final

1.7K 170 54
                                    

"Seni sevmek çok güzel, ama hissetmek bambaşka bir şey."
__

Alev saçan gözleriyle bana bakıyordu. Ben de koltuğumuzda şarabımı yudumluyordum. Tepemde dikilip bağırıp çağırıyordu. Beni de sinirlendiriyordu ama gerçekten tartışmaya enerjim yoktu. Onunla tartışmaktan nefret ediyordum çünkü sinirli birisiydi, gerçekten epey sinirliydi.

"Chanyeol.." dedim. Onun sesine oranla sesim aşırı sakindi. "Ayaktayken bir şişe daha getirebilir misin?"

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" elimdeki boş şişeyi alıp sinirle masaya bıraktı. Şişe sallana sallana devrildi ve yuvarlanarak yere düştü.

"Seni aldatmışım gibi davranıyorsun. Sakin olur musun artık?"

"Bana sakin ol demeyi kes! Çocuk ağzına girecekti..." ellerini saçlarına geçirdi. "Tanrım.. sana inanamıyorum şu an!"

"Aşkım, hiçbir şey yapmadım."

"Evet sorun da bu. Hiçbir şey yapmaman!"

Ailesiyle buluşmak için o kadar heycanlıydım ki Chanyeol'un gelmesine yarım saat kala apartmandan çıkmıştım. Köşede telefonumla oyalanarak onu bekliyordum.

Yanımda bir gölge oluştu. Başta o sandım ama kafamı kaldırdığımda tanımadığım bir yüzle karşı karşıya geldiğim için yaslandığım duvara mümkünmüş gibi daha da yaslandım. "Bir sorun mu var?" dedim yabancıya.

"Hayır.." dedi elini ensesine attı. "Rahatsız ettiğim için kusura bakma. Karşı apartmanda oturuyorum ben." caddenin diğer tarafını gösterdi. "Adım Jaemin." ardından elini uzattı ama görmemiş gibi yaparak sadece başımla selamladım.

"Seni sabahları görüyorum. Sanırım okula gidiyorsun."

"Evet."

"Bayadır izliyorum ama bir sapık olduğumu falan düşünme lütfen. Art niyetim yok. Sadece tanışmak, bir kahve içmek isterim sizinle."

"Üzgünüm..." dedim. Caddenin girişinde Chanyeol'un arabasını görünce telaş bastı. "Sevgilim var."

Adam gerçekten hayatının üzüntüsünü gözümün önünde yaşarken rahatsızca kıpırdandım. "Yine de benimle buluşmak istersiniz belki." cüzdanındaki kartı çıkartıp öylece uzattı. O sıra Chanyeol sinirle yaklaştığı için kartı aldım çünkü adamın yok olmasını istiyordum.

Adamın gitmesiyle Chanyeol'un yanıma varması aynı an da gerçekleşti. Derin bir nefes verdim. "Kimdi o?" dedi adamın arkasından bakarken. "Karşı apartmanda yaşıyormuş."

"Ee? Senden ne istiyor?"

"Kahve içmek istediğini söyledi ben de sevgilim olduğunu söyledim."

Kavgamız böyle başladı. Chanyeol gerçekten çılgına döndü. Adamın peşinden gitmeye falan kalkışınca eve çıktık.

Benim moralim ailesiyle tanışma işi iptal olduğu için bozuktu ama onun umrunda değildi.

"Adamdan kartını alıyorsun!"

"Uzatmak istemedim."

"Uzatacaksın Baekhyun."

"Chanyeol cidden abartıyorsun. Kartını da attım gitti zaten. Sakinleş artık." dedim. Etrafta birkaç tur daha attı. Ben de onun sakinleşmesini bekledim. Bu birkaç dakikayı aldı ama sakinleşmeye pek niyeti yoktu.

"Sana birinin yaklaşması deli ediyor beni." dedi.

Yanımı pat patladım. "Buraya gel." dedim. Durup yanımdaki boşluğa baktı. "Gelsene bir tanem." dedim. En sonunda omuzlarını indirip yanıma yaklaştı. Chanyeol dibime oturunca omzuna başımı yaslayıp sırnaştım. "Sakin ol artık. Başkasında gözüm yok. Başkalarının da bende olan gözleri umrumda değil. Seni seviyorum sadece."

kırmızı şemsiye | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin