25. Bölüm

430 46 47
                                    

Min Yoongi

"Ne demek oluyor bu?!"

Babam kaşlarını çatmış doğrudan bana bakıyordu. Elini ritimle tahtın koluna vurup derin bir nefes aldı.

"Ne zamandan beri kararlarımı sorguluyorsun?!"

"Ne zamandan beri masum insanları öldürme kararı veriyorsun?!"

"O bir hırsız Yoongi, Prenses'in kraliyet yüzüğünü çaldı."

Sinirle yumruklarımı sıktım ve "Kanıt nerede?! Kim görmüş?! Nerede bulunmuş yüzük?!" diye bağırdım.

"Prenses onun aldığını söylüyor."

Annemin rahat tavrı sinirlerimi daha da bozarken sinirle ona döndüm.

"Görmüş mü aldığını?! Neye dayanarak söylüyor bunu?! Ayrıca birinin sözüyle mi ölüm emri verdiniz?"

Annem sinirle ayağa kalktı ve "O 'biri' diye hitap ettiğin kişi senin eşin olacak! Ayırca o bir prenses, söyledikleri tabii ki kanıt değerinde!" dedi.

"Madem o bir prenses ve söyledikleri kanıt değerinde, bende bu ülkenin gelecek Kral'ıyım ve benim sözüm daha büyük bir kanıt! O yapmadı! İftira atıldı!"

Babam elini tahtına vurup ayağa kalktı ve "Kendine gel!" diye bağırdı.

"Ben daha ölmedim Yoongi! Sen emir veremezsin! Benim kararlarımı sorgulayamazsın! Benim sözümün üzerine söz söyleyemezsin! Eğer bu tavırlarına devam edersen veliahtlığı senden alırım!"

"Ben bu ülkeyi asla senin gibi yönetmeyeceğim!" deyip sinirle odadan çıktım.

...

"Abi yüzüğün nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyoruz! Nasıl bulalım?!"

Nari'ye döndüm ve "Bir şekilde bulun Nari. Yoksa Lavin hiçbir suçu yokken idam edilecek." dedim.

Omuzlarını düşürdü ve başını sallayarak beni onayladı. Yoon burnunu çekince derin bir nefes aldım ve ona döndüm.

"Bir yolunu bulup onu kurtaracağız, sıkma canını."

Beni onaylayıp belime sarılınca saçlarını okşayıp üstünü ölrüm.

"Hadi gidip arayın Prenses'in odasını."

Beni onaylayıp arkalarını döndüler ve Prenses'in odasına doğru ilerlediler. Prenses şu an annemle birlikteydi, odası boştu yani. Kızlar yüzüğü ararken bende onu takip edecektim. Birden çıkıp odasına gitmek isterse kızları uyaracaktım.

Annemin odasının önünde durduğumda Yoon hızla yanıma geldi.

"Ne oldu? Buldunuz mu?" dedim hevesle.

"Hayır abi, ben şey diye geldim." dedi omuzlarını düşürüp.

"Ne diye geldin?"

"Ben Prenses'i izlerim, sen Lavin unninin yanına git. Kendini yalnız hissediyordur şimdi orada. Seni görmek ona iyi gelir."

Lavin'in yanına gitmeyi bende düşünmüştüm ama onu oradan kurtarmadan gitmek istemiyordum.

"Yoon-"

"Abi biliyorum bir kanıt bulmadan gitmek istemiyorsun ama gitmen gerek. O orada şuan yalnız ve sana ihtiyacı var. Git yanına, yanında olduğunu, ona inandığını söyle."

Haklıydı, gidip onun yanında olduğumu söylemem lazımdı. Belki de yanına gitmediğim için ona inanmadığımı düşünüyordu.

Bu düşünce aklıma gelince hızla Yoon'u geçip zindanlara doğru ilerledim.

Kingdom - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin