Onu er geç yakalayacağımı biliyordum. Biliyordum bilmesine ama etrafta olanları izlemekten bu hedefe yoğunlaşamıyordum. İnsanların tepkilerini ve ortaya çıkan bilgileri takip etmekten çok asıl hedefime odaklanmalıydım. Yine de Sena'nın yüzündeki üzüntüye bakınca içimden gidip onu teselli etmek geliyordu. Ama şimdi bunu yapamam. Hala "oyun" devam ediyor.
<Mesaj> 0507...: "Yaklaşık olarak her şeyi ortaya çıkarıp tüm bunları durdurma şansın vardı, ama yapmadın. Tüm bunlar öncekilerin başına gelmeyebilirdi. Kimden bahsediyorum?"
Hakan: "Valla bu sefer ben değilim hiç bakmayın."
Aslı: "Sen çıkamazsın zaten keko. Her mesajda farklı birinden bahsediyor, seninki geçti."
Herkesi izlediğimi çok belli etmeden izlemeye başladım. Selim ile iletişimi sağlayanın kim olduğu ile ilgili bir ipucu yakalamaya çalışıyordum. Acaba sırası geçmiş olanlardan biri miydi? Böylece hem kendi üzerinde dikkat çekmez hem de daha rahat hareket edebilirdi. Ezgi? Olamaz, ondan böyle bir şey beklemiyorum. Acaba Sena her şeyden habersiz gibi gözüken gerçek suç ortağı ve her şeyi gözümüze sokarak rol mü yapıyor? Hakanda o kadar zeka olduğunu zaten sanmıyorum. Sırası geçenlerin arasında pek kuvvetli bir aday yok gibi gözüküyor.
Ben bunları düşünürken Can Aslı'nın yanına gitti. Omzundan tutarak "Kusura bakma." dedi. Diğerleri pek umurumda değil ama arkadaşım olarak önceki olaylardan çok etkilendin." Bunu söyledikten sonra hepimize doğru döndü.
"Anladım ki susmak çok daha kötü sonuçlanıyor, daha farklı şeyler olsun istemiyorum. Evet, Selim atıyor şu an bu mesajları. Aramızda olmadığı için tahmin etmişsinizdir zaten. Ben bunu yakaladım dönemin başında, henüz pek bir şey olmamışken. Kimse kendisiyle ilgilenmediği için yanından geçerken ekranını görmeyeceğimi düşündü. Ama ufak bir miktar ve benim hakkımda bir şey yapmaması hakkında anlaştık. Bu kadar."
Aslı'nın daha fazla sinirlenmesini beklerdim ama pek tepki vermedi. Herhalde sinirlenmeye alıştığı için çok etkilenmedi.
Aslı: "Harika a***a koyim etrafımda bana yamuk yapmayan tek kişi sendin ama senin de dolaylı olarak zararın dokundu. Kendini korurken etrafındakileri korumayı gram akıl etmemişsin helal."
Biri daha elenmişti. Elenmişti doğru ifade midir bilmiyorum ama sırayla birileri için bu işkence bitiyordu. Sahi ya, ben bu zamana kadar bu kişinin hiç odak noktası olmadım. Benimle hiç uğraşmadı. Ne daha önce, ne de şu an. Sonda patlayacak bir saatli bomba gibi miyim? Hiç sanmıyorum. Öyle bir şey yapmadığıma eminim. Belki de gerçekten bana karşı kullanacağı bir silahı yoktur.Nil: "Tamam şimdi yeni mesaj falan gelmeden herkesin üstünü, çantasını falan arayabilir ve telefonuna bakabilir miyiz? Sesimizin dışarı nasıl çıktığını görelim."
Aytaç: "Hayır, bence onu yapmayalım."
Nil: "Neden?"
Aytaç: "Çünkü çantamı açmak istemiyorum."
-----------------
Gizem kategorisinde yüz binlik, milyonluk okunmalı hikayelerin arasında 28. sıraya çıkmışız. Hiçbir yerde reklam yayınlamadan, hikayenin kendisi hariç hiçbir yerde beğeni/yorum vb. istemeden bizi buraya getiren tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlarınızı Biliyorum
Misteri / ThrillerBir gün siz ve etrafınızdakilerin sırlarını açığa çıkaran, sizlerden istemeyeceğiniz şeyleri yapmanızı isteyen birinden mesajlar alsanız ne yapardınız? 12-B sınıfı, yeni bir öğretim yılına başlarken aralarından biri hakkında biri doğru biri yanlış o...