-44-

7.5K 514 461
                                    

Medya: Serkan ve Hilal 💕

İyi okumalar bebekler 💘

***

"İdil." Serkan'ın uyarı dolu sesine aldırmadan ikisini de altı attığım zarlarıma karşılık minik bir sevinç dansı yaptım oturduğum yerden ve taşlarımı ilerlettim.

"Yenildiğinde çok huysuz oluyorsun. Ne İdil ne?"

"Zar tutuyorsun görmüyorum sanki. Neden seninle tavla oynamayı bıraktığımı şu an hatırladım sayende. Ulan aklını nasıl hep hileye kullanabilir bir insan aklım almıyor valla!" Serkan gözlerini devirip kollarını göğsünde birleştirdiğinde iyice huysuz amcalara dönmüştü.

"Buna zeka derler oğlum. Hem zar tuttuğumu kanıtlayabilir misin? Kanıtla da göreyim!" Serkan'a meydan okurken o bana dik dik bakıp zarları salladı ve biri bir diğeri ise iki geldi.

"Hay böyle işin ben..."

Gülmeden edemezken Serkan sövmemek için kendini sıkıyor, ağzının içinde kelimeleri yuvarlayıp duruyordu. Onunla uzun zamandır baş başa kalmadığımız için huysuzluğunu çok özlemiştim. Hatta onu sinir etmeyi ve yenmeyi epey özlemiştim.

"Ay Serkan hatırlıyor musun seninle lisedeyken hep bir kafede tavla oynardık. Oradaki garson kız sana aşıktı ve sen kazanınca uzaktan seviniyordu. Benden de nefret ediyordu..."

Serkan, taşlarını oynattıktan sonra başıyla beni onayladı ve kivisinden içti. İkimiz de yaşlı amcalar gibiydik ama yapacak bir şey yoktu, biz de böyle ortamların çocuklarıydık canım.

"Hatırlamaz mıyım lan? Senin üzerine süt dökmüştü kız."

Yüzümü buruşturup zarları attım. Bu sefer ikisi de beş gelirken Serkan yine söylenmeye başlamıştı ama ben bütün neşemle son taşlarımı da içeri almıştım.

"O günden beri tavla oynayasım gelmiyordu ama özlemişim be. Senden hoşlanan manyak kızlara rağmen seni yenmek güzeldi."

Serkan uzanıp yanağımdan makas aldığında gülümsedim ve kivimden içip arkama yaslandım. O da zor bela taşlarının hepsini içeri soktuğunda ben neredeyse oyunu kazanmıştım.

"Sınav sonucuna bakmayı düşünmüyor musun?" Serkan, kaybettiğinin farkında olarak zarları rastgele sallarken ben omuz silkmeden edemedim. Bakmaya korkuyordum bu yüzden kafamı bir şeylerle doldurmaya çalışıyordum. Normal barajı geçtiğimden emin olsam da Asrın'ın barajından geçmiş miydim hiç emin değildim.

Şerefsiz olduğu için bana teorik ve sürücü kursunu başkalarının verdiğini de söylememişti. Ona aşırı kinliydim. Gördüğüm an onu parçalayabilecek potansiyelim vardı. Biraz zaman gözüme gözükmezse iyi olurdu valla.

"Bakmasak mı ya? Sonsuza kadar bilmeyelim sonucu. Nasıl olur?"

"Sen meraklı birisin kızım, bakmadan duramazsın ki." Serkan beni iyi tanıdığı için bakacağımdan emindi ne yazık ki. Ben de bakmam diyemiyordum ki çünkü çok merak ediyordum kaç aldığımı. Sadece cesaretim gelmiyordu şu an.

"Orası öyle ama bakamam. Sana vereyim bilgilerimi, sen bak." Zarı sallayıp ne geldiğine bile bakmadan son kalan taşlarımı da aldım ve tavlayı kapatıp Serkan'ın omzunun altına yerleştirdim. "Bu arada kumarda kaybettin ya kesin aşkta kazanacaksın be limon kafam."

Serkan, karizmasının yerle bir olduğunu düşündüğünden olsa gerek hızla tavlayı kolunun altından aldı ve masanın üzerine yerleştirdi. "Ben de kumarda kazanmak istiyorum ama sen hilebaz olduğun için kazanamıyorum. Haksızlık."

Ehliyet Kursu | TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin