1.1 : Kaybolmuş Hatıralar

5.3K 236 179
                                    

 Bugün 25.02.22. Yaklaşık bir ay önce söz verdiğim gibi ilk bölümü sizlerle paylaşıyorum. Kitaba başlamadan önce söylemek istediğim birkaç şey var.

 Evrenin Sınırında, çocukluğumdan beri yazmak için hayalini kurduğum tarzda bir kitap. Bana okumayı, fantastik/bilimkurgu kitaplar sevdirdi. Şimdi onlardan bir tanesini yazıyor olmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Ve bu kitap bittiğinde belki de bana en çok benzeyen karakterleri yazmış olacağım.

Luna ve Afel... Kişilikleri, fikirleri, duruşları... Kendimle besledim onları. Bu bölümde yalnızca bir tanesiyle tanışacaksınız. Diğeri sizi bir sonraki bölümde bulacak.

 Her saniyesinde onlarla heyecanlanıp, onlarca coşacağınız, dolu dolu bir kurgu olacak Evrenin Sınırında. Ve size söz veriyorum ki çok ama çok uzun bir süre boyunca asla basılmayacak.

Haftada iki bölüm yayınlayacağım. Bazen bölümlerden birisi alıntı olarak karşınıza çıkabilir ama her şekilde hayatınıza eşlik edecek istikrarda bölüm paylaşmayı amaçlıyorum.

Evrenin Sınırında için bir Instagram sayfası açacağım. Sonrasında ise bir telegram grubu kurmayı planlıyorum. Bu süreçte benimle olursanız çok sevinirim. Çünkü her şeye sıfırdan başlıyorum. Yorumlarınızın ve oylarınızın benim için ne kadar değerli olacağını tahmin edemezsiniz.

 Oy ve yorum sınırlaması yok. Ben bu kitaba gerçekten değer verenlerin zaten bunları yapacağını biliyorum.

Kendinize iyi bakın. Artık, Evrenin Sınırında'yız!

(başlangıç tarihleri buraya)

***

1. BÖLÜM

Kaybolmuş Hatıralar

Sanat dolu beş katlı bir müzenin ikinci katında, daha önce ne kadar bakmış olursam olayım beni bir kez daha aynı hisle büyüleyen tablonun karşısında neredeyse bilinçsizce duruyordum. Kaçıncı gelişim olduğunu takip edemeyecek kadar sık gelmiştim buraya. Bu yüzdendir ki tüm müze görevlileri beni tanıdığından her seferinde bilet almak zorunda kalıyordum. İlk kez gittiğim veya tekrar gitmek için yeterince beklediğim müzelere göze batmadan girmenin bir yolunu buluyordum ancak burası başkaydı. Ödediğim her kuruşa değerdi. Ah! Elbette verdiğim ücreti bir başkasının cüzdanından aldığımı da kabul etmem gerekiyordu.

"Muazzam. Öyle değil mi?"

Kibar ve temkinli bir sesin çerçevelediği bu sözler beni kendime getirdi. Başımı hızlı ama nazik bir hareketle arkama çevirdiğimde kumral saçlı, beyaz tenli bir adamla göz göze geldim. Suratındaki çarpık gülümsemesinden kibarlığının altında yatan özgüveni hissedebiliyordum.

Onunkine benzer oyunbaz bir tavırla gülümsedim. "Öyle."

Adam, verdiğim cevaptan güç bularak ileriye doğru bir adım atarken başımı tekrardan önüme çevirdim. Omzu neredeyse omzuma değecek kadar yakınımda durduğunda, "Bu tablonun hikayesini biliyor musunuz?" diye sordu. Kibirli bir sesle sorduğu bu soru yüzümü bir kez daha gülümsetmeyi başardı.

"Hayır." dedim kayıtsız bir tonda. "Nedir?"

Bilgisizliğim, ona kendini yüceltmesi için muhteşem bir imkan verdiğinde bunu kullanmak için sabırsızca yerinde kıpırdandı. "Arkası yarı dönük yaşlı adam, kaplumbağaları eğitmek gibi zorlu ve sabır gerektiren bu işi elinde gördüğümüz ney ve sırtındaki nakkareyi çalarak başarmaya çalışıyor."

Evrenin Sınırında  | 2. DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin