[ ⭑ 22 ] :: Tehdit, Benim!

375 49 22
                                    

The Champion: ATLANTIS

― ― ― ― ―

♪ # Halsey, Nightmare
♪ # Adele, Rolling in the Deep

― ― ― ― ―

XXII
Tehdit, Benim!

― ― ― ― ―

Haziran 2015
Kuzey New York, ABD

― ― ―

New York dışındaki büyük bir alana yeni inşa edilmiş olan Yenilmezler Üssü'nün giriş kapısından kırmızı, yeni model bir Lamborghini tozu dumana katarak girdi.

Park alanının çizgileri arasına hızlı ve mükemmel bir şekilde yerleştikten sonra kapısını geriye ittirip ayaklarını zemine bastı. Çizgiler arasına nasıl yerleştiğini kontrol etti, bu konuda ciddi bir takıntısı vardı. Yan koltuğa bıraktığı çantasını da aldıktan sonra kapıyı kapattı ve yapıya doğru yürümeye koyuldu.

Haziran sıcağı New York'u kavururken Astrea cam kapıların ardındaki soğuk hava dalgasının yüzüne vurmasıyla rahat bir nefes aldı. İçeri girdiği anda kendisine doğru gelen genç kadını fark ettiğinde gözündeki güneş gözlüğünü beline yaklaşacak kadar uzamış saçlarına doğru kaydırdı.

"Hoş geldiniz Bayan Stark," diyerek onu karşıladı Anna isimli teknisyen. "Bay Stark ve Yüzbaşı Rogers sizi ikinci toplantı odasında bekliyor. Birkaç misafiriniz daha var."

Astrea başını salladı gülümseyip. "Teşekkürler Anna. En kısa zamanda karşılama yükünü omuzlarından alacağım, biraz daha dayan."

Kadının cevabını pek dinlememişti, gülümseyerek karşılık verdikten sonra toplantı salonuna gitmek için asansöre ilerledi. Gereken komutu verdikten sonra asansörün kapıları kapandı ve bundan birkaç saniye sonra çantasındaki telefon titredi. Elini çantanın içine atıp telefonu bulduktan sonra ekrana dokunarak telefonu kulağına götürdü.

"Selam hayatım," dedi Pepper Potts'un ince ve güzel sesi. "Üsteki görüşmeyi hatırlatmak istedim."

Sırtını cama verip üzerindeki gömleğin düğmesiyle oynamaya başladı Astrea. Yüzünde bir gülüş vardı, Pepper'ın sesini duymak onu hep gülümsetiyordu. "Unutmayacağımı biliyorsun."

"Unutmazsın ama aksatırsın." Pepper'ın cevabıyla yakalanmış bir suçlu gibi güldü Astrea. "Beni tanıyorsun, ne diyebilirim ki?" Birkaç saniye sessiz kaldı. "Bu Diana için önemli."

"Peki Diana senin için önemli mi?" Pepper'ın sorusuyla Astrea afalladı. "Bunu hiç düşünmedim," diye cevap verdi. "Açıkçası, bilmiyorum. Sadece başladığım işi yarım bırakmaktan hoşlanmam."

"Bence Diana, şirket projelerinden daha değerli senin için." Pepper'ın yumuşak sesi ile Astrea omuz silkti. "Dediğim gibi, bu konuya dair kafa yormadım. Daha ilgi çekici işlerim vardı."

"Bende de çok ilgini çekecek bir şeyler var hanımefendi. Haftaya cumartesi, saat sabah sekizde ABD Yüksek Mahkemesi'ne çağrılıyorsun."

Astrea kahkaha attı asansörden inerken. "Hangi sebeple? Dünyayı kurtardım diye mi?"

Pepper, Astrea'nın görememesini umursamadan gözlerini yuvarladı. "İsterlerse seni yargılamak için en az yüz on sebep bulabilirler. Konu Sokovya, elbette. Ama zırhların planlarını paylaşmayı reddetmeniz de gündemde olacaktır. Evini ve özel çalışmalarını görmeyi talep edebilirler."

ATLANTISHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin