ATLANTIS

[ ⭑ 25 ] :: Cehennem Sapağı

─「 The Champion: ATLANTIS 」─

― ― ― ― ―

♪ # Bring Me The Horizon, Deathbeds

― ― ― ― ―

「 XXV 」
Cehennem Sapağı

― ― ― ― ―

Mayıs 2016
Viyana, Avusturya

― ― ―

Quinjet'in hangar kapıları, Viyana Uluslararası Merkezi'nin helikopter pistine iniş yapmasından birkaç saniye sonra açıldı. İçinden inen genç kadının sol kolunda siyah bir ceket vardı, sağ kolunda ise kol çantasını taşıyordu. Güneş gözlükleri okyanus mavisi gözlerini örtüyordu. Esmer ve parlak teni siyah gömlek tarafından örtülüyordu fakat boynu ve gerdanı açıkta kalmıştı, boynunda, ucunda parlak ve oldukça pahalı bir kırmızı yakut bulunan pırlanta kolye takılıydı.

Pistin bina kapısı ucundaki görevliler hızlıca genç kadının etrafını sardı, bir avukat öne çıkıyordu. "Bayan Stark, hoş geldiniz. Görüşmeler başlamak üzere, sizi bekliyorduk."

Astrea gözlüklerinin üzerinden avukat kadına baktı, bu kadını tanıyordu. Stark Endüstrileri için çalışan en iyi avukattı, Anastasia Specter.

Astrea'dan herhangi bir tepki beklemedi Anastasia, son durum hakkında onu bilgilendirmeye geçti hızlıca. "Antlaşma metnini hızlıca inceleme fırsatım oldu, şartlar kabul edebileceğimiz ölçüde değil. Size şu anki metni sunmak niyetinde değiller, taleplerinize göre çok ufak esnetmeler yapmayı planlıyorlar."

"Bize hiçbir faydası dokunmayacak, sadece yalandan iyi niyet gösterisi." Astrea'nın sözlerini hemen onayladı Anastasia. "Wakanda Heyeti bizim tarafımızda ama yine de yeteri kadar güçlü değiliz. Görüşmeler boyunca elimizi zorlayacağız, sahip olduğumuz tüm kozları kullanarak sert oynayacağız."

"İstedikleri tek şey Yenilmezler üzerinde mutlak kontrol mü?" Yürümeye devam ediyorlardı, Astrea'nın kahverengi saçları hızlı ve sert adımlarından sebep omuzlarını ve sırtını dövüyordu. Gözlüklerini saçlarını yüzünden uzak tutacak şekilde başının üzerine yerleştirdi. "Sizin, Bay Stark'ın, Doktor Banner'ın ve Stark Endüstrileri'nin ar–ge çalışmalarını denetlemek istiyorlar."

Sert ve donuk yüzünde alaycı, buzdan daha soğuk bir sırıtış belirdi Astrea'nın. Gözlerindeki okyanus adeta buz tutmuştu. "Anca rüyalarında."

Asansöre ilerliyorlardı, demir kafesin kapıları kapandıktan sonra Astrea yanındaki avukat kadına döndürdü bedenini. "Beni az çok tanıyorsun Anastasia. Kurallar beni bağlamaz ama bu defa benim kurallarıma göre oynayacağız. Hiçbir şekilde taviz vermek yok, anlıyor musun? Bir yerden ufacık geçit verirsek sürekli oraya oynayacaklar. Gerekirse bugüne dek hükûmete verdiğimiz her türlü desteği geri çekmekle tehdit edeceğiz."

"Sizi anlıyorum," diye yanıtladı Anastasia, yüzünde kararlı ve cesur bir ifade vardı, Astrea bunu beğenmişti. "Yüzde yüzün daha azına razı olmayacağız."

Yüzüne yaydığı memnun gülüş çok şey ifade ediyordu Anastasia Specter için, kendisinden genç olsa da bu kadının memnuniyeti onun için manevi değer taşıyordu. Asansörün kapıları açıldı, Astrea inmeden önce Anastasia'ya doğru eğildi. "Bana Astrea de."