"bi insan senin gibi birini arasa ama bulamasa yine de tüm ömrünü boşa geçirmiş sayılmaz."
_Odasındaydım, tam yatağının üzerinde.
Chanyeol bana bakıyordu, yatağının önünde duruyordu. Büyük bir gülümseme vardı yüzünde. Büyük bir şeyi başarmış gibi mutlu görünüyordu. O beni izlerken ben de odasına bakınıyordum çünkü Chanyeol'un konuşmaya niyeti yoktu.
Odasının bir köşesinde 2 tane gitarı vardı. Yatağının üstünde tablolar, tabloların bitiminin olduğu yere de bir çivi çakmış, kırmızı şemsiye takmıştı. Onu ilk gördüğüm gün bana tuttuğu şemsiyeydi. Dolabı beyazdı, yatağının örtüsü siyahtı. Odasında çok fazla eşya yoktu, sıradan bir yatak odasıydı ama en çok hoşuma giden şey, içeri girdiğim andan itibaren beni gülümseten, komidinin üzerinde duran ikimizin çerçeveli fotoğrafıydı.
"Ee?" dedim odayı incelemeyi bitirince. "Bakışacak mıyız böyle sabaha kadar?"
"Evet." dedi. "Lütfen."
"Saçmalama Chanyeol, buraya gel." yanımı pat patladım. "Geleyim." dedi. Yanıma oturdu, ellerini tuttum. "Odan güzelmiş."
"Evet, ilk defa bana da güzel geldi."
"Öyle mi?" dedim başımı ona çevirerek. O da bana bakıyordu zaten, burunlarımız birbirine sürtüldü. Chanyeol deli gibi utanıyordu bugün benden. Eğilip dudaklarına buse kondurdum, tekrar duvara döndüm. Onun şok içindeki bakışlarını hissedebiliyordum üzerimde.
"Baekhyun.." dedi. Duvardan ayırmadım bakışlarımı, bir hmm sesi çıkardım. "Eğer bir gün sana gül almayı unutsam bana kızar mıydın?"
"Hayır, beni sevdiğini biliyorum. Bunun için somut bir şeye ihtiyacım yok."
"Gerçekten seni her şeyden çok seviyorum. Aklımı alıyorsun."
"Biliyorum." dedim. "Sen de sevginin boşa gitmediğini bil. Kıymetini bileceğim, şımarmayacağım." Chanyeol'un bunun için endişe ettiğinin farkındaydım. Gül almazsa ona kızmam tamamen şımarıklıktı, gül sadece bir semboldü. Bizimse bir sembole ihtiyacımız yoktu. Yine de gül işini sevmediğimi söyleyemezdim, gülleri seviyordum.
"Öpebilir miyim seni?" dedi.
"Bunu sormadan yapsan daha iyi olmaz mı?"
"Rahatsız olmandan korkuyorum."
"Daha önce hiç sevgilin oldu mu?" dedim. Başını salladı. "Kaç tane?"
"Konumuzla ne alakası var bunun şimdi."
"Söylesene." dedim. Chanyeol gözlerini devirdi. "Saymadım." dedi. İçimi kıskançlık bassa da usulca salladım başımı. "Hiç öyle çapkın birine de benzemiyorsun."
"Çünkü çapkın değilim."
"Sayamayacak kadar ilişkin olmuş?"
"2 senedir ilişkim yok, çapkın olsam böyle mi olurdu?"
"Başkasını seviyorken sevgili yapmadığın için plaket mi bekliyorsun?"
"Sen cidden..." derin bir nefes verdi. "Bunu tartışmak istemiyorum. Senin kaç tane oldu?"
"Hiç olmadı, ilişkilere zamanım yoktu." dedim. Şimdi dünyanın en meşgul adamı da olsam Chanyeol'e ayıracak vakit bulabilirdim.
"İlkin miyim yani?" yüzündeki gülümseme genişledi. "Evet."
![](https://img.wattpad.com/cover/295621066-288-k772503.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kırmızı şemsiye | chanbaek
Fanfiction"Sana dokunduğumda ellerimi saatlerce yıkadığımı göreceksin, benimle bir kafeye oturamayacaksın, dışarda yemek yiyemeyeceksin, obsesyonlarım olduğunda saçma sapan hareketlerim olacak. Ben her şeyiyle kabul edilebilecek bir adam değilim." 15.03.22