Yazar Notu: Bu bölümü okurken ki düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Paylaşın benimle de :)
İyi okumalar dilerim. Öpüyorum çok. :-***
Not: Gün içinde bir bölüm daha gelecek. ☺
__________________________________________________________________________________***
Ah, kahretsin." İçimden bir ses ayvayı feci yedin" derken neden onu dinlemek istemiyordum ki! Ama yani Kunter'de ne güzel öpüyor öyle! Hakkını yemeyeyim şimdi. Atalarımız 'yiğidi öldür hakkını yeme! ' diye boşuna dememiş. Kim karşılık vermezdi ki bu adama? Yok, yani varsa öyle biri çıksın karşıma! Ya da yok çıkmasın istemiyorum. Elimde falan kalır sonra. Ay sinir oldum iki dakika da! Bu düşüncelerle boğuşurken birden ittirdim Kunter'i. Sinirlenmiştim.
Dudaklarımız ayrıldığında mantıklı bir şeyler düşünmeye çalıştım. Sonra birden Kunter'in bakışı karşısında dilim düğümlendi sanki. Konuşamadım. Yine de kararlıydım. Pes etmeyecek ve konuşacaktım. Ne konuşacağımı bilmesem de konuşmam gerekli gibi bir his vardı içimde. Dayanamayıp ellerimle yüzünü kavradım. Sevgiyle okşayıp bende gözlerine bakmaya devam ettim. Zaten o böyle bakarken başka bir şey yapamazdım. Sinirim yok olup gitmişti. Hem niye sinirlenmiştim onu bile hatırlamıyordum ki...
"Kunter." diye fısıldarken aslında aklıma yaramazlık yapacak bir sürü şey doluştu birden ama sanırım o kadar kaybetmemiştim kendimi. Yani henüz. Ben bir Türk kızıydım. Ne o öyle bir bakışta karşı cinsle yatağa atlamalar?
"Efendim aşkım."
Aşkım mı? Bir dakika ya neler oluyor anlamadım ben! Ne ara Kunter'in aşkı oldum ki? Niye hatırlamıyorum? O son birayı içmemem gerektiğini biliyordum aslında. Başıma iş açacağı belliydi. Aptal Aybars hep senin yüzünden! Tutturdun bir, 'keşke sana anlatabilseydim lafı' beynimi yedin. Ama o değil de ne güzel aşkım dedi şimdi bu adam. Bir gecelik aşkı olsam mı acaba? Aman Sare başladın yine saçmalamaya. Dur ben en iyisi sorayım. Nereden aşkı oluyorum ben canım! Acaba oldum da unuttum mu? Yok ya olsam hatırlardım herhalde?
"Ben senin nereden aşkın oluyorum ki!" dediğimde niyetim hesap sormaktı. Ama sesim daha çok sanki... Nazlanıyor gibi çıktı sesim. Ay Allah'ım nasıl bir gece bu. Hareketlerimi kontrol edemiyorum. Etmek istediğimden de emin değilim zaten. Aman ya... Yarın sabah düşünürüm zaten bir şeyler. Hem ben sarhoş değil miyim canım? İstediğimi yaparım. İşime gelmezse hatırlamıyorum derim.
"Değil misin?" derken sesi öyle... Öyle şey ki... Şey işte canım... Şey gibi... Of bu adam bana ne yapıyor ya? Düşünmemi zorlaştırıyor resmen.
"Öyle miymişim" diye şaşkınlıkla ona bakarken asıl şaşırdığım söyleyiş tarzıydı. Ona sıkıca sarılma isteği uyandırmıştı bende. Hem niye sarılmadan duruyordum ki zaten! Ellerimi boynuna dolayıp biraz daha kendime çekip konuşmaya devam ettim bende.
"Öyle olmanı istiyorum dersem ne dersin?" diyerek dudağıma bir öpücük daha kondururken bir sonraki adresi boynumdu. İçim kıpır kıpırdı. Soruya konsantre olmam gerektiğinin az çok farkındayım aslında. Ne demişti? Öyle olmamı istiyorsa mı? Bende istediğimi içten içe hissetsem de söyleyip söylememekte kararsızdım. Bir saniye sonra niye kararsız olduğumu unutup cevap verdim. Aslında sordum da denebilir.
"İstiyor musun ki?"
"İstiyorum." Kendinden emin çıkan sesiyle şaşkına döndüm. Sorumda aynı ölçüde şaşkın şaşkın döküldü dudaklarımdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S A R E
RomanceTek bir hedefim var: Zengin koca! Her hedefin bir başlangıç noktası, bir sebebi, oluşum nedeni vardır. Hayatın getirdikleri, bizleri bazı kararlar almaya iter ve bazen bu durum tüm hayatımızı değiştirecek olsa da bu riske girmeye karar veririz. Ki...