2.8

21.6K 634 216
                                    

Sırf istediği karakter olmadığı için şahsime laf edenler iyi mi?

Yazma hevesim kaçıyor ve böyle yorumlar okunma sayısı arttıkça çoğalıyor. Fikrinizi belirtip eleştiri yapmanıza asla karşı değilim fakat saygı çerçevesi içinde yapıp, kırıcı olmasanız daha iyi olur.

Neyse

Pavelli bir bölüm bırakıp kaçıyorum 💃🏻

Pavel kolunun altında ki beni biraz daha kavrayarak avucunun içinde küçücük kalan tabletine yoğunlaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pavel kolunun altında ki beni biraz daha kavrayarak avucunun içinde küçücük kalan tabletine yoğunlaştı.

Nefes alamıyordum ve hâlâ sinirden etrafı bulanık görüyordum.

"Bıraksana be adam!" Kolunun altında olan başıma küçük bir öpücük bıraktı. "Laftan anlamaz mısın sen?"

Saatlerdir konuşmamın sinirini çıkarmak için beni sıkıca sarmalayan kolunu iteklemeye çalıştım.

En sonunda ani bir manevrayla beni kucağına oturtturdu. Yüzüm ağlamaktan kıpkırmızı bir şekilde olduğuna adım gibi eminken burnumu havaya kaldırdım.

"Hem nasıl buldun sen beni?"

Kıbrısa gitmiştik biz, diye tamamlamak istediğim cümlemi biz kelimesi durdurmuştu.

Biz, yoktu. Biz yoktuk.

Gülümsedi.

"Çok safsın." Sinirle ona baktım. "Gizliden çalışma odama girdiğinde, bilgisayarımdan İstanbul'da ki üniversite araştırmalarının geçmiş aramasını silmeyi unutmuşsun."

Utandığımı hissettim. Aldığım belgelerde o girdiğim çalışma odasına aitti.

"Türkiyenin üniversite kayıtlarının hepsini araştırmam fazla vaktimi alsa da şu an kollarımın arasında olmana değdi." Burnuma hızlıca bir öpücük bıraktı. "Ne yazık ki boşuna kaydını Kıbrısa almayı beklemişsin çünkü seni Rusya'nın en iyi üniversitelerinden birine yazdırdım."

Ciddi olduğunu anlamak için ona baktım. Belgelerini aldığımı biliyordu ama konusunu bile açmıyordu. Ve şu andan itibaren bilmediği şüphesi düşmüştü üzerime.

"Ama ben rusça bilmiyorum?"

Hadi ama Mezra,

"Öğreneceksin. Sana hepsini öğreteceğim."

Rusça öğretmenim olmadığın kalmıştı, deme istediğimi bastırdım.

Dudaklarımı büzdüğümde hâlâ sinirini üstünden atamamış olan bedenimi yan koltuğa attığımda tabletini bir kenara bıraktı.

Gözlerim doluluğundan ödün vermiyordu.

"Yavru ceylanım hâlâ bana kırgın mı?"

Eccedentesiast / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin