35.Bölüm

321 16 42
                                    

Keyifli okumalarrr

Bölüm şarkısı: Kahraman Deniz - Suç Mahalli

Acılar eksilmez acılar azalmaz hatta acılar unutulmaz sadece alışılır. Kanayan yaraya alışırsın, kanın akarken çizdiği güzergah zihnine kazınır. Sızıya alışırsın yaranın yerini ezberlersin. Alışmak böyledir işte varlığından haberdarsındır ama yokmuş gibi davranırsın.

Aile albümümüze bakıyordum. Berk ise yanı başımda kendi aile albümlerini gösteriyordu. Komik bebeklik fotoğraflarımızı birbirimize gösterip kahkahalarla gülüyorduk. eskiler ne kadar güzeldi. Ne kadar mutlu bir bebektim. Annesiz ama mutlu bir bebek.

Halam vardı, meleğim vardı. Şimdi olmasa da.

Lerzan teyze elinde bir tepsi ile gülümseyerek odaya girdi. Tepside iki bardak süt ve bir tabak çikolata parçacıklı kurabiyeler mevcuttu.

Berk bana dönüp sırıttığında ne var anlamında başımı salladım

"En sevdiğinden"

Bende gülümsediğimde Lerzan teyze yanıma oturdu. tepsiyi bilgisayar masasına koyup yönünü bana döndü. uzattığı eli yavaşça saçlarımda gezindi.

Sonrasında gözleri elimdeki albüme kaydı.

yüzündeki tebessüm donarken odak noktasında babamın ve annemin fotoğrafı vardı.

annemin yer aldığı kısım omuz hizansından karalanmıştı. siyah bir sansür gibiydi.

"babanın yanındaki kimdi?"

"annem yani annemmiş"

çene kasları kasıldı ve endişeli bir ifade yayıldı yüzüne

"onu hatırlıyor musun?"

"Maalesef"

"peki hiç onu bulmayı düşündün mü?"

"eskiden hep gelsin isterdim, herkesin saçlarını örüp, ellerinden tutup parka götüren anneleri vardı. Benimde olsun isterdim annem gelsin, arkadaşlarıma bu da benim annem diyim isterdim. Birkaç kez evden kaçmışım onu bulabilmek için"

Yüzüne histerik bir gülüş yayılırken gözlerini gözlerimden bir an olsun ayırmadı. Dikkatle beni dinliyordu. Sadece gülmekle yetindiğini anladığımda devam ettim.

"Sonra düşündüm, o çocukların annelerinin yaptığı her şeyi bana da halam yapıyordu. O an dedim ki halam bile bana annelik yapmaya çalışırken annem anneliğinden kaçtı, sevse gider miydi?"

Gözleri dolduğunda bakışlarını kaçırıp elleri ile nemli gözlerini sildi.

"Belki mecbur kalmıştır?"

"Hiçbir mecburiyetin çözümü kaçmak değildir, üstelik çocuğunu bırakıp"

"Neler yaşadığını bilemezsin ki"

"O da benim o olmadan neler yaşadığımı bilemez. En iyisi hiç karşılaşmamamız"

Sertçe yutkundu. Dolan gözleri gittikçe bir noktaya odaklanıyordu. Dalgınca konuşmaya başladı.

"İllaki haklı sebepleri vardır, kimse çocuğunu sebepsiz yere bırakmaz. Belki babana çok güvendiği için gidebildi"

"Emin olun günün birinde bir bebeğim olsa ve ondan ayrılmak zorunda bırakılsam çözüm yolunu kaçmak da bulmazdım. Ve evet babama güveniyor oluşu ardına bakmadan gidebilmesine olanak sağlamış"

"haklı sebeplerimiz hepimizin var, hiç kimse hatasız olmaz kızım"

"hatalarım birinin hayatını mahvedecekse o an var olmamayı tercih ederdim."

SON ŞANS AŞK | Kardeşlerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin