Final Part- 2 ♡

24.9K 1.1K 90
                                    

Minik bir nokta.

O benim bebeğim miydi yani? İnanılır gibi değildi. O küçücük şeyin bir varlığa dönüşecek olması. Anne olmayı hep düşünmüştüm ama bir bebeğim olmasını bu kadar çabuk benimseyeceğim aklıma gelmemişti. Şoku atlattıktan sonra annelik içgüdülerim hortlayıvermişti bir anda. Üstelik Kunter'de bebek haberine çok sevinmişti. Ben onun yerinde olsaydım ve bu haberi aldıktan sonra sevdiğim kadın bana, "Sanırım, evlensek gerçekten iyi olacak." deseydi, onu anında süründürmeye başlardım ama Kunter buna aldırmamıştı bile. Onunla evleneceğimi biliyordu, tıpkı onu sevdiğimi bildiği gibi. Kunter bana aile olacak olmanın umudunu aşılamıştı. Ailesi bana müstakbel gelin gözünden çok kızları gözüyle bakıyor ve seviyorlardı. Neriman Ha... Hayır Tey... Of anne işte! Ona anne demem konusunda o kadar ısrarcıydı ki. Hala bu durumu tam benimseyememiştim. Onu kırmak istemediğim için kendimi zorluyordum sadece. Bizim tekrar barışmamıza ve birlikte olmamıza çok seviniyordu. Ayrılık dönemimizde bir ara Kunter'le dertleşmişler. Konunun içeriğini hala öğrenemedim ve anlayacağınız merak içerisindeyim. Sevgili müstakbel eşim, doğacak çocuğumun babası, odun Kunter bana söylemiyordu. Adi herif!

Allah'ım, ne diyorum ben! Bizim bir bebeğimiz olacak.

Doktorun yanından ayrılalı bir saat oluyordu ve şimdi de bir çay bahçesine gelmiştik. Temiz hava almak istediğimi söylemiştim. Kapalı mekânlar bende kafa yapıyordu ve kesin yine saçmalamaya başlayabilirdim.

Kunter tuhaf bir sessizlik içerisine girmişti. Belki de benden bir tepki bekliyordu. Doğru ya sevincimi dışa vurmamıştım ben. Benden gelecek tepkiyi bekliyorsa eğer şaşırmazdım buna. O baba olacağına olan sevincini abartılı olmasa da dile getirmişti. Ben ağzımı açıp ona 'Evlenmeliyiz' saçmalığını söylemiştim sadece. Kodum bozuk benim kesin. Yapamamışlar beni.

"Kunter" dedim sessizliği bozmak istercesine. "Neden konuşmuyorsun?"

Yüzüme bakmadı. Tam bir şey daha söyleyecekken, "Belki de senden bir tepki bekliyorumdur" dedi pat diye. Ama ben demiştim değil mi? Bozuk saat misali arada çalışıyordu kafam.

Haklıydı aslında. Ama bana da hak verin. Anne olmayı beklemiyordum değil mi? Tüm duygularım kördüğüm misali birbirine dolanmıştı.

"Ben sadece... Şaşkınım. Beklemiyordum." dedim gerçekleri dile getirerek. Planlı değildi. Tamam, bazen dikkat etmediğimiz zamanlar olmuştu ama yine de ne bileyim...

"İstemiyor musun?" Ses tonu o kadar donuktu ki ne düşündüğünü anlayamıyordum. Bana kızıyor muydu yoksa bir anlık mutluluğu şimdi yok mu olmuştu. Sevindiğine emindim başta. Fikri değişmiş olabilir miydi?

"Saçmalama" dedim kızarak. "Nasıl istemem. Sadece anneliği becerebilir miyim? Onu bilmiyorum." Kötü bir anne olmak istemiyordum. Annemi severdim ama bana iyi bir anne olduğu söylenemezdi. Fazla da bir anımız yoktu zaten. Birlikte çok az vakit geçirmiştik. Onu ne kadar sevsem de onun gibi bir anne olmak istemiyordum. Anne babamı çok seviyordum ama iyi bir aile değildik.

Bana doğru döndü. Yüzündeki endişe kırıntıları yok olmuştu. Beni kollarının arasına alıp sıkıca sardı. Bu pekte zor olmamıştı zaten yanımdaki koltukta oturuyordu. Onun kollarında olmak bendeki "huzur" kelimesinin sözlük karşılığıydı. Bir insanı bu kadar çok seveceğimi ummazdım. Hayatımda değerli olan ve çok sevdiğim insanlar vardı ama bu bambaşka bir şeydi. O ve ben diye bir şey yoktu. "Biz" vardık. Kendimi onsuz hayal bile edemiyordum. Hayatımın merkezi haline gelmişti. Korkumun bir sebebi de buydu aslında. Kunter olmasa dünyam siyaha boyanırdı. O yokken hayatımı nasıl devam ettirdiğimi hatırlamıyorum bile. Hayatım Kunter'den sonra başlamıştı.

S A R EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin