22. Bölüm

3 0 0
                                    

Aynı gün, Kerem'in anlatımıyla
Kumsal gittikten sonra Batuhan bana el işareti yaptı ve asansöre doğru yürümeye başladık.
Aslında, beni zorla yürüttüler desem daha doğru olurdu çünkü ellerimi ve ağzımı bağladılar ve koluma girerek zorla beni yürütmeye çalıştılar.
Zorlu ve uzun bir yolculuktan sonra beni idari katta kimin olduğunu göremediğim bir odaya getirdiler ve  içerideki oldukça rahat görünen koltuğa oturttular. Batuhan'da karşıma oturdu ve ayaklarımı koltuğa bağladılar. Kollarımı da bağladıktan sonra ağzımı açtılar.
"Nasıl hissediyorsun?" Batuhan konuşmaya başladığında odada sadece o ve ben vardık.
"Şu durumda iyi olmamı bekleyemezsin."
"Peki, Kumsal?" Anlamlandıramamış gibi kafasını salladı.
"Anlayamadım, kim?"
"Kumsal diyorum. O nerede kalacak?" Güldü.
"Kumsal'ı neden bu kadar çok düşünüyorsun?"
"Bir abi olarak ne yapmam gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyorum."
"Kumsal'ı bu kadar çok düşünme bence. Son zamanlarını onun yüzünden boş geçirmek istemezsin. Ayrıca, abicilik oynamayı da bırakmalısın." Son dediğine aldırmadan kalakaldım. Yani dedikleri doğruysa bu benim son gecem demek oluyordu. On altı yıllık hayatımın son gecesiydi bu gece. Düşünmesi bile korkunçtu. Kendi babamın beni öldürmek istemesi de daha korkunç olandı. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Daha on altı yaşındaydım. Ölmek için çok gençtim. Daha gerçekleştiremediğim hayallerim vardı, başarmak istediğim şeyler vardı. Ölemezdim, öldürülemezdim şu anda. Kendi babam beni şu an öldüremezdi.

İçimdeki Kerem her ne kadar ağlasa da dışarıdan soğukkanlı görünmeye çalışıyordum.
"O zaman bu son gecem demek oluyor?"
"Her şey babanın planladığı gibi olursa evet."
"Benden ne istiyor peki? Ben niye öleceğim? Bu olaylarla hiçbir alakam bile yok!"
"Babanın böyle canice bir şey yapmaması için ne kadar uğraştığımı tahmin bile edemezsin. Normalde insanlara karşı kozlarımı kullanmayı pek sevmem ama senin için bunu bile göze aldım. Bende onun açıkları vardı fakat onda da benim açıklarım vardı. Daha fazlasını da denedim ama yapamadım. Ne olur anla beni."
"Eğer söylediklerin doğruysa benim için bir şeyler yapmaya çalışmışsın, teşekkür ederim bunun için. Aslında söylenecek çok şey var ama neyse, bizim hikayemizde ben artık mantık aramıyorum. Ne olacaksa olsun artık. Şimdi benim ne yapmam gerekiyor? Beni neden çağırdın?"
"Tekrardan çok çok üzülerek söylüyorum ki bu gece son gecen. Bu gece yanında biriyle serbest bir şekilde takılabilirsin. Ne bileyim, çapkınlık yapmaya falan inebilirsin aşağıya. Sen seversin böyle şeyleri." Karşılıklı güldük. Doğru söylüyordu, eğlenmeyi severdim. Daha önce okulda olan davetlerden hatırlıyor olmalıydı. Yani, hepimiz yıllardır o okuldaydık. Görmese saçma olurdu.
"Saat on. Normalde on bir gibi burada olmamız gerekiyordu fakat biraz erken davrandık. Şimdi, bu akşam yanında ben, Hakan ya da Ceyda olacak şekilde aşağıda takılabilirsin. Yalnız olamazsın. Sen sormadan da ben söyleyeyim, Ceyda ölmeyeceğini düşündüğü için sesini çıkarmayacağını söyledi. Baban ona yalan söyledi. O da bu yalana inandı ve sessiz olacağını söyledi. Annene böyle bir yalan söylemedik. O da doğal olarak bizi zora sokacağı için onu seçeneklerinin arasına koymadık."
"Şu an o kadar berbat bir durumdayım ki bana 'kalk da eğlen' diyorsun. Bir düşünsene, nasıl yapabilirim bunu."
"Senden tek ricam bunu düşünürken olan her şeyi bir kenara bırak. Yaşadığımız her şeyi bir kenara bırakarak bu kararı ver. Sanki bunlar hiç olmamış gibi."
Son dedikleriyle beraber biraz düşündüm. Olayı her yönüyle ölçüp biçtikten sonra kararımı verdim.
"Ceyda benimle gelebilir." Bir an şaşırarak yüzüme baktı. Bu kararımı beklemiyor olmalıydı fakat ben onun da dediği gibi her şeyi bir kenara bırakarak verdim kararımı. Herkesi önceden de tanıdığım için pek zor olmadı. Bu gece Ceyda ile eğlenmek istiyordum.
"Şey, peki. Önünde duran sehpadan oda kartını alabilirsin. Görevliler seni çözsün, sonra onlarla odana çıkabilirsin."
Başımı 'evet' anlamında salladım. Beni çözdüler ve odama kadar götürdüler. Artık onlara alışmıştım, yadırgamıyordum.  Hatta bazı insanlara göre havalı bile görünebilirdim.

Odama girdiğimde yatağımın üzerinde şık ve yeni alınmış bir takım elbise gördüm. Siyah bir pantolonu, beyaz bir gömleği ve bordo çok şık bir ceketi vardı. Gömlek ve pantolon özenle ütülenmişti. Banyoda ise evdeki parfümlerim, her zaman kullandığım saç jölem ve deodorantlarım vardı fakat buradakiler yeni alınmıştı. Bütün olanları anlam veremez şekilde karşılarken bir görevlinin seslenmesiyle kendime geldim.
"Ceyda hanım şu anda odasında hazırlanıyor. İşi bittikten sonra gelecek ve bizlerle beraber aşağıya ineceksiniz."
Tam neden onların da geldiğini soracaktım ki gelmelerinin daha iyi olduğunu düşündüm.
"Tamamdır, teşekkürler." Daha sonra odada tek kaldım ve ilk önce hızlı bir duş aldım. Saçımı kurutup şekil verdikten sonra da üstümü giydim. Falat aklımın bir köşesi hala Kumsal'daydı. Sadece ne yaptığını merak ediyordum ve onunda beni merak ettiğini bildiğim için ona iyi olduğumu söylemek istiyordum. Masanın üstündeki kağıt ve kalemi görüncede Kumsal'a not yazmaya karar verdim.

Bu işimde bittikten sonra parfüm sıkıp çıktım. Çıktığımda dışarıda Ceyda hanımda vardı. Açık konuşmak gerekirse çok güzel olmuştu. Kırmızı yırtmaçlı bir elbise giymiş, buna uygun olarak da çok güzel bir makyaj yapmıştı. Saçlarını ise dalgalı yapmıştı. Kumsal'ın güzelliğini nereden aldığı belli oluyordu. O da sanırım beni beğenmişti çünkü gülümseyerek bana bakıyordu. Yine de ilk iltifat ondan geldi.
"O, Kerem. Bugün çok yakışıklı olmuşsun."
"Teşekkürler Ceyda hanım. Fakat gitmeden önce sizden bir şey rica etmek istiyorum."
"Dinliyorum."
"Kumsal için bir not yazdım." Kağıdı havaya kaldırdım.
"Bu notu Kumsal'a ulaştırmam gerekiyor. Bana yardımcı olur musunuz?" Derin bir iç çekti.
"Peki, senin hemen yanındaki oda. Biz şimdi asansöre doğru gidelim, sen de notu kapının altından içeri uzatıp kapıyı iki kere çal ve hemen sonra yanımıza gel ki seni görmesin."
"Peki Ceyda hanım, teşekkür ederim." Bana gülümsedi ve yanımdan ayrıldılar. Bende notu bıraktım ve kapıyı çaldıktan sonra hemen Ceyda hanımın yanına gittim

Saat Kulesinin AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin