"Bir insanı kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin. Sevildiğinden emin olunca insanlar nasıl da cüretkâr oluyor."
_Chanyeol
Baekhyun'un bana beni sevdiğini söylediği bir gecedeydim. Bu gece diğer gecelerimden ayrıydı, tam da gece değildi aslında, güneş doğmamıştı ama sabahtaydık. Karanlığa ve soğuğa inat ben tepemde bir güneşle geziyordum. "Hem ben seni seviyorum." demişti. O kadar ütopik geliyordu ki yanlış duydum sanıp sormuştum. "Seviyorsun?"
"Evet seviyorum." dedi. O güzel sesiyle bana seviyorum dedi. Üzerinden saatler geçmişti, bomboş sokakta aptal aptal sırıtıyordum. Elimle yüzümü sıvazladım, gülümsememi kesmeye çalıştım ama olmadı. Baekhyun bu gece kalbindeki ismin ben olduğumu söylemişti. Nasıl sakin kalabilirdim ki?
Senelerdir seviyordum onu ama hiçbir zaman karşılık beklemedim, uzaktan sevmek beni tatmin ediyordu çünkü o yakınlık istemiyordu. Karşısına geçip dengesini bozmaktan deli gibi korkuyordum. Bu gece olanlar benim başımı döndürmüştü, içmeden sarhoştum. Baekhyun'a ocakta yemeğim, evde çocuğum var diyerek kaçıp gitmem de bunun en büyük kanıtıydı. Biraz daha orda dursaydım kapanacaktım güzel dudaklarına, kendime engel olamayacaktım ve bu her şeyi mahvetmek demekti.
Aldığım biraları ödemek için cüzdanımı çıkardığımda asla adını bilmediğim ama tüm mahalleyi ezbere bilen yaşlı teyze de biraları poşetliyordu. Parayı uzattım, "Bu eksik Chanyeol." dedi. Poşeti elinden aldım. "Beni seviyormuş." dedim. Birazdan çığlık atacak gibiydim. İnanılmazdı. "Ne diyorsun oğlum?"
"Beni seviyormuş."
"Ne diyorsun Chanyeol? Anlamıyorum oğlum, parayı eksik verdin."
"Olsun, beni seviyor sonuçta." ben teyzeyi, teyze beni dinlemiyordu ama birilerine bunu söylemek aşırı iyi hissettirmişti. Karşımdaki neyden bahsettiğimi bile bilmiyordu ama süper bir histi. "İyi geceler!" diye bağırdım çıkarken. "Bu para eksik diyorum sana!"
Koşar adımlarla eve yöneldim. Arkadaşlarıma da anlatmalıydım. Herkese söylemeliydim bunu. Byun Baekhyun beni seviyordu. Herkes bilmeliydi. "Hem ben seni seviyorum." demişti. "Evet seviyorum."
Merdivenleri üçer üçer atlayarak kapıya vardım. Anahtarım vardı ama kapıyı yumruklamayı tercih ettim. Diğerleri uyanıktır ama Jongin bu saatte uyuyor olurdu. O da uyanmalıydı. Herkes kalkmalıydı bu gece, Baekhyun beni seviyordu çünkü.
"Hayvan herif! Vurmasana geldik!" Kyungsoo kapının arkasından seslendi. Ben tekrar yumrukladım kapıyı. "Anahtarını unutmuştur." dedi. Sehun'la konuşuyor olmalıydı. Kapı aralandığında "İnsan gibi vursun o zaman!" diye bağırdı Sehun. Ben hiç ayakkabılarımı bile çıkarmadan içeri daldım. Kyungsoo ensemden yakalayıp çekti. "Çıkar ayakkabılarını yoksa seni Sehun yerine ben öldürürüm."
"Tamam tamam." dedim. Heycanıma saniyelik ara verip montumu ve ayakkabımı çıkardım. "Kyungsoo hemen masayı hazırla! Bu gece dağıtıyoruz." masanın üzerindeki kağıtları elimle toparlayıp koltuğa fırlattım. Sehun ağzı açık bana bakıyordu. "Ne gecesinden bahsediyorsun? Birazdan güneş doğacak. Bu saatte içilir mi?!"
"Baekhyun'dan geliyorum!"
"Belli." dedi Kyungsoo. Sandalyeyi çekip oturmam için işaret yaptı ama oturmadım. Yerimde dönüyordum. "Beni sevdiğini söyledi bana!"
Sehun ayağa kalkıp "Siktir!" diye bağırdı. Ardından Kyungsoo çığlık attı. İkisi sanki çocukları sınav kazanmış ebeveyn gibi birbirine sarılıp bağrışmaya başladılar. Ben de üzerlerine atladım. Zıplayarak bağırmaya başladık. "Seviyor!" dedim. Birbirimize sarılmış dönüyorduk. "Seni seviyorum dedi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kırmızı şemsiye | chanbaek
Fanfiction"Sana dokunduğumda ellerimi saatlerce yıkadığımı göreceksin, benimle bir kafeye oturamayacaksın, dışarda yemek yiyemeyeceksin, obsesyonlarım olduğunda saçma sapan hareketlerim olacak. Ben her şeyiyle kabul edilebilecek bir adam değilim." 15.03.22