Yoongi
Öğlen Doyoungla, kayıt işlemlerini hallettikten sonra yemekhanede yemek yemiştik. O kadar sohbete dalmıştık ki, yemeklerimizi soğuk soğuk yemek zorunda kalmıştık.
Şimdi de, odaya yerleşmeye çalışıyordum. Oda baya genişti aslında. İki tane dolap, iki tane yatak, iki tanede çalışma masası vardı. Duvarda tablolar falan da vardı. Ve en güzeli, kocaman penceresi ve balkonu vardı. Çok güzel ışık aldığına emindim.
Giysilerimi dolabıma yerleştirdikten sonra, yatağımı düzenlemeye başladım. O sırada doyoung iki tane kahve bardağıyla odaya girdi.
"Yok ya, ben anlamıyorum. Cidden böyle elit bir mekanda böyle hırzoların ne işi var?"
Odaya girer girmez söylenmeye başlamasıyla, şaşkın şaşkın yüzüne bakmaya devam ettim.
Kahveleri masaya bıraktıktan sonra, dönüp bana baktı.
"Ay bakma bana öyle. Tanımıyorsun sen daha onları. İki gün geçsin göreceğim ben seni de"
Dudaklarımı bir birine bastırıp omuz silktim. Zaten kimseyle muhattap olmak istemiyordum. Ne aşırı sevinç, ne de aşırı stres ve ya korku yaramıyordu kalbime.
Az önce düzelttiğim yatağa oturup belimi duvara yasladım.
"Doyoung, sana bir şey söylemem lazım."
Kahvesini içerken gözucu bana baktığında, yüzümden olsa gerek konunun ciddi olduğunu anladığı için sessizce devam etmemi bekledi.
"Bu konuları aslında hiç konuşmak istemiyorum ama, gelecekte başımıza gelebilecek her hangi bir şey icin bunları sana söylemem gerek."
Yerinde sabırsızca hareket ettiğinde, bende rahatsız olmuştum.
"Şimdi şöyle ki, benim bir hastalığım var. Çocukluğumdan beri benimle olan bir hastalık. Kalp yetmezliği yaşıyorum küçüklüğümden beri. Sana bunları söyleme sebebim şu ki, ne aşırı sevinç yaşayamam, ne de aşırı gergin ve ya başka bir duygu yaşayamam. Bunlardan uzak durmam gerek"
Ellerini ovuşturarak sonuna kadar dinlemişti beni. Daha sonra hızla ayağa kalkıp yanıma doğru ilerledi. Tam yanıma oturup aniden beni kendine çekerek sarıldı. Burun çekme sesinden ağladığını anlayabiliyordum.
"Doyoung, ben az önce ne dedim?"
"Oh, evet. Sıkıntı yok tamam. İyiyiz biz iyiyiz"
Beklentiyle yüzüme baktığında, gülümseyerek dediğine karşılık verdim. Dost nasıl olunur, nasıl bulunur bilmezdim ama.. Ben galiba kendime en afillisinden dost bulmuştum.
İşte esas konulara gelene kadar idare edeceğiz böyle eudyeudjjsdb
Ve o hırzolar kimler acabaa?
Doyoung tatlı Tavşanım beniijmmmm
Yunki tüm kötülükler hastalıklar sizden hepinizden uzak olsun minik kedimmm <3
Neyse gidiyorum hade