kaybetme korkusu 2

792 48 15
                                    

Evet sonunda bölüm yaza bildim
Kusura bakmayın 🤭

Bölüm şarkısı: Red- Nefes Bile Almadan

Berk odasında oturmuş düşünüyordu. Haklıydı Aybike, sonunan kadar haklıydı. Aybike'nin ilk geldiği zamanları düşündü, ne kadar çok kırmıştı onun o güzel kalbini, ne kadar ağlatmıştı o ele gözleri...
Tam bir pislik gibi hissetti, bu kadar kötülüğü yapcak ne var dı ki? Hiç bir şey yoktu, koca bir hiç bir şey.

Kızı ilk gördüğü an dikkatini çekmişti. Güzeldi, çok güzeldi... Ama bunu bir türlü kabullenememiş pislik gibi davranmıştı. Harika'nın Aybike'nin günlüğünü okuduğu an, Aybike'nin onu beğendiğini ilk duyduğu an, mutlu olmuştu. İlk kez biri Doruk'u değilde kendisini seçmişti. Ama ardından duyduğu cümle, bir kez daha gerçeği yüzüne vurmuştu. " Ama keşke Doruğun kuklası olmasa.. " Gerçekten öyle miydi diye düşündü Berk. Evet öyle di, onun Doruğu kaybetmemek için yaptığı şeyler, onun kuklası olduğumu düşündürmüştü belki. Ama o sadece arkadaşlarını kaybetmek istememişti. Kimse sevmemiştiki onu, annesi ile babası bile... Babası kendini bildi bileli evden, kendisinden ve annesinden uzaktı.. Annesi ise kendisi ile ilgilenmek yerine, babasının peşinden koşmustu, yada sürekli camia ile takılmıştı.. O da sevgiyi arkadaşları tarafından bulmaya çalıştı. Melisa, bir zamanlar sevdiği kızdı yada sevdiğini düşündüğü kız.. Farklıydı o, herkese sevgi doluydu, belki bu yüzden diye düşündü Berk.. Sevgi açlığını herkesi iyi davranan Melisa ile kapatacağını düşündü, herkes gibi beni de sever diye düşündü. Taki Aybike gelene kadar..

Aybike ona bildiği her şeyi unutturmuştu, onun sayesinde bunca zamandır aşık olduğu Melisa'ya aslında hiç aşık olmadığını anladı. Çünkü ilk kez aşkı Aybike ile tatmıştı. İlk kez birinin onu sevebileceği Aybike göstermişti ona. Kız onu çok seviyordu.. O kadar kötülük yapmama rağmen beni affetti, hiç bir zaman yaptıklarıma yüzüme vurmadı, ve yine hoşlandığını ilk açıklıyan yine oydu diye düşündü. Aybike gibi birinin sevgisini hakedecek ne yaptım diye düşündü, onu her şeye rağmen seven kızı üzmek dışında.. Birden içine garip bir his sardı, daha önce hiç hissetmediği bir his. Kalbi şıkıştı bir an, bu kesinlikle iyi bir şey diye düşündü Berk.

Onu bu düşüncelerden sıyıran çalan telefonuydu. Doruk arıyordu. Sıkıntıyla açıtı telefonunu.

"Ne var Doruk, ne oldu? "

Ama karşıdan gelen iki cümle dünyasını başına yıkmaya yetti.

"Hastanedeyiz,
Aybike kaza geçirmiş... "

...

Berk o evden nasıl çıktığını, arabaya nasıl bindiğini hatırlamıyordu. Aklında sadece iki cümle vardı.
"Aybike kaza geçirmiş, Aybike kaza geçirmiş, Aybike kaza... " Hiç olmadığı kadar hızlı sürdü arabayı, kısacık yol ona bir ömür gelmiş gibiydi. Hastane geldiği an direk danışmaya gitti.

"Aybike.. Aybike Eren, ka-kaza geçirmiş. Böyle ela gözlü, kıvırcık saçlı.. " Danışman karşısında kızarmış gözler ile bakan adama baktı ardından kayıt işlemlerine. Berk bile ne zaman ağladığını bilmiyodu.

"Aybike Eren ameliyathane de. "

"Ameliyathane nerde? "

Cevabı bekleyemeden arkadan gelen Doruğun sesini duydu.

"Berk? " Berk Doruğu görür görmez yanına koştu.

"Nerde, Aybike nerde Doruk? " Doruk perişan halde gördüğü arkadaşını ameliyathanenin yanına götürdü.

Berk ameliyathanenin önüne geldiğinde perişan olmuş erenleri gördü. Koltukta kendinden geçmiş Şengül hanım, onu teselli etmeye çalışan ama kendiside perişan durumda olan Orhan Bey. Duvarın dibine çökmüş ağlamaktan gözleri kızarmış Oğulcan, diğer koltukta ağlayarak Emel'e sarılan Asiye, ve ameliyathanenin kapısana önüne çökmüş, ellerine bos gözler ile bakan Ömer.. Transa geçmiş gibiydi Ömer.
Sayıklıyor du.

Moon PieceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin