Şoğuk koridora çökmüş oturuyordu Berk. Neler olmuştu öyle.. Bir saat önce birlikte güldüğü sevgilisi şimdi soğuk ameliyathanenin içinde can çekişiyordu... Can çekişiyor, Aybikesinin canı yanıyordu, bu cümleyi söylemek o kadar zordu ki, onunda canı yanıyordu resmen.
O minicik bedenide bir sürü yaralar vardı, o minicik bedeniden o kadar kan nasıl çıkmıştı? O minicik bedenine şimdi bir sürü soğuk kesici alet gidiyordu, nasıl dayanacaktı Aybike. Soğuktu da orası, en ufak bir soğuk'a dayanamayan sevgilisi şimdi buz gibi ameliyathane idi.
Gözlerini yumdu Berk. Bunların hepsi bir rüyadı, rüya olmalıydı. Şimdi gözlerini açacak ve Aybike'si gamzelerini göstermiş bir şekilde yanında olcaktı, beraber cangoyu sevecekler di. Cango annesi ile tanışacak ve babasından daha çok sevecekti... Evet evet bunların hepsi olacaktı. Derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı Berk, ama yine o içini ürperten soğuk koridorda idi. Rüya değil di hiç bir şey gerçekti. Hiç bir gerçek canını bu kadar yakmamıştı.
Etrafında ki sesler uğultula geliyor du. Oğulcan ve Ömer'im Doruk'un üstüne yürüyüp bağırdığına tam olarak duyamıyordu. Aybikesi'ninden başka hiç bir ses duymak istemiyordu, bir tek Aybike'nin sesi onu kendine getirdi çünkü.
Birden ameliyathane'nin kapısı açıldı. Berk hemen ayağa kalktı ve Aybike'yi gördü. İçini daha önce hiç hissetmediği bir acı kapladı. Aybike'nin o ela gözleri kapalıydı, o güzel gamzelirin üstünde çizikler vardı, o minicik ellerinde bir sürü yara vardı, o kıvırcık saçları bandaj ile örtülmüştü. O güzel gülümsemesi yoktu, onun yerinde soluk bir yüz ifadesi vardı...
Hemşireler Aybike'yi götürürken elini tuttu Berk. Hiç bırakmak istemez gibi, ben burdayım der gibi, beni bırakma der gibi... Ömer zorla tuttu Berk'i Aybike'yi götürmüşlerdi. Şengül hanım'ın 'kızım nasıl doktor bey?' demesi ile doktora döndü.
Doktor iç çekerek konuşmaya başladı.
"Zor bir ameliyat oldu, beyin çarpma etkisi fazla hasar almış, kanaması oldu durdukda ama hala hayati tehlikesi devam ediyor. "
"Herşeye hazırlıklı olun... " Diyip gitmişti.
Ne demişti o 'her şeye hazırlıklı olun mu' demişti. Böyle bir şey olmazdı. Aybike'si iyileşecekti, söz vermişti onu bırakmazdı ki o, Aybike sözlerini tutardı.
Şengül hanım'ın ağlayarak yere çökmesi Orhan amcanın da onu sakinleştirmesine baktı Berk. Bir anda Oğulcan Doruk'un üstüne yürüdü.
"Senin yüzünden lan, eğer kardeşime bir şey olursa seni elimden kimse alamaz! "
Ömer yanlarına gelip
"Eğer ona bir şey olursa, kendi ellerim ile gebertirim seni! "
"Yaaa benim suçum yok, bir anda önüme çıktı . "
Berk artık dayanamayarak yumruk attı.
"Seni artık kimse kurtaramaz. "
Berk'in bunu demesi ile polisler geldi.
"Doruk Atakul hakkınızda
şikayet var."***
Bir saat geçmişte Aybike'yi yoğun bakıma alalı bir saat.. Yoğun bakımın canımdan ona bakıyordum, hiç kıpırdamadan yatıyordu öyle. Her zaman gülüşü ile neşe saçan kız şuan hareketsiz, solgun bir yüzle yatıyordu. Gözlerinin içi gülen gözleri kapalıydı, ama açacaktı o ela gözlerini, bırakmayaktı bizi o çok güçlüydü bırakmazdı.
Bir andan bir ses geldi cız bir ses. Doktorlar bir anda Aybike'nin odasına girmeye başladı.
Herkes ayağa kalkıp camın önüne geldi.
Aybike'ye elektiro şok vermeye başladılar.
Hayır, gidemezdi Aybike gidemezdi..
"Abicim, dayan lütfen, lütfen dayan"
"Aybike sende bizi kimsesiz bırkama."
"Kızım annem burdayım ben, lütfen dayan. "
Onlar camın önünde ağlarken Berk bir anda yoğun bakımın içine girmeye başardı.
Girdiği an duyduğu cümle ise
"15.45 ölüm saati. "
Ölüm mü demişti o, yanlış duymuşumdur, ölüm dememiştir, hastamız kendine geldi demiştir.
"Niye durdunuz? Kendine geldi dimi o yüzden. "
Aybike'nin yüzüne ellerimin arasına aldım.
"Aybikem uyandın dimi, kendine geldin. "
Ama hala gözleri kapalıydı.
Doktor beni çekmeye çalışıyordu.
"Beyefendi."
Ona döndüm.
"Uyuyor dimi? Hayati tehlileyi atlattı uyuyor şimdi. "
"Beyefendi hastayı kaybettik!"
"Sus! Ölmedi o, hadi devam edin ölmedi o. "
Doktor çaresizce baktı.
"Hadi elektiro şok verin, bir şey yapın. Uyanıcak o yaşayıcak. Bana söz verdi bırakmayak beni. "
Tekrar yüzünü elime aldım.
"Hadi uyan güzelim, ne olur, ne olur sende bırakma beni... "
"Hem söz verdin asla bırakmayacağım dedim, sen sözünü tutarsın. Bırakma lütfen. "
"Yaa bir şey yapın, yaşatın onu , lütfen. "
"Gitmesin o lütfen gitmesin... "
Doktorlar yine bana engel olmaya çalıştı,bu sefer Aybike'ye sarıldım.
"Lütfen sevgilim, zaten kimsesizim sende kimsesiz bırakma, lütfen uyan, ne olur ellerimi bırakma... "
"Babam gibi, sende gitme. "
Artık odadayı Berk, Şengül, Orhan, Ömer ve Oğulcan'ın çığlıkları dolmuştu.
1 yıl sonra...
Ayla ruh ve sinir hastalıları hastanesine giriş yaptı, Berk bir yıldır burdaydı.
Berk'in odasına yaklaştıkça bir kalabalık gördü. Ambulans ekipleri vardı. Hızlıca odaya girdi
Ama gördügü şey, oğlunun bileklerinden akan kanlar...
Ve doktor'un "ölmüş." Demesi oldu.
Bölüm sonu.
Bu kurguda da bitti .
Beğendiniz mi?
AyBer birbirine kavuştu...