"Hina gelsene artık!"
Evden bir türlü çıkmayan kardeşime bağırdım ve atımın yanına gittim. Bugün onunla birlikte ormana gidecektik.
"Geldim." dedi ve hızla yanıma gelip atına bindi.
"Hadi gidelim."
Beraber ilerlemeye başlamıştık. Parmağımda ağırlık olan yüzüğü çıkarttım ve cebime koydum.
"Şu lanet yüzükten nefret ediyorum."
Beni istemediğim biriyle nişanlamışlardı. Ne kadar engel olmaya çalışsam da kaçsam da annemle beni tehtit etmişlerdi. Ona bir şey olmasın diye kabul etmiştim ama bir yolunu bulup kurtulacaktım bu saçmalıktan.
"Seninki ne yapıyor?"
"Aynı. Her zamanki gibi gizli buluşuyoruz." dedi omuz silkerek.
"Ne zaman gelip izin almayı planlıyor?"
"Bilmiyorum. Babamdan korkuyor."
Güldüm ve "Senden daha fazla korkması lazım. Babam senin kadar bir şey yapmaz." dedim.
Göz devirdi ve "Haklısın ama ona kıyamayacağımı düşünüyor işte." dedi.
Bir süre her şeyden uzakta kafamızı dinledikten sonra geri dönmeye başladık.
"Bu gece onlar mı gelicekler?"
"Galiba. Seni görmeye gelicekmiş."
Göz devirdim ve istemeye istemeye cebimden yüzüğü çıkarttım. Eğer bu parmağımda olmazsa babam yine sinirlenecekti. Onun bağırmalarını çekecek durumda değildim şuan.
Evin önüne geldiğimizde atlardan indik ve içeri geçtik.
"Lavin, Hina! Nerede kaldınız?"
"Geldik işte anne. Ne bu telaş?" dememle "Endişelendim kızım." dedi.
"Endişelenme anne. İyiyiz." dedi Hina yanağını öpüp. Bende gidip öptüm ve sıkıca sarıldım.
"Ne yaptınız bakalım?"
"Gezdik biraz anne."
Hina'ya döndü ve "O çocukla görüştün mü?" dedi.
"Hayır anne. Görüşmedim."
Bana dönmesiyle "Görüşmedi anne. Hem görüşse ne olacak? Sevdiği çocuk işte." dedim.
"Lavin bunu babana anlatamayız ama."
"Beni ilgilendirmiyor babamın tepkisi. İstersen giderim onunla."
"Öyle mi Hina?"
"Öyle anne."
Elini kaldırdı ve hafifçe Hina'nın koluna vurdu.
"Bana bak! Beni bırakıp hiçbir yere gidemezsin!"
"Gitmem zaten annem! Nereye gideceğim seni bırakıp?!"
Annem güldü ve ikimizi de kolları arasına aldı.
"İyi ki varsınız."
"Sende annem." deyip yanağını öpmemizle güldü.
"Hadi hadi! Yardım edinde sofrayı hazırlayalım!"
...
Yüzüğü parmağımdan çıkarttım ve yan tarafa döndüm.
"Gelmedi bugün."
"Ne güzel işte."
"Güzel zaten ama eğer gidemezsek evlenmek zorunda kalıcam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom - Min Yoongi
FanfictionSaraya zorla getirilmişken hayatımın bu şekilde olacağını düşünmemiştim.