hissetmek yeter mi

511 47 70
                                    

Nasıl geçtiğini anlamadığı dersler bir şekilde bitip öğle arasına girdiklerinde biraz endişelenmişti Yoongi. Pek cana yakın bir tip değildi üstelik dışarıdaki insanlar tarafından oldukça soğuk görülürdü. Kardeşinin arkadaşlarının onu sevmesini en azından yanında rahat olmasını istiyordu.

Pek aceleci olmayan hareketlerle sırasından kalkarak üzerini düzelttikten sonra merdivenlere yönelerek yemekhanenin yolunu tutmuştu.

Yemekhaneye varıp uzun yemek sırasının içinde kendine bir yer bulduğunda donuk bakışları öylece önünde yer etti. Kafasının içi bir süreliğine bomboş kalmış, arada bir ayakları sıra ilerledikçe aradaki boşluğu kapatır olmuştu. En sonunda tepsisine yemeklerden alıp yemekhanede gözlerini gezdirirken kardeşini ve onun yanında gördüğü arkadaşlarını fark edince adımları hızla oraya yönelmişti.

Yaklaştıkça sadece üçünün oturmadığını anlarken adımları yavaşlamıştı. Onların yanında gördüğü suretler çok yabancı olmasa da içindeki isteksizlik geri gelmişti. Yine de kardeşine geleceğim dediği için neredeyse yerde sürüdüğü ayaklarını devam ettirdi.

Masaya gelip Jimin'in yanına kurulurken masadaki tüm gözler ona dönmüştü. Ortama çekingen bir "Merhaba." bıraktığında onun sesinden çok daha farklı olacak şekilde şen şakrak merhabalar dökülmüştü masadakilerin ağzından.

"Tanıştırayım bu ağabeyim Yoongi. Abi Taehyung ve Jungkooku tanıyorsun zaten. Hoseok hyung; Taehyung'un ağabeyi. Seokjin hyung ve Namjoon hyung da Jungkook'un ağabeyi." Jimin, tanıdık olan sima ve isimleri söylerken sırayla o kişilere bakmış ve küçük bir tebessüm kondurmuştu yüzüne.

Namjoon ve Hoseok gerçekten çok yakın arkadaşlardı. Öyle ki okuldaki herkes onların arkadaşlığını bilir ve gerçekten de imrenirlerdi. Yoongi'den bir yaş küçük olmalarına rağmen Bay Min onu okula bir sene geç gönderdiğinden ötürü aynı dönem sınıfları oluyorlardı.  Seokjin'in ise aslında bu sene üniversiteye başlamış olması gerekiyordu fakay geçen sene okulda kaldığından bu seneyi tekrardan okuyordu.

Onlar hakkında önceden edinmiş olduğu bu bilgilere biraz şaşırmıştı. Pek umursamayarak dinlemiş olduğu şeyler bile aklında kalıyordu, buna hayret ederek bulunduğu anda kalmaya çalıştı.

"Memnun oldum." hepsine hitaben konuştuğunda onlar da gülümseyerek memnun olduklarını dile getirmişlerdi.

"Yoongi hyung bizimle oturmana çok sevindim Jimin gerçekten çok istiyordu gelmeni." Taehyung'un mutlu sesinin ardından acı dolu bi inleme geldiğinde Yoongi, Jimin'in tekmelediğini anlayarak gülümsemişti.

"Evet Yoongi Hyung. Hatta bugün geleceğini söyleyince ben ağabeylerime bizimle oturmalarını söyledim, ben söyleyince Tae de söyledi. Umarım senin için sorun olmaz." heyecanlanlı konuşuyor olmaları gülümsetmişti yüzünü Yoonginin. 'Demek ki Jimin gerçekten çok bahsetmiş ve gelmediğim için de çok yakınmıştı onlara.' diye düşünmüş ve buna da gülümsemişti içinden.

"Tabii ki sorun olmaz, hem belki iyi bile olmuştur." Yemeğini yiyen Namjoon kafasını kaldırarak Yoongi'ye dönmüş ve gülümseyerek başıyla onaylamıştı onu.

"Evet istersen sonrasında da bizimle yemeklere gelebilirsin, eğlenmeye yer arıyoruz zaten."

"Aramana gerek yok olduğun yer de bir yer sonuçta." Seokjin bilmişçe konuştuğunda Namjoon ona göz devirmiş Hoseok ise bir yandan gülerken bir yandan da 'yine mi ya!' diye sızlanmakla meşguldü.

Bir süre sonra herkes yemeğini yerken arada geçen konuşmalara gülen Hoseok kendini tutamayacak bir hale gelmişti. Masadaki herkes onun bu haline gülerken Namjoon da kıyafetinden tutup çekiştirirken kendisine gelmesi için uğraşıyordu.

cinnamon boy - namgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin