bir homurtu koydu. Bu onun Eleanor'dan hoşlandığının ve kadına saygı duyduğunun bir göstergesi gibiydi çünkü adam gülümsemeye çalışmıştı. Daha ziyade kırılıp sonra birbirine yapıştırılmış bir bardağa benziyordu. Ancak bu da bir başarıydı.
Caleb başını çevirip korku dolu gözlerle ona bakan adama baktı. Korkmakta çok haklıydı. Onu kaçırıp kumarhanenin altındaki zindana hapsetmişlerdi. Duvardan sarkan zincirlerle hapsedilmişti.
"Karım gerçekten çalışkandır" dedi adama doğru bakıp kendinden hoşnut bir şekilde gülümseyerek. "Görev bilinciyle hareket eder ve hızlı iş bitirir. Ona karşılık ben biraz daha tembelim ve işlerimi yavaş hallederim." Hemen önünde duran viskiden bir yudum aldı. "Hatta senin gibi rezil insanlarla uğraşırken bunun keyfini çıkarmayı seçerim"
Adam üzüntü dolu bir şekilde inledi. Zaten eli yüzü kan ve göz yaşıyla kirlenmişti. Şimdi böyle bakınca Caleb'ın gözünde daha da rezil bir hale getiriyordu. Gözünün önünde devasa bir mikrop var gibiydi. Üzerine çamaşır suyu dökmek istiyordu ama çamaşır suyunun üzerindeki kıyafetlere bulaşma riskini göze alamıyordu. Eleanor çok sinirleniyordu o zaman.
Kaç saattir buradalardı acaba? Biraz abartmış olabilirdi gerçekten. Özellikle açık yaraların üzerine tuz döktüğünde neredeyse bir pişmanlık duymuştu ama adamın yaralarının mikrop kapmasını da istememişti.
"Yani şimdi kabul edelim cesedin güzel görünmeyecek. Hatta Golem'in senle işi bittiğinde tanınacak halde olacağını bile sanmıyorum"
Saatlerdir işkence görüyordu da öleceğini duyunca nedense daha çok ağlamaya başlamıştı. Herhalde ona bu kadar eziyet ettikten sonra hayatta bırakacak hali yoktu ya. Başını çevirip Golem'e baktı. "İnanabiliyor musun?" dedi bıkkın bir sesle. "İki haftadır bu adamın peşinde dolaştım ve o sadece bütün bu süre sonunda toplam yüz dolar bahşiş verdi"
Golem'in ağzından alaycı bir ses çıktı. Muhtemelen bu kadar çabanın sonunda bu kadar komik bir paraya gülüyordu. Caleb çalışanlarına karşı gerçekten cömert davranırdı. En küçük işte çalışan elemanı bile bir günde bu paranın iki katını alıyordu.
Böyle bir adamı takip etmek uğruna gece gündüz onu takip edip ki adam kesinlikle bir an bile yerinde durmuyordu. Bir insan hiç durmadan çalışıp, sürekli içip, kadınlarla eğlenip, dünyanın içkisini içip uyuşturucusunu kullanıp nasıl hayatta kalabilirdi ki? Bu herif zaten uzun yaşamayı düşünmüyordu belli ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL GÜLÜ- MİLYONLUK BEBEK FİNAL KİTABI
FantasyHERKES TARAFINDAN KORKULAN VE GERÇEK KİMLİĞİ HAKKINDA HİÇBİR ŞEY BİLİNMEYEN GİZEMLİ KRALİÇE GERİ DÖNDÜ. ÜSTELİK PEŞİNDE DEVLET VAR. AZRAİL, İKİ YIL BOYUNCA BU KADININ GERİ DÖNMESİNİ BEKLEDİ. ŞİMDİ ONU KORUMAK ADINA BÜYÜTTÜĞÜ BÜTÜN KRALLIĞINI ÖNE SÜR...