Yazardan:Genç kız başını önüne eğmiş elleriyle oynuyordu. Barış ise sessizce kızın konuşmasını bekliyordu. Süsen nereden başlayacağından emin değildi. Üstelik adama ne kadarından bahsetse onu da bilmiyordu.
—Süsencim Ömer on beş dakika içinde dönmüş olur. Eğer o gelmeden konuşmak istiyorsan hemen başlasan iyi olur.
—Barış abi. Sana olayları anlatmayacağım zaten. Ben çok yanlış bir şey yaptım. Ömer'den sakladığım bir gerçek var. Öğrendiğinde beni affetmeyeceği bir şey. Daha önceden söylemeliydim. Biliyorum söylemeliydim. Ama yapamadım.
—Süsen siz gençsiniz. Seni affedemeyeceği bir şey yaptığını sanmıyorum. Büyütüyorsun bence.Kız bir süre sessiz kaldı. Acaba daha fazlasından bahsetmeli miydi? Barış'ın kendisini ciddiye almamasından korkuyordu. Eğer ciddiye almazsa ondan yardım istemenin bir anlamı da olmazdı.
—Tehdit ediliyorum, dedi bir anda.
—Ne? Ne diyorsun Süsen? Kim tehdit eder seni?
—Barış abi daha fazlasını sorma, lütfen. Ben Ömer'e her şeyi anlatacağım, karar verdim. Ama biraz zamana ihtiyacım var. Yapmam gereken bazı şeyler var. Bu süreçte Ömer'in yanında olmanı istiyorum sadece. Beni Ömer'le tehdit ettiler. İşten çıkarmakla. Eğer umduğum gibi gitmezse, yani bir şeyler ters giderse... Tek istediğim işsiz kalmasın. Hayatı çok zor zaten. Ona bu işi sen ayarlamıştın. Eğer bir şey olursa yardımcı ol, olur mu? İftira atabilirler, her şeyi yapabilirler. Sana sadece bu kadarını söyleyebiliyorum şimdilik.Barış, kızın ne kastettiğini anlamıyordu. Belli ki ciddi bir şey diye düşündü. Ama kızın anlatmaya niyeti yoktu belliydi. Biraz üzerine gitmeye karar verdi.
—Süsen eğer bu kadar ciddi bir konuysa seni aşar. Polise gidelim. Bak, tanıdığım avukat arkadaşlarım var. Ne gerekiyorsa yaparız. İzin ver yardım edeyim. Anlat bana.
—Barış abi. İnan en çok istediğim şey anlatmak. Ama sana olmaz. Sen Ömer'in gerçekten güvendiği, sevdiği birisin. Eğer öğrenip de ondan sakladığını anlarsa, o gün geldiğinde seni de çıkarır hayatından. Ona her şeyi itiraf edeceğim gün seni de çağıracağım. Orada olman lazım. Ne olursa olsun gelmen lazım. Yanlış bir şey yapmasına engel olman lazım. Sana güvenebilirim, değil mi?
—Süsen, olay ne bilmiyorum ama tamam. Ömer'in yanında olurum. Merak etme. Ayrıca o gün de orada olacağım. Ama sen de bana bir söz ver. Başını belaya sokma. Eğer tek başına başaramayacağın bir şey olursa bana gel. Anlatmasan da, ne olduğunu söylemesen de yardım edeceğim sana.
—Sağ ol Barış abi. Bu iyiliğini unutmayacağım hiç.Barış bir süre kafasındaki soruyu sormakla sormamak arasında kaldı.
—Peki ailen Süsen? Onlara da mı anlatmadın?
—Ailem burada değil. Birlikte yaşamıyoruz yani. Umurlarında olur mu ondan da pek emin değilim.Kızın gözleri dolunca Barış konuyu kapatmaya karar verdi.
—Son bir soru. Ömer'le ne zaman konuşacaksın?
—Bilmiyorum. Ama biraz vakit lazım bana. Bulmam gereken birkaç şey var. Sonra ilk işim onunla konuşmak olacak zaten. Ne pahasına olursa olsun anlatacağım.İkisi de sustu. Süsen akan gözyaşlarını sildi hızlıca. O sırada kapının sesi duyuldu. Ömer elinde poşetlerle içeri girdi neşeli bir şekilde.
—Yemekler geldi. Hadi Süsen Hanım,masayı kurun bakalım, dedi Ömer gülerek. Derken kızın gözlerini gördü. Gözleri kızarmıştı. Ağlamıştı Süsen. Kız ayağa kalktı.
—Barış abi, ben yüzümü yıkasam. Neredeydi lavabo?
—Sağdan ilk kapı, diyerek eliyle işaret etti Barış.
Ömer "Süsen ne oldu?" dedi ama kız arkasına bakmadan lavaboya girdi. Çocuk ne yapsa bilemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKICI SIR
Teen FictionSüsen; Ömer'den hoşlanmaya başladığı sırada kendisini olmaması gereken bir yerde, bir kazanın içinde bulur. Üstelik bu kaza Melisa, Akif, Kaan ve kendisi arasında bir sırdır. Bir ucu Ömer'e uzanan bu yakıcı sırrı Süsen ne kadar süre içinde tutabilec...