Süsen o gece eve döndüğünde ne hissedeceğini bilemez bir haldeydi. Duyguları karman çormandı. Yaşadığı tüm güzel şeyleri düşününce gülüyor, kalbinde tükenmesi imkansız bir sevgi duyuyordu Ömer'e. Sonra gerçekleri hatırlıyor, her şey bittiğinde yaşayacağı yıkıma üzülüyordu. Ömer'in gözlerinde hayalkırıklığını göreceğini biliyordu. Ömer'i üzeceğini biliyordu ve nedense kendi canını yakacak olmasından daha çok üzülüyordu buna. Elinde hediye kutusuyla birlikte yatak odasına çıktı. Yatağına oturup kutuyu açtı tekrar. Aynanın karşısına geçip tokayı taktığında gözlerinin tekrar dolmaya başladığını hissetti. Ömer'le dansı son bulduğunda çocuk gözyaşlarını silmişti kızın. Süsene sormak istemişti, biliyordu Süsen. Ama soramamıştı. Gecenin bu şekilde sonlanmasını istemezdi kız ama içinde tuttukları, kendini yaşadıkları güzel anlara kaptırmasına izin vermiyordu. Ne zaman yüzü gülse kafasının içinde bir ses yankılanıyordu. 'Yakında bitecek, kaybedeceksin onu.' diyordu Süsen'e. Kız da sona yaklaştığının bilincinde olduğundan içinde tutamamıştı bu gece. Aynanın karşısında gecenin kalanını düşünürken daha fazla dayanamayacağını da anladı. Bir an önce Ömer'e anlatmak zorundaydı her şeyi. Bu yükten kurtulmak zorundaydı. Tokayı çıkarıp kutusuna koydu tekrar. Kutuyu da aksesuarlarının yanına yerleştirdi. Ruhu öyle yorgundu ki üzerindekilerden kurtulup hemen uyumaktı tek isteği.
Ertesi gün okulda Ömer'le karşılaştıklarında kız ne yapacağını bilemedi. Çocuk yine gülümsedi. Ömer için her şey aynı gibiydi aslında ama dün yaşananlardan dolayı tedirgindi. Süsen'in ona anlatmadığı bir şey vardı. Bunu çok kez hissetmiş ve anlatmasını beklemeye karar vermişti ama şimdi bu haldeyken kızın hiçbir şey söylemeyeceği aşikardı. Ömer de duymaya korkuyordu artık. Bir yanı 'En fazla ne olabilir ki?' dese de diğer yanı kaldıramayacağı bir şeyi duymaktan korkuyordu. Yine de gülümsedi kıza. Süsen yanına geldiğinde kızın solgun yüzüne baktı. Kızı biraz olsun gülümsetebilmekti tek istediği.
—Ayakkabılarımı giydim. Doğruymuş. Hemen sana getirdiler beni.
Süsen buruk bir şekilde gülümserken bir eliyle Ömer'in yüzünü okşadı.
—Çok yakışmışlar. Güzel günlerde kullan.
Birlikte sınıfa çıktılar hiç konuşmadan. Ama Ömer'in içi rahat değildi hiç. Bir önceki gün olduğu gibi arka sıraya geçip oturdular. Süsenin solgun yüzünü görünce Oğulcan da üstelemedi zaten. Sırada Ömer konuya nasıl gireceğini bilemez bir halde düşünüp dururken bir yandan da istemsizce bacağını sallıyordu. Süsen en sonunda daha fazla dayanamadı ve çocuğun bacağına yerleştirdi elini. Ömer bu temasla durdu. Kız da Ömer'e döndü tüm bedeniyle.
—Sor hadi ne sormak istiyorsan. Bu şekilde kendi kendine düşünüp durma.
—Süsen bir başkası olsa sormak bu kadar zor olmazdı. Ama konu sen olunca... Yanlış bir şey söylemekten, seni kırmaktan gerçekten korkuyorum. Yine de soracağım. Çünkü içim rahat değil böyle. Dün gece ne oldu? Bir anda bir şeyler söyledin. Sonra boşver dedin. Dans ederken ağladın. Ben anlamıyorum. Yani her şey çok güzeldi. Öyle değil miydi?
—Evet çok güzeldi her şey.
—Ne o zaman? Niye gözlerini dolduruyorsun? Bebeğim, eğer ben bir şey yaptıysam bunu bana söyleyebilirsin. Başkası yaptıysa da söyle. Bir sıkıntın varsa anlat çözelim.Süsen bir süre sessizce baktı Ömer'e.
—Ömer bunları sonra konuşalım. Kafam çok dolu zaten bu aralar. Ama seninle bir ilgisi yok. Benimle ilgili. Yalnızca benimle.
Süsen bu şekilde cevap verince Ömer'in eli kolu bağlanıyordu. Kızı anlatması için zorlayamazdı. Ya da anlatmıyor diye kırılamazdı. Bu şey her neyse çok önemli olmalı, diye düşündü Ömer.
—Tamam, üstelemiyorum. Sen nasılsa doğru zaman gelince anlatırsın bana.
İkisi de önlerine döndüler. Ömer her ne kadar kırılmaması gerektiğini düşünse de bu mesafeyi aşamamış olmak canını yaktı. Kız ona hayatındaki en kötü zamanlarını bile anlatmıştı oysa. Şimdi bu
anlatamadığı şey ne olabilirdi ki? Kafasında hep aynı sorular dönüp durdu çocuğun. Derken ders başladı. İkisi de kendi kafasındaki cevapsız sorularla boğuşarak dersi bitirmeye çalıştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKICI SIR
Teen FictionSüsen; Ömer'den hoşlanmaya başladığı sırada kendisini olmaması gereken bir yerde, bir kazanın içinde bulur. Üstelik bu kaza Melisa, Akif, Kaan ve kendisi arasında bir sırdır. Bir ucu Ömer'e uzanan bu yakıcı sırrı Süsen ne kadar süre içinde tutabilec...