16. Bölüm: Tatlı Makaronlar

8 1 0
                                    

Babamla xbox oynarken Kerem kapıyı çaldığında saat akşam dokuzdu. Babama telefon gelmesiyle beraber bende kalkıp kapıyı açtım. Babamla oyun oynarken bir saatliğine de olsa unutmuştum her şeyi. Kapı çalana kadar bir saatliğine de olsa eskisi gibi hissetmiştim kendimi. Kapıyı açınca Kerem'i karşımda görmemle her şey aklıma geri gelmişti.
"Hoş geldin Kerem. Gelsene." Diyerek elimle içeriyi işaret ettim.
"İyi akşamlar Kumsal. Batuhan bey, iyi akşamlar." Dedi arkamda duran babama bakarak. Babam dışarı çıkmak için hazırlanmış gibiydi fakat planlarımızda dışarı çıkmak yoktu.
"Hoş geldin Kerem. Siz içeri geçin ben birazdan aranıza katılacağım kusura bakmayın. Yarın bir müvekkilimle görüşmeye gideceğim fakat dava dosyasını otelde unutmuşum. Onu almaya gidiyorum."
"Peki baba." Dedim ve kapıyı kapattım.

Salona geçip oturduk. Aslında ikimizde sohbet etmek istiyor gibiydik fakat nereden başlayacağımızı bilmiyorduk. En sonunda konuşmayı başlatmaya karar verdim. Kerem ile okul dedikodusu yapacaktık. Ağabeyim ile okul dedikodusu yapmak zevkli olacaktı. Hem muhtemelen bana bütün bildiklerini anlatırdı.
"Sen kız arkadaşından ayrıldın mı?" Diye başladım. Şaşırmış gibiydi. Fakat sonra gülümseyerek cevap verdi.
"Sen benle dedikodu mu yapmak istiyorsun bakalım?" Dedi. Anlaması hoşuma gitmişti.
"Hadi ama! Abi kardeş dedikodu yapacağız işte. Hem senin popüler bir arkadaş grubun var."
"Yalnız bu abi kardeşlik meselesine çok alışmasan iyi edersin. Bu iş bittiğinde konuşmayacağız. Biliyorsun değil mi?" Bu dediğine bozulmuştum işte. Yani onun gözündeki değerim bu kadar mıydı? Yani, tamam bu durumdan bende çok memnun değildim fakat Kerem benim gözümde değerliydi.
"Biliyorum." Dedim bozulduğumu belli ederek. Daha sonra Kerem gülmeye başlayınca kendimi tutamayıp bende gülmeye başladım. Ne için güldüğünü bilmiyordum fakat istemsizce bende gülümsüyordum.
"Cidden inandın mı sen buna Kumsal?" Deyince şaka yaptığını anladım ve yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş azalmaya başladı.
"Sen bana şaka mı yaptın yani şimdi?"
"İtiraf ediyorum bu kadar bozulacağını tahmin etmemiştim." Dedi.
"Yooooo. Bozulmadım ki." Dedim fakat alttan gülmem kendimi açığa vuruyordu. Daha sonra gülmeye başladık.
"Kumsal benim için çok değerli bir kızsın sen. Seni bu olay bitince bile öylece bırakamam tabikide. Ben şu an senin için buradayım. Söz konusu sen olduğun için buradayım." Doğru söylüyordu fakat yaptığı şaka pek de komik değildi sanki.
"İtiraf ediyorum, baya bozuldum aslında."
"Seni mutlu etmenin yolunu söylesem beni affeder misin peki?"
"Neymiş beni mutlu etmenin yolu peki?" Diye sordum merakla.
"Makaron yemek!" Doğru bilmişti. Fakat nereden bildiğini merak ettim.
"Evet ama sen nereden biliyorsun?"
"Okulda az makaron yiyerek dolaşmıyorsunuz küçük hanım."
"Doğru." Dedim gülerek. O sırada telefonum çaldı. Arayan babamdı.
"Alo, efendim baba?"
"Kumsal benim birkaç işim çıktı. Sanırım çok gecikeceğim. Kerem için sıkıntı olursa evine gidebilir."
"Bir sorayım bekle." Dedim ve Kerem'e doğru yöneldim.
"Kerem babam biraz gecikebilirmiş. Saat geç oldu dersen eve gidebilirsin."
"Aslında saatin pek bir önemi yok çünkü evde annem de babamda yok. Bu gece evde tek olmak yerine burada sizinle olmayı tercih ederim açıkçası."
"Süper." Dedim ve tekrar babama döndüm.
"Baba Kerem'in bu gece ailesi evde değilmiş yani saat sıkıntısı yokmuş. Rahat olabilirsin yani."
"Tamam çok iyi. O zaman ben gelene kadar keyfinize bakın." Dedi ve telefonu kapattı. Akşam akşam ne işi çıktığını merak etmiştim ama sormak da istemedim. Sonuçta bende şu an tek olmak yerine Kerem ile olmayı tercih ederdim.

Daha sonra aklıma bir fikir geldi. Madem babam gecikecekti, niye makaronlarımızı kendimiz yapmıyorduk. Hem eğlenceli de olurdu.
"Bence makaronlarımızı kendimiz de yapabiliriz Kerem. Ne dersin?"
"Yani, olur ama sen emin misin? Zor bir tatlı olduğunu söylerler makaronun."
"Eminin, hadi kalk. Mutfak zaten şurası." Evimiz amerikan mutfak olduğu için çok fazla çaba sarf etmesine gerek yoktu mutfağa gitmek için. Kolundan çekiştirerek kaldırmaya çalıştım.
"Tamam kalktım Kumsal. Hadi bakalım. Umarım evi yakmayız." Dedi ben malzemeleri çıkarmaya başladığımda.

Saat Kulesinin AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin