40.Bölüm

291 12 24
                                    

Keyifli okumalarrrr 💕

Bölüm şarkısını sizdee: ...

Salak salak bakışmalar devam ediyor kimse tek kelime etmeden birbirini izliyordu.

Şokun etkisinden kurtulup Tolga' nın yanından kalktım.

"Ne oluyor burada?" Dedi babası.

Ohh şimdi hapı yuttuk açıklayalım bakalım açıklayabilirsek.

Kadın beni baştan aşağı süzüp Tolga' ya döndü.

"Bu kız kim? Yine mi tek gecelik ilişkilerinden! Bari ne yapıyorsanız odada yapsaydınız?"

Kadının çirkin sözleri karşısında donup kalmıştım. Tolga ayağa kalkıp kadının karşısına dikildi.

"Ne saçmalıyorsun anne sen!"

Tolga' nın çıkışıyla kendime geldim.

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız? Çirkin ithamlarınızı kendinize saklayın. Bu şekilde konuşma hakkını kim veriyor size?"

"Gördüklerim"

Verdiği cevapla kan beynime sıçramıştı.

Hızla oradan ayrılıp üst kata çıktım. Eşyalarımı alıp üstümü değiştirdim ve aşağı indim.

Tolga salonda ailesi ile hararetli konuşma içerisindeydi. Beni gördüklerinde ikisi de başını öne eğip sustu.
Tolga ne anlatmıştı ne söylemişti bilmiyorum ama mahcup gözüküyorlardı.

"Kusura bakma kızım, ayıp ettik sana da"

Diyen adama baka kaldım.

"Kusura bakmayın ama eşinizin söyledikleri pek de yenilir yutulur şeyler değildi. İyi günler"

Gideceğim sırada arkamdan duyduğum adım sesleri yanımda kesilmiş kolumda bir el yer almıştı.

"Belisa nereye?"

"Tolga, gitmek istiyorum daha fazla duramam burada"

"Bekle bende geliyorum"

"Hayır, kendim gideceğim"

Tek kelime daha etmesine fırsat bırakmadan kapıyı açıp kendimi dışarı attım.

Hızla bahçeyi geçip evin sınırları dışarısına çıktım. Yolun ilerisindeki taksi durağını görüp oraya yürümeye başladım.

Müşteri bekleyen bir taksi şoförü de beni gördüğünde aracına yöneldi.

Araca geçtiğimde adama adresi verip yolu izlemeye başladım. Anneme gidiyordum. Her şeyi unutup onun yanında olmak istiyordum.

Kısa süre içerisinde Özkaya malikânesinin önüne geldim.

Taksiciye ücreti ödeyip araçtan indim. Bahçe kapısına vardığım sıra titremeye başlayan bacaklarım durmamı söylüyordu. Ne olmuştu ki şimdi? Cesaretim mi yoktu buna?

Vardı. Olmak zorundaydı. O kadar yıl o olmadan yaşamıştım bana bir açıklama borçluydu geçmişi geri getirmese de bugünü telafi etmek zorundaydı.

Yavaşça ev kapısına doğru yürümeye başladım. Sonunda ev kapısın önünde durdum ve tereddütle zile bastım.

Kapıyı evin çalışanlarından bir kadın açmıştı.

"İyi günler, Lerzan Özkaya evde mi acaba?"

"Lerzan hanım evdeler, kim geldi diyeyim?"

"Belisa Alaca"

SON ŞANS AŞK | Kardeşlerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin