Geçmişten Bir Hikaye

178 6 6
                                    

                                                                       12 Eylül 2006
                                                        Ceyda'nın anlatımıyla
Yorgunluktan gözlerimi açamazken saate baktım. Saat öğlen birdi ve benim yarım saat sonra uçağım vardı. Yani yavaş yavaş toparlanmam gerekiyordu. Bitirdiğim kahvemin bardağını çöp kutusuna attıktan sonra anneme ve babama yarım saat sonra uçağa bineceğimi ve telefonum kapalı olursa beni merak etmemeleri gerektiğine dair bir mesaj attım. Evet, 28 yaşında olmama rağmen bir çocuk gibi hâlâ annem ve babama ne yaptığıma dair mesaj atarım. Telefonumu uçak moduna aldıktan sonra arkama yaslandım. Dışarısı çok güzel görünüyordu. Yolcuyla dolan uçaklar kalkıyor, yerine yolcuları indirmek için gelen uçaklar iniyordu. Neden bilmem ama uçakları izlemek bana çocukluğumdan beri keyif verir. Bazı insanlar saçma olduğunu düşünür ama ben kesinlikle uçakları izlemenin saçma bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bence çok eğlenceli. Belki de ben garip bir insanımdır. Belki de ben uçakların geliş gidişini izlemeyi seven nadir insanlardan biriyimdir.

Dışarıyı izlemeye dalmışken uçağın kalkış saatinin yaklaştığıyla ilgili anons edildiğini duydum ve eşyalarımı toparlamaya başladım. Kapıdan geçtikten sonra uçağa doğru yürümeye başladım. Uçağın girişinde beni iki tane kadın hostes karşıladı. Küçükken hep pilot ya da kabin görevlisi olmak istemiştim. Bu isteğim gençlik hayatım boyunca devam etti ama babamın ısrarıyla bugün belki de çok iyi bir pilot olabilecekken genel müdür oldum. Babam ve annem hep benim hayatımı yönlendirdiler ben hep annemin veya babamın istediği şeyleri yaptım. Giydiğim kıyafetlerden tutun da yatma saatlerime kadar düzenlerlerdi ortaokuldayken. Lisede neyseki azalttılar ama yine normal bir çocuğa göre çok fazla kısıtlama yaşıyordum. Hatırlıyorumda üniversiteyi kazandığım yaz onlara ilk defa karşı gelmiştim. Tabii buna karşı gelmek denirse. Sadece kısıtlamalarımın azaltılmasını istedim onlardan. Tam iki ay boyunca onların hiçbir dediğini yapmayınca iki ay sonunda mecburen kısıtlamaları azaltmak zorunda kaldılar yoksa gidişim gidiş değildi. Şaşırtıcı şekilde üniversiteden sonra bana asla karışmadılar demek isterdim ama aklıma babamın Batuhan ile evlenmem için baskı yaptığı geldi. En son annem benimle konuşmuştu bu konu için.

Ve daha bayağı bir şey düşündüm. Sanırım hosteslere bakarken bunları düşünüp kalmış olmalıyım çünkü bir tanesinin uyarısıyla kendime geldim. Onlardan özür dileyip hemen yerime geçtim. Ben gittiğimde kimse yoktu o yüzden hemen cam kenarına oturdum bende. Daha sonra bir baba ve kızı geldi. Kız cam kenarına oturmak isteyince hiç ikiletmeden verdim cam kenarını. Bende severdim çocukken camın yanında oturmayı. Aslında hâlâ seviyordum ama çocukların sevdiğini bilirdim ve bu tatlı kızı kırmamak için hemen yerimi ona verdim. Babası da ortaya geçti. Kızının yanına. Yanlarına otururken onları duyuyordum. Annesi doktormuş. İngiltereye kongre için gitmiş onlarda annesini ziyarete gitmişler ve orada tatil yapacaklarmış. Biraz onları izledim. Çok mutlu görünüyorlardı. Bir an babamla beni düşündüm. Son bir senedir bana Batuhan ile evlenmem için baskı yapıyordu. Otelin ortağının oğlu ile evlenme fikri bana hiç mantıklı gelmiyordu. Üstelik Batuhanı sevmiyordum bile! Tamam, Batuhan arkadaşımdı ama o şekilde sevmiyordum ve sanırım sevmeyecektim de. Biraz evden uzaklaşmak için İngiltere tatilinin bana iyi geleceğini düşündüm ve yalnız gitmeye karar verdim. Ne annemi istedim ne babamı ne arkadaşlarımı... Sadece kendim gidecek ve biraz stres atacaktım. Başımdaki tek dert bu değildi. Babamın otellerinin Türkiyedeki genel müdürü olmak hiç kolay bir şey değildi. Hem işten uzaklaşmak hem de babamın sözlerinden kurtulmak için bu tatile gelmiştim ve bu ne kadar kalacağımı bilmediğim tatilde bunların hiçbirini düşünmeyeceğime dair kendime söz verdim. Saate son bir kez baktım. Saatin 14.00 olduğunu gördüm. Ve gözlerim yavaş yavaş uçağın havaya yükselmesiyle beraber kapanmaya başladı. Acaba bu tatilim nasıl geçecekti? Döndüğümde stres atmış olabilecek miydim yoksa daha da mı stresli olacaktım? Bu soruları düşünürken yavaş yavaş uyuyakaldığımı fark ettim.

Saat Kulesinin AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin