Beni takip etmeyi unutmayın<3
Kapıyı açıp gelen kişiye baktığımda yarım saat önce sipariş etmiş olduğum pizzanın gelmiş olduğunu gördüm. Parasını ödeyip kapıyı kapattıktan sonra ağzımdan çıkan sevinç çığlığına engel olamadım.
Elimdeki pizza kutusu ile salona doğru ilerledim.
Salonda ki orta sehpanın üzerine indirip mutfağa koştum. Dolabı açıp içinden içecek bir şeyler aldıktan sonra yeniden salona ilerledim paytak adımlarla.Yemek yiyeceğim için çok mutluyum. Yemek yemeye bayılıyorum. Hayat felsefen nedir diye sorsalar yemek yemek derdim.
Elimde ki pizza diliminin üstüne biraz mayonez döktükten sonra ağzıma katacakken kapının çalınması sinirlerimi altüst etti. Homurdanarak kalkıp kapıya doğru ilerlerken deliğe bakmadan kapıyı açtım demek gibi bi klişe yapmadım.
"Kim o?" Diye seslendikten sonra tanımadığım bir kız sesinin "Karşı komuşunuz." dediğini duydum.Kapıyı açtığımda benim yaşlarımda bir kızı gördüm ve yüzüme gülümsemi yerleştirip bakmaya başladım.
"Merhaba ben Kim Jennie. Karşıya yeni taşındım ve suyumuz hala akmadığı için biraz su istemeye geldim."
Söylediği şeylere kafamı sallayıp onaylarken aklıma gelen şey ile duraksadım
"Jennie suyunuz yoksa muhtemelen elektrikte yoktur. İstersen bu gece burada kalabilirsin." Masum teklifim ile şaşırmış bir şekilde bana bakmaya başladı. Kararsız kalmışken arkasını dönüp evine tekrar baktı.İkilemde kalmış gibiydi. Gelse benim için çok iyi olur. Hem konuşacak birisini bulurum. Gözlerimi yeniden ona çevirdiğim zaman bana mahçup gözlerle bakıyordu.
Yana kayıp geçmesi için yer verdim. Geçerken konuşmaya başladı "Ah çok teşekkür ederim. Menajerime bir daha ki sefere ev seçimi yaparken daha dikkatli olmasını söylemem lazım." Menajerim demişti. Bunu içeride konuşabilirdik.
Kapıyı kapatıp arkasından salona doğru ilerlemeye başladım. Beraber salona girdiğimiz zaman konuşmaya başladı
"Waov evin dekorasyonu çok güzel...
Bu arada ismini soramadım." Gözlerini duvarda asılı olan resimlerden çekip yeniden bana bakınca konuştum."Adım Park Chaeyoung ama Rosé diyebilirsin." Başını sallayıp kendini bir koltuğa attı.
"Ee Rosé ne iş yapıyorsun?" sorduğu soruya gülümseyerek cevap verdim."Ben ressamım."
Jennie'nin gözleri açılırken konuştu "Bu güzel tabloları sen mi yaptın yani?" Sorusuyla kafamı sallayıp onayladığımda bu sefer ben konuşmaya başladım."Sen ne iş yapıyorsun Jennie?" Sorduğum soru üzerine konuşmaya başladı "Ben mankenim." dediği şey ile gözlerim hayranlıkla açıldı "Jennie çok güzel bir meslek umarım seviyorsundur." Dediğim şey ile kafasını sallayarak beni onayladı.
Midemin guruldadığını hissedince ayağa kalkıp masanın üstüne bırakmış olduğum pizzaya ilerledim. Elimle ona da gel işareti yapıp bağdaş kurdum. Yanıma geldiği zaman beraber oturup pizza yemeye başladık. Kola içeceğim zaman Jennie için bardak getirmek için ayağa kalktım.
Jennie bana şaşkınlıkla bakarken elimle dur işareti yapıp mutfağa ilerledim. Mutfağa girip bir bardak daha aldıktan sonra geri salona doğru yürüdüm.
Salona girdiğimde Jennie'nin telefonuna baktığını gördüm. Benim geldiğimi farkedince telefonunu indirip bana bakmaya başladı. Çok tombik yanakları vardı ve ben onları da yemek istiyorum.
Yerime tekrar kurulduğum zaman konuştu.
"Evde tek mi kalıyorsun?" Ağzımda lokma olduğu için kafamı sallayıp onayladım. İyice çiğneyip yuttuktan sonra aynı soruyu ona yönelttim. "Sen?""Bende tek kalıyorum." dudağını büzdüğü zaman elini onun bacağına koyup "Artık birbirimizdeyiz. Benden kurtulman imkansız Kim Jennie." güldüğü zaman bende gülmeye başladım.
Pizza bittiği zaman kendimi koltuğa attım. Doymuştum Jennie elinde ki telefonuyla yanıma oturup ınstagramını açtı.
"Hadi beraber fotoğraf çekip paylaşalım." dediği şey ile duraksadım benim kişisel bir hesabım yoktu.
"Instagram hesabım yok." duyduğu şey ile kedi gözleri kocaman oldu "Rosé bu devirde kim Instagram kullanmaz?!"
(Yazarın sevdiği çocuk jdjsndj)"Bilmem hiç gerek duymadım." geçiştirmek amaçlı verdiğim cevapla kafasını sallayıp önüne döndü. Ama yeniden dönüp konuşmaya başladı "Bana evini gezdirsene~" onaylayıp ayağa kalktığımda elinden tutup odaları gezdirmeye başladım.
Evim 3+1'di ve benim için yeterliydi. Odaları gezdirmeye devam ederken sona kalan odaya soktuğum zaman kendi kendine konuştuğunu duydum "Burası çok güzel."
Gülümseyerek bulunduğumuz odada onu serbest bıraktım. Gözleriyle her yeri incelerken konuştu "Tanrım, Rosé dekorasyonun çok iyi. Özellikle.." eliyle duvara Taehyung'a zorla astırmış olduğum bisiklet ve kaykayları gösterince gelen anılarla gülümsedim.
"Özellikle bu duvara asmış olduğun bisiklet ve kaykaylar çok güzel duruyorlar."
Başımla gülümseyerek onayladığımda tekrar konuştu."Tanrım bana kesinlikle evimin dekorasyonu için yardım etmelisin!"
"Tabi ki, neden olmasın?" Sevinçle gülümseyerek bana sarıldığında sarılmasına karşılık verdim.
İnsanları mutlu etmek bazen çok kolay oluyordu.
Neden başkasının mutluluğu ile mutlu olmayalım ki?
Mochipastah~
14.14
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐢𝐦𝐞𝐫𝐞𝐧𝐜𝐞 |𝐉𝐢𝐫𝐨𝐬𝐞
FanfictionMucizeler var, mesela birinin bakışları bile kalbinizi çiçek bahçesine çevirebilir. Bana bu duyguları, en güzel şekilde yaşattığın için teşekkür ederim, Park Jimin. #1 jirose <3 ©2022 |Mochipastah