Kingdom - Min Yoongi

10. Bölüm

Sınır koyacağım çünkü sadece tek bir kişi yorum yapıyor. Lütfen emeklerimin karşılığını verin.

Sınır: +13 oy ve +3 kişiden +30 yorum.

Az koydum sınırı, lütfen doldurun.

...

"Nasılsın?"

Omuzlarını silkti ve "İyiyim." dedi.

"Biri bir şey demiyor sana değil mi? Dün üzgündün? Ne oldu?"

"Hiçbir şey. Burada olduğumuz için üzgünüm işte. Her zamanki gibi."

"Jungkook'un seni öptüğünü bana neden söylememekte ısrarcısın?" dedim ona doğru dönüp.

"Sen bunu nereden öğrendin?" deyip kaşlarını çatmasıyla göz devirdim.

"Önemli olan bu mu Hina? Bunu bana neden söylemedin? Neden saklıyorsun?"

"Bir sebebi yok Lavin. Sadece söylemek istemedim. Önemsiz bir şeydi zaten."

"Tabii çok önemsiz. Bütün gece seni ağlatacak kadar önemsiz." dememle bu sefer o göz devirdi.

"Ben sadece Dae'yi düşündüm. Kendimi kötü hissettim işte. Benim bir suçum yok ama ona ihanet etmişim gibi geldi. Ondan ağladım."

"Bunu bana anlatabilirdin değil mi? Ne zamandır birbirimizden bir şeyler saklıyoruz?"

"Amacım bir şey saklamak değildi Lavin. Konuyu uzatmak istemedim sadece. Gereksiz yere büyütmek istemedim. Hepsi bu."

"Yinede bir daha böyle bir şey olursa bana söyle Hina."

"Bir daha böyle bir şey olacağını sanmıyorum."

"Umarım."

...

"Unni, abimin yanına gidelim."

Yoon'un birden söylediği şeyle ona döndüm.

"Hangisine?"

"Yoongi."

"Ben neden geliyorum Yoon? Sen tek git."

"Ya ben senin de gelmeni istiyorum. Hadi kırma beni. Lütfen gidelim. Lütfen."

Bana gözlerini kırpıştırarak masum masum bakınca ofladım ve ayağa kalktım.

"İyi gidelim ama çok durmayacağız."

Başını salladı ve "Söz." dedi.

Beraber odadan çıkıp Prens Yoongi'nin odasına doğru yürümeye başladık. Kapısının önüne geldiğimizde Yoon kapıdaki görevlileri umursamadan kapıyı açtı ve içeri girdi.

Prens Yoongi'nin yanında Kraliçe vardı ve kapı açılınca ikisinin de gözleri bizi bulmuştu. Hemen saygıyla eğildim, birde onun konuşmasını çekemezdim.

"Yoon! Nasıl buraya böylece girebilirsin?! Kapıdaki görevliler ne için var?!"

"Ben abim tek sanmıştım. Özür dilerim Kraliçe'm."

"O Veliaht Prens! Ona göre davran! Her canın sıkıldığında bu odaya giremezsin!"

"Kraliçe'm! Ben çağırdım onu buraya! Ve benim odama istediği gibi girebilir, bu sizi ilgilendirmez! Benim hakkımda konuşmayı bırakın artık! Her anlamda!"

Kraliçe alayla güldü ve "Senin annen olarak yanlış kararlarını düzeltmekle yükümlüyüm. Saçma kararların bizi ve Silla'yı tehlikeye sokacak!" dedi.

"Halkım için en iyisini istiyorum ve bunun için çabalıyorum. Saçma kararlar dediğiniz benim geleceğimle alakalı aldığım kararlar!"

Şuan neden bu tartışmaya şahit oluyordum bilmiyorum ama haraket edersem bana patlayacaklar gibi hissediyordum.