13.Bölüm

35.8K 1.4K 58
                                    

Yazar Notu: Facebook sayfamızı da beğenelim mi arkadaşlar?

İyi okumalar...

__________________________________________________________________________________***


Eh bende insandım sonuçta değil mi? Etten ve kemikten yapılmıştım. Sınırlarım vardı ve o haftalarda çileden çıktığımda düşünülürse – ki Kunter'in bana hesap sormasını saymıyorum bile – bu sorumu cevaplamak zorundaydı.

Şaşkınlıkla gülümseyerek bakarken bundan arsız bir haz duydum. Böyle çok tatlı görünüyor olabilirdi, hatta yanağında gözüken gamzesini ısırma ihtiyacı duymuş da olabilirdim ama bana hesap vermek zorundaydı sonuçta. Kıvıramazdı çünkü kendi söz konusu olduğunda kural tanımıyordu. Tabi bende armut toplamıyordum. Sert kayaya tosladığını şimdiye kadar anlamadıysa, şüphesiz bundan sonra anlayacaktı. Kıskandığımı düşünüp sevinmesi için çok erkendi. Kıskanç bir Sare'nin kaç kaplan gücünde olduğunu bilmiyordu daha.

"Sare... Nereden çıktı şimdi bu? " dedi. Zaman kazanmaya çalıştığını anlamamak için aptal olmaz lazımdı. Bakışlarımdan ne olacağını yavaş yavaş anlamaya başlamıştı benim aşkım. Ah sevgilim sen dur! Daha yeni başladım...

"Piyangodan çıktı canım" dedim alayla. "Neyse gereksiz geyiklerle konunun dağılmasına izin vermeyeceğim. Kararlıyım. Dökül bakalım şekerim. Seni hayatıma almaya ikna olmuş olmam yediğin haltları bana unutturmuyor ne de olsa."

Yatakta doğrulup sırtını başlığa dayadı. Nereden başlayacağını bilmiyor gibiydi. Ya da sakladığı bir şey vardı. Birinci seçeneğin olmasını umdum. Aksi halde Kunter'imin güzel yüzünde birkaç değişikliğe gidebilirdim. İlk olarak manikürlü tırnaklarımın tadına bakardı mesela? Teknik olarak beni aldatmış sayılmaması gibi bir seçenek yoktu. Beni öptüğü düşünülürse, yaptığı yanlışı da ben ihanetten sayabilirdim pekâlâ...

Bende onun gibi doğruldum, tamamen ona döndüm ve tepkilerini gözlemlemeye çalıştım. Erkekler kendileriyle ilgili şeyleri açıklarken bu kadar ketum olmak zorunda mı? Allah aşkına! Birde kadınlara karmaşık derler. Kesinlikle saçmalık. Tamam, tamamen saçmalık değil ama... Neyse canım. Derdim de bu değildi zaten.

"Önemsiz insanlardı işte." dedi sonunda.

Tek kaşımı kaldırdım. Bu hareketi son zamanlarda fazla tekrarlıyordum. Sanki bir cazibe katıyor yahu! Sevdim ben bunu. İmâmı anlamış olacak ki sonunda her şeyi açıklamaya karar verdi. Önemsiz insanlardı deyip geçmesini yeterli bulacağımı sanıyorsa kafayı yemiş olurdu zaten.

"Önemsiz derken duygusal anlamda demek istedim. . Hiçbiriyle aramda bir şey olmadı ki zaten olamazda. Konuştuklarımın kuzen ve arkadaş olduğu barizken mümkün de değil... Sen bunu bilmiyordun o ayrı... Korcan denen adam sinirlerimi zıplatınca bende böyle bir yol izledim. Kıskanıp kıskanmayacağını merak ediyordum. Demek ki başarılı da olmuşum," dedi çapkınca sırıtarak ve birden kendimi uzanır bir halde ve elbette ki Kunter'i de üzerimde buldum. Olan biteni lehine çevirmekte üzerine yoktu zaten. Bu hep böyle üstüme çıkacaksa işimiz vardı yani. Evlenmeden olmaz şekerim diyecektim de şimdiden korkutmamak için sustum. Zaten evlenebileceğimize de inanmıyordum.

Duygular açığa çıktığından beri çok hızlı ilerliyorduk ama nedense bunu endişe etmiyordum. Vakit de olmamıştı bunun için. Dün gece sarhoştum ve güne de yeni başlamıştım. Birbirimizi sevdiğimizi söylememiştik. Gerçi bende tam olarak ne hissettiğimden emin değildim. Tutku tamam ama sevgi? Bu duygular bana çok yabancıydı. Kunter'e karşı ne hissettiğimden tam emin olamasam da onu feci halde kıskanıyordum ve bu da iyi bir şeydi herhalde. Hem tek taraflı da değildi.

S A R EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin