19.

557 54 54
                                    

Taehyung

Hastaneden çıktığım gibi direkt üniversiteye gelmiştim. Yuta da benimle birlikte gelmişti.

Yolda gelirken, Soobini arayıp pisliğin nerede olduğunu öğrenmesini istemiştim. Sağolsun hemen öğrenip haber vermişti.

Şimdi gidip ümüğünü sıkacaktım. İçimde biriken tüm nefreti, kini her şeyi ondan çıkaracaktım.

"Taehyung ah, sakın üniversite dahilinde yanlış bir şey yapayım deme."

Tam kapıdan içeri girecekken, durup yüzümü Yutayla Soobine döndüm. Yanlış bir şey yapma ha?

"Sen bana ne anlatıyorsun?? Yanlış bir şey yapma öyle mi??? Onlar güpegündüz benim sevdiğim kişiyi üzecekler, ama ben bir şey yapmayayım öyle mi?"

Sonlara doğru bağırarak konuştuğumda, Yuta yanıma yaklaşıp yönümü yeniden kapıya doğru yöneltti.

Daha da bir şey demeden kapıyı açıp derste olduğu sınıfa doğru yürümeye başladım.

"Soobin sen git arabayı hazırla. Yolculuğa çıkacağız."

Soobin gittiğinde, önünde durduğumuz kapıya iki kez tıklattım. Öğretmenin sesini bile duymadan içeri girdim. Yuta da arkamdan girip kapıyı kapatti.

Gözüm ilk önce hocaya, sonra direkt şerefsizin gözleriyle buluştu. Gözümün içine korkuyla bakıyordu. Tabi her kurban celladını tanırdı.

"Hocam, Woojini dekan bekliyor."

Hoca ilk önce şüpheyle baksa da, daha sonra kafasıyla çıkmasını işaret etti.

Ondan önce dışarı çıkıp kapıda çıkmasını bekledik. Dışarı çıktığı an Yuta kapıyı kapattı. Elimi ensesine atıp, sürüklemeye başladım.

"N-ne yapıyorsunuz??  Bırak beni"

Günlerdir içimde bastırdığım psikopat ortaya çıkıyordu yavaş yavaş. Daha başına geleceklerden haberi bile yoktu.

~~~

Eski mahallelerden birine getirmiştik pezevenki. Bildiğim bir depo vardı, kimsecikler gelmezdi zamanında.

Arabayı boş bir yere parkedip, indik arabadan. Aynı şekilde sürükler gibi peşimizden götürdük içeriye kadar.

Daha sonra öne doğru ittirip yere düşmesini sağladım. Tam eğilip vuracakken, Yuta kolumdan tutup

"Dışarıda konuşalım ? Soobin başında durur itin."

Aslında hırsımı çıkarana kadar dövmek istiyordum ama, Yutayı şimdi dinlemesem daha kötü olacakmış gibi geldi o an.

Yuta beni önüne katıp dışarı çıkardı.

"Bak şimdiden söylüyorum, ne dersen de fikrim değişmeyecek."

Kafasını sallayıp lada girdi.

"Yoongi şu an hastanede, ve ben çıkmadan önce ona söz verdim. Senin başını belaya sokmana izin vermeyeceğime dair söz verdim. Hırsını çıkar bir şey demiyorum ama gerisini bırak polisler halletsin."

Cevap olarak hiçbir şey demedim. Çünkü kendimi kontrol edememekten korkuyordum. Daha fazla dışarıda durmadan içeriye doğru adımladım.

"Lütfen beni bu sözün altında ezdirme, Taehyung."

İçeri geçip üzerimdeki ceketi çıkarmaya başladım. Oysa korkuyla gözlerime bakıyordu.

"Böyle itliği yaparken, tam olarak ne düşünüyordun? Yani yürek mi yedin?"

Hızla kafasını sallayıp dizlerinin üzerine kalktı. Tam bir şey söyleyecekken yüzüne bir tane yumruk geçirdim. Hızımı alamayıp üzerine doğru eğilip ikincisini de attım.

"Sen. Kim oluyorsun da. Benim hayatımın merkezindeki kişiye. Dokunuyorsun?? Seni. Buraya. Gömerim. Duydun mu beni??"

Her sözden sonra bir yumruk geçiriyordum yüzüne. Onu yüzündeki kan ellerimi kaplamıştı. Yakasından tutup öne doğru sürükledim. Biraz daha yükseğe kaldırıp yüzüne bir tane de tekme geçirdim.

Yuta hızla yanıma gelip beni geriye çekti. Ben daha bitti dememiştim.

"Bırak beni. Sakinim korkma sakinim."

Yüzüme emin olmak ister gibi bakış attı. Ciddi olduğumu gördüğünde, yavaşça geriye çekildi.

Rahatsız olacaklar okumasın lütfen. Olumsuz davranışlar var.

Bende cebimdeki çakmağı çıkarıp şerefsiz köpeğin üzerine doğru yürüdüm. Kan olmuş gözleriyle, görebildiği kadar bakmaya çalışıyordu etrafa.

Üzerine oturup, yüzüne doğru yaklaştım.

"Doktor bana Yoonginin bedeninde cinsel istismara rastladık dediğinde, öldüm biliyor musun? Daha sonra yanına gittiğimde, boynundaki izleri gördüğümde ikinci kez öldüm. Ama seni öldüremiyorum. Çünkü benim masum sevgilim ona bu kötülüğü yapan adamı bağışlıyor."

Yarı baygın şekilde, bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Çakmağı açıp,

"Sen şimdi ağzını açacaksın bende ucundan biraz alacağım tamam mi? Acımayacak korkma"

Gözlerini olabildiğince büyütüp kafasını sağa sola sallamaya başladı. Korkuyordu. Kim bilir Yoongi ne kadar korkmuştu.

Burada kestim Çünkü geri kalan kısmını yazamazdım. 

Umarım linçleyen olmaz çünkü böyle iğrenç insanlara hep bunu yapmak istemişimdir.

Neyse gideyim ben muaah (sadece yarimi öpüyorum)

lemonade | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin