Olmamıştı, ölememiştim yine. Adnan Bey bir anda beni yakalamıştı. Ve yakaladığı an ona sinirli olmamıştım. Hüngür hüngür yine ağlamıştım. Ama şu an ona sinirliydim. Belki de kaderimde onun beni kurtarması yazıyordu. Belki de Allah bu acıyla yaşamamı vadediyordu. Bilemezdim.
Yine bir okul klasiği. Aras benimle bir konuşma yapmıştı. Giray'dan uzak durmakla ilgili. Ben ise omuz silkip yürümeye başlamıştım. Ben ölmekten bahsediyorum o bana Giray'dan uzak durmamdan bahsediyordu. O kadar saçma geliyordu ki insanların dertleri, amaçları.
"Şşt." Sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdiğimde Giray'ı gördüm. "Ben kimseye borçlanmayı sevmem." Dediğinde anlamsızca ona baktım.
"Sana dün.." Derken bir kağıt parçası gibi bir şey uzattı. Elindekileri aldığımda eski fotoğraflardı. "Bunlar." Dediğimde bir kadının hamile olduğunu gördüm.
Anne? "Annen ve baban." Dediğinde gözümden bir damla yaş döküldü. Ama bu sevinç gözyaşıydı. Sesli gülmüştüm.
"İnanmıyorum! Bunları nasıl buldun?" Diyerek sordum ona, ama hala fotoğraflara bakıyordum. Babam.. Annem.. Anne karnında olan ben..
"Buldum işte." Dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım. "Ailemle ilgili şeyleri getireceksen, bana hep borçlanmanı sağlayabilirim." Dediğimde güldü.
"Çok teşekkür ederim." Dedim ona minnet dolu bakarak.
***
"Bugün akşamki parti, sürpriz işi." Dedi Aras bana bakarak. "Başka birine sözüm var." Dedim yanından geçerek."Alazcığım, günün nasıl geçti?" Diye sordu Aslı Abla bana sarılırken. "Mükemmeldi biliyor musunuz? Gerçekten şu an çok mutluyum. Hayatımda ilk defa mutlu oldum." Dediğimde güldü.
"Neymiş bunun sebebi?" Diyerek sorduğunda çantamdan fotoğrafları çıkartmaya başlamıştım bile. "Annem ve babamın resimlerini ilk defa görüyorum." Diyerek fotoğrafları ona uzattım.
"Siktir." Diyerek mırıldanan Aras'ı duymamazlıktan gelmiştim. "B-bunları kim sana verdi?" Diyerek devam etti Aras.
"Sizce kime daha çok benziyorum?" Diyerek sordum Aslı Ablaya.
"Ş-şey bilmemki." Durdu. "İkisine de benziyorsun tatlım, mutfağa bir bakmam gerek." Diyerek resimleri bana verip gitti.
"Şimdi sen o partiye Girayla mı gideceksin?" Diye sordu Aras. "Evet." Diyerek yukarı çıkmaya başladım. Yüzüm gülüyordu. Gerçekten o kadar sevinçliydim ki. Kendime yeni bir sevinç dansı bile yaratmıştım.
***
Parti için bambaşka bir insan olmuştum resmen. Kısacık şortum, üzerinde ise sadece askılı atlet vardı. Tabi dolapta bulduğum deri ceketide geçirmiştim üzerime. Saçlarımı salık bırakmıştım. Ben. Saçlarımı salık bıraktım. Yüzümde tabiki makyaj yoktu. Siyah bir converse giyip aşağı indim. Tamam ben Giray'a onunla gideceğimi söylemiştim ama nasıl haberleşecektik? Sanırım orada birbirimizi görürdük.
"Tatlım." Duyduğum sesle arkamı döndüm. Adnan Beydi. "Efendim?" Diye sorduğumda tebessüm ederek bana yaklaştı.
"Arasla bir partiye gidiyormuşsunuz sanırım, dikkat etmeni istiyorum ve bu kredi kartı senin." Diyerek bana bir kredi kartı uzattığında kredi kartı uzattığında olumsuzca kafamı salladım. Şu kredi kartlarının amacını anlayamamıştım. Okuldaki kızlar birbirlerine kredi kartına gösteriyordu.
"Hayır Adnan Bey ben bunu kabul edemem." Dediğimde elimi açıp kartı içine bıraktı. "Hayır, yakında kendi paramı kazanacağım paranızı istemiyorum." Diyerek kartı yanımda duran bir sehpaya bıraktım.
"Bizim evimizin kuralları var Alaz, hiç bir yerde çalışamazsın ve lütfen Bey deme kırıcı oluyorsun. " Dediğinde omuz silktim. "Beni buraya getiren sizsiniz, üzgünüm." Diyerek kapıdan çıktım.
"Seninki gelmemiş." Dedi Aras dibimde biterek. "Adresimi bilmiyor." Dediğimde arabasının kapısını açtı. Sokağı aydınlatan farlar ve rahatsız edici motor sesini duyduğumuzda ikimizde kafamızı sesin geldiği yöne çevirdik.
"Siktir." Dedi Aras motor bu evin önünde durduğunda. Ben heyecanla izlerken motorundan inip kaskını çıkarttığı an saçlarını sallayıp eliyle düzeltmeye başladı. Giray.
"Alaz." Diyerek seslendi kapının girişinden. Ben ise arabanın kapısını kapatıp kapıya doğru yürümeye başladım.
"Korkar mısın?" Diye sordu Giray bir kask daha çıkartırken. "Hiç binmedim." Dediğimde gözlerini çıkartarak bana baktı. Kaşlarıyla motora binmemi söylerek ilk önce kendisi bindi. Daha sonra bende onun gibi yapıp motora bindim.
"Ellerini bana dola." Dediğinde nasıl yani dercesine ona bakmıştım ama o görmemişti. İki eliyle ellerimi tutarak beline doladı ellerimi.
"Korktuğun zaman söyle." Dediği an gaza basmıştı. "Korkuyor musun?" Diye sorduğunda başta ürksemde hayır cevabını verdim. "Hayır." Dedim net bir şekilde.
Onu dürttüğümde hızı biraz indirdi. Tekrar dürttüğümde bu sefer tamamiyle durdu. Kaskını çıkartıp arkasını döndüğünde bende kaskımı çıkartmaya çalışıyordum ama olmuyordu. En sonunda 'bela mısın?' Bakışını atarak kafamdaki kaskı çıkarttı.
"Rahatsız edici." Diyerek mırıldandım. "Partiye gitmek istemiyorum." Diyerek devam ettim. Dudağının bir kenarını kıvırdı ve tekrar önüne döndü.
"Kaskını tak."
"Rahatsız ediyor."
"Kaskını tak Alaz."
"Rahatsız ediyor."
"Alaz."
***
![](https://img.wattpad.com/cover/36480678-288-k813898.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
RandomDoğduğu an annesini ve babasını kaybeden bir kız. İçi, dışı karanlık olan bir kız. En son ne zaman güldüğünü bile hatırlamayan Alaz, 17 yaşında kimlerin yanında gülecek? ''Yaşadığınız acıyı yaşamayan anlamaz.''