23.Bölüm

614 17 8
                                    

Tolga beni de yanına alarak büyük bir savaş başlatmıştıştı. Şimdiyse ben cephede tektim üstüme bombalar da yağsa canımı korumaya çalışıyor Tolga hiç gitmemiş gibi onu Allah' tan diliyordum. Bir mucize olsaydı Tolga tam karşıma dikilip elimi tutsaydı. Dakikalarca soğuk betonda kaldım göz yaşlarım görüş alanımı daraltıyor hıçkırıklarım insanların bana bakmasına neden oluyordu. Bense hiçbirini umursamadan yere oturmuş ağlayarak giden yolcu kapısını izliyordum.

Gidemezsin Barçın! Savaş henüz bitmedi beni bu cehpede bir başıma bırakamazsın ben sana yenildim daha başbaşa bir savaşımız olacaktı. Bana bunu yapma lütfen dön artık.

Baygınlık geçireceğimi hissediyordum başım dönüyor midem bulanıyordu.

Gözlerimi kapatıp açtığım sırada önüme bir el uzandı. Kafamı kaldırıp baktığımda tanıdık silüet hafızama kazınıyor sevinç çığlıkları atmak istiyordum ama gücüm yoktu.

Elini tutup ondan güç alarak ayağa kalktım.
Beni kollarının arasına aldığında bende kollarımı ona dolamıştım.

"Beni affet, beni her şey için affet!

Kokusu ciğelerime hakim olurken konuşamıyor sadece başımı sallamakla yetiniyordum.

El ele havaalanından ayrıldığımızda bir benzinlikte durduk yakıt deposu dolduğunda benzinliğin marketine girdi bende biraz hava almak için arabadan indim sonrasında lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktığımda gördüğüm şeylere şaşkınlık duygularım zirve yapmıştı.

Oğulcan, Doruk, Ömer, Berk ve Kadir dedikleri çocuk Tolga' yı almış arabalarına bindiriyorlardı. Düpedüz kaçırıyorlar Tolga' yı!

Hızla Tolga' nın arabasına binip benzinlikten çıkmalarını bekledim. Çok geçmeden arabayı çalıştırdığım da bende anayola geçiş sağlamıştım.

Aracın az gerisinde takip ediyordum her geçen dakika daha da ıssız yollara giriyorlar ve ormanlık alana doğru ilerliyorduk. Sonunda ahşapa tek katlı bir bağ evinin önünde durdular. ağaçlarla kaplı yolun gerisinde iç kısma yakın bir köşede arabayı bırakıp yaya takip etmiştim onları.

Köşede saklanıp onları izlemeye başladım Tolga' yı alıp içeri götürdüler.

Saatler geçmişti bense evin arkası camın açıklığından gizlice onları izliyordum. Telefonu sessize alıp tekrar cebime attım.

"Bu gece buradasın Tolga, zaten seni merak edecek bir baban bile yok"

Oğulcan' ın saçma cümlesinin ardından Tolga' nın yüzünü incelemeye başladım. Üzülmüştü belli etmese de.

"Kızların olayını da amcamın olayını da iyi düşün Tolga belki sabaha kadar aklın başına gelir" dedi Kadir.

Zifiri karanlığın çökmesiyle onlar barakadan ayrılmışlardı.

Kapıyı bir kaç denemede açamayışım üzerine biraz uzaklaşıp bir şeyler aramaya başladım.

18 dakikanın sonunda gelip bulduğum odunu cama deniyordum.

"Belisa?"

Korkuyla elimdeki odun yere düştüğünde korkmuştum arkamdaki sesin tanıdıklığı üzerine gerimi döndüm.

"Sen nasıl çıktın?"

"Zor olmadı" diyerek gülümsedi.

"Hadi gidelim peri kızı, sen yorulmadan"

Her ihtimale karşı ormanın içinden orman girişine gitme kararı aldık. Araba orman girişindeydi.

Etrafı kalın tahtalarla çevrili bir arazinin köşesine geldiğimizde birilerinin kavga haline olduğunu gördük.

SON ŞANS AŞK | Kardeşlerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin