24. Bölüm

446 46 60
                                    

Nari ve Yoon'la beraber yemek yiyorduk. Başta Nari'yi sevmesem de şuan bu saraydaki sevdiğim sayılı insanlardandı.

"Başta seni sevmiyordum." dememle Nari güldü.

"Ne tesadüf bende seni sevmiyordum."

"Özellikle Yoongi'ye 'beni öldürmek istiyor' dediğinde senden ciddi manada nefret etmiştim."

Kahkaha attı ve suyundan bir yudum aldı.

"O zamanlar kötüydüm biliyorsun."

"Taehyung'la aranız nasıl?" dememle utangaçça gülümsedi.

Yoon'la imayla ona baktığımızı farkettiğinde kaşlarını çattı.

"Kesin şöyle bakmayı!"

Yoon'la kıkırdadığımızda gözlerini devirdi. Kendimi durdurup ona döndüm.

"Şakayı bırakalım şimdi. Gerçekten aranız nasıl? Merak ediyorum, iyi misiniz?"

Gülümseyip başını salladı ve "İyiyiz... uzun zamandır görüşmediğimiz için anlatacak çok şeyimiz birikmiş. Gerçi ben hep odamdaydım ama o anlatmaya başlayınca bende bir şeyler anlatıyorum. Sürekli de beni sevdiğini söylüyor. Hee ile de çok konuşmuyor buraya geldiğinden beri, babası da birkaç kere konuşmuş onunla ama umursamıyor hiç." dedi.

"Önemli olan senin mutlu olman unni. Ailesiyle konuşup konuşmamasını boş ver. Sana nasıl davrandığı önemli."

Yoon'u onaylamamla Nari gülümsedi.

"Zaten beni sevdiğini, bana değer verdiğini her fırsatta belli ediyor."

"Hina unniden bir haber var mı unni?"

Yoon'un birden bana dönüp sorduğu soruyla omuzlarımı düşürdüm.

"Hayır, yok... köydedir muhtemelen. Ailemizin yanındadır, mutludur... umarım."

Üzüldüğümü gördüklerinde hızla konuyu değiştirdiler ama benim aklım Hina'da kalmıştı. Keşke bir haber alabilseydim ondan.

...

O kadar sıkıcı bir gündü kü bugün. Yapacak hiçbir şey yoktu. Kızlarla yemek yedikten sonra odama gelmiş ve yatağımda uzanmıştım.

Canım çok sıkkındı. Bir yandan Hina'yı merak ediyordum, diğer yandan Yoongi'yle olan durumum vardı.

Ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu. Çok karışıktı her şey. Ne yapacağım hakkında da hiçbir fikrim yoktu.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım, biraz dinlenmek iyi gelirdi.

Birden kapım hızla açılınca irkilerek arkamı döndüm. Birkaç asker hızla bana doğru geldi ve beni kollarımdan tutup kaldırdılar.

"Ne oluyor?! Ne yapıyorsunuz?!"

Hiçbir şey söylenmeden beni odadan çıkarttıklarında kendimi geri çekmeye çalışıyordum.

"Bırakın beni! Ne istiyorsunuz benden?!"

Beni taht odasına getirdiklerinde hızla yere ittiler.

Gözlerimi kaldırıp baktığımda Kraliçe'nin sinirle bana baktığını gördüm. Prenses ise gülümseyerek bana bakıyordu.

Öğrenmiş miydi? Söylemiş miydi Yoongi'yle beni?

"Anne sen ne yaptığını sanıyorsun?!"

Yoongi sinirle yanıma geldi ve beni yavaşça kaldırdı.

"Hemen bırak o hırsızı!"

Söylediğiyle kaşlarım çatılırken olayın ne olduğunu düşünmeye başladım.

Kingdom - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin