-34-

10.5K 683 1K
                                    

Medya: İdil ve Asrın 🖤🤍

Asrın'ı çeken fotoğrafçılara sesleniyorum öhö öhö. Adam taş gibi neden hep siyah beyaz fotoğraf yaptınız Allah aşkına?!?!?! Ben renkli fotoğraf kullanamayacak mıyım acaba???

İyi okumalar bebişler 💘

***

Hilal, Asrın'la tanışmış ardından da yanımızdan ayrılmıştı. Serkan tam bir çakal olduğu için tuvalete diye kalkıp Asrın'ı yanıma oturtmuştu.

Bazen Serkan'dan biraz korkuyordum. Bizim aramızı yapmak için her şeyi yapabilecek kapasitesi vardı.

"Nasılsın?" Asrın'ın burnuma buram buram dolan kokusunu içime çekmemeye çalışarak ona döndüm ve sırtımı duvara yasladım.

"İyiyim hocam ya, sen nasılsın?"

"İyiyim," diye mırıldandıktan sonra dudağını ıslattı. "Kurstaki yokluğun çok belli oluyor. Gözlerim sürekli konuşan minik, turuncu saçlı bir kızı arıyor her an."

Güldüğünde ben gülmedim ve gözlerimi kıstım. "Minik değilim ben." Tripli bir şekilde gözlerimi devirdiğimde daha çok güldü ve sinirlerimi birkaç saniye içinde tepemin tasına kadar çıkardı. "Gülme ya! Bir hafta boyunca üstümden geçerken hiç beni özleyecekmiş gibi durmuyordun. Ne o aşkından kafayı mı yedin hocam?"

Şu imayı yapmadan duramıyordum. Keşke evet dese ve bir anda beni öpse. Ne güzel olurdu be.

Hayır, olmazdı. Aklıma şöyle şeyler sokmayı bırakmam gerekiyordu.

"İtiraf et yine olsa yine benden ders alırdın ve üstünden geçmeme sinir olsan bile yapardın bunu." Asrın yüzüme dikkatle bakarken onu cevapsız bırakıp konuyu hemen değiştirdim.

"Bu hafta sonu sınava giriyorum. Şimdiden benzinini doldur araban bir süreliğine benim olacak." Asrın'a göz kırpıp bütün iddiamla yüzüne bakarken gülümsedi ve beni bitirdi resmen.

"Sen tam puan al, istediğin her şey senin."

Yüzümde bir sırıtma belirdiğinde aklımdaki düşünceleri söylemekle söylememek arasında birkaç saniye kaldım ama arsız yanım hemen devreye girdi. "Her şey mi?"

Asrın, alt dudağını birkaç saniye ısırıp yüzünde pek hayırlı olmayan bir gülümsemeyle bana baktı. "Ne istediğine bağlı." Sandalyemi kendisine doğru çektiğinde sırtımı duvardan ayırmak zorunda kaldım. "Mesela ne istiyorsun?"

"Sen ne istememi istiyorsun onu söyle önce," dedim yüzlerimizin yakınlığı yüzünden onu öpmemeye direnirken.

"Ben senin ne istediğini öğrenmek istiyorum." Asrın beni gözleriyle yerken aklından geçenleri söyleyip egosunu yükseltmeyecektim. Madem kartlarımız açık oynuyordu o da biraz çabalasındı. İlişki istemiyorsa bir daha onunla yakınlaşmayacaktım.

"Arabanla tatile gitmek istiyorum. Hm, sonrasında bana çektirdiklerinin intikamını falan istiyorum. Böyle şeyler işte hocam." Sandalyemi geriye ittirip ondan uzaklaştığımda yüzündeki yapmacık gülümsemeyi görmüştüm.

"İntikamı unut. Böyle bir şey olmayacak."

Güldüm ve tuvaletten çıkıp yanımıza doğru ilerleyen Serkan'a el salladım. "Direksiyon derslerinde görüşürüz hocam."

"Görüşelim bakalım."

Serkan tam karşıma oturup otuz iki dişinin tamamını gösterecek şekilde sırıttı ve ikimize de kısaca bakıp bakışlarını benim gözlerimde kenetledi. Bakma bana öyle, pat diye söylerim sevinçten kalbine iner tatlı çocuk, diyemedim ve gergince Asrın'a baktım.

Ehliyet Kursu | TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin