─「 The Champion: ATLANTIS 」─
― ― ― ― ―
♪ # Madilyn Bailey, Titanium
― ― ― ― ―
「 I 」
Ben Titanyumum!― ― ― ― ―
Nisan 2012
Manhattan, New York― ― ―
"Dur bakalım, doğru mu anlıyorum?" Astrea Stark'ın keyifli sesi kendisini New York'tan arayan babasının kulaklarına ulaşırken, Tony gözlerini devirmekle meşguldü. "SHIELD tesislerinde acil tahliye emri var ve senin bundan haberin yok, öyle mi? Şu korsan kılıklı herif seni reddettiğinden beri alıngan davranıyorsun, baba."
"İlgileniyor olsaydım haberim olurdu güzelim," dedi Tony kulenin terasına iniş yaparken, Astrea'nın hah diyen sesi hatta yankılandı bu esnada. Genç Stark tam konuşacaktı ki Jarvis'in mekanik ve nazik sesi araya girdi. "Efendim, SHIELD'dan Ajan Coulson hatta."
Astrea'nın kahkaha atan sesi duyuldu. "Bunları bana yutturamazsın. Seni her şeyden habersiz bırakmışlar ve şimdi de yardımına ihtiyaç duyuyorlar. Eminim ki tesisleri boşaltmalarıyla ilgilidir. Her neyse, yardımıma ihtiyacın olacak. Birazdan orada olurum."
Kızının neşeli sesine tam itiraz edecekti ki Astrea her zamanki gibi Tony'nin izin vermeyeceği bir şeye kalkıştığındaki hamlesini uyguladı ve lafını babasının ağzına tıkarak aramayı sonlandırdı, Tony ise bu duruma biraz kızgın biraz yılgın biraz da memnun bir şekilde nefes verdi ve gülümsedi. Kızıyla ilgili ne olurdu da gülümsemezdi ki? Tam kuleye giriyordu ki Jarvis tekrardan sessizliği bozdu. "Efendim, telefona bakmalısınız. Ne yazık ki Ajan Coulson ısrar ediyor."
Tony keyifle güldü kulağındaki bluetooth bağlantılı kulaklığı çıkarırken. "Cesur ol Jarvis, randevum var."
Tony kulaklığı masaya bırakırken Pepper'ın arkasında duran hologramları kapattı, yeni inşa edilen Stark Kulesi'nin enerji kaynağı olan ark reaktöre dair hesaplamaların olduğu hologram ekranı oluşturan huzmeler bu sayede dağılırken Pepper kendisi ve Tony için kadehlere şampanya dolduruyordu. "Bir kadeh daha çıkarmalısın," diyerek kadının yanına oturdu Tony, bunu duyan Pepper şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Astrea yolda."
Bunu duyan Pepper gülümsedi. "Palo Alto'ya döneceğini sanıyordum, hâlâ buralarda mı?"
Tony başını salladı gülümseyerek, kızından konu açılınca gülümseyişini engelleyemiyordu. "Her zaman oldukça inatçıydı ve ben artık onu zapt edemiyorum."
Telefon çalmaya devam ediyordu bu sırada, Jarvis'in sesi duyuldu. "Efendim, telefon. Protokollerime müdahale ediliyor." Jarvis'in sesinin kaybolmasının hemen ardından Ajan Coulson'un sesi yankılandı telefondan. "Bay Stark, konuşmamız gerekiyor.
Tony ise adamla konuşmamakta kararlıydı, telefonun hoparlörlerine yöneldi. "Tony Stark'ın günlük hayat modeline ulaştınız, lütfen mesaj bırakın."
"Bu acil," diye cevap veren Coulson'a, "Bip sesinden sonra acil mesaj bırakırsınız o zaman." karşılığını vermişti ki Tony, asansör kapıları açıldı, asansörden inen kişiler Ajan Coulson ve yanındaki Astrea Stark'tan başkası değildi. Kızını Coulson'ın yanında gören Tony şaşkınlıkla ayaklandı. "Bu kadar çabuk geleceğini düşünmemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATLANTIS
FanficKaranlık ve aydınlık birbirine hizmet eder, birlikte var olur. Bu yüzden aydınlık yok olduğunda beraberinde karanlık da yok olur, tıpkı karanlık yok olduğunda beraberinde aydınlığın da yok olacağı gibi. O, titanyumdu. İçinde aydınlığın da karanlığın...