Evrenin Sınırında | 2. Düzenlenecek

1.6 : Kurnaz Dost

Ayy en sevdiğim Evrenin Sınırında bölümü belki de buu. Çünkü artık Afel ve Luna tam bir roket takımı oldu ahsahdhad. Sonraki bölümmm çok efsane olacak okuyunca anlayacaksınııız. Arkadaşlarınıza önermeyi unutmayııın <3 Oylar yorumlar azaldı kalbim çıt...

Tiktok hesabım bu aralar çok aktiiif. Güzel bir kitle oluştu biz çok eğleniyoruuz gelsenizee >> busekudun.

Öptüm öptüüüm.

(Yukarıda yine Holly varr) Bir sonraki bölüm yenii bir karakterin fotoğrafını koyacağıım.

***

6. BÖLÜM

Kurnaz Dost

Holly, iki eliyle ittirdiği ahşap kapıyı gürültülü bir şekilde açtı. Gıcırtılı sesi işitenlerin bakışları bize doğru döndüğünde huzursuzlukla olduğum yerde kıpırdandım. Elinde bakır bir sürahi taşıyan kadın dışında içeridekilerin tamamı erkekti. Ve bakışlarına bakılırsa onlar için davetsiz misafirden başkası değildik.

Holly, içeriye doğru bir adım attığında Afel de peşinden ilerledi. Hala gözlerini dikerek bakmakta olan kalabalığın eşliğinde içeri girdiğimde gözlerimin karanlığa bir an önce alışmasını diledim. Dışarısı henüz aydınlık olmasına rağmen mekanın yalnızca birkaç ufak penceresi olduğundan içerisi geceyi andırıyordu. Tavandan sarkan avizelerde ise ampuller yerine uzun beyaz mumlar asılıydı.

Gözlerimizi kapatıp açtığımızda kendimizi bulduğumuz bu evrende işler pek de iyi gitmemiş gibi görünüyordu.

Ahşap zeminde attığım her adımda büyük bir gürültü çıkarmaktan oldukça rahatsız olmuştum. Sarhoş adamların da bundan hoşnut olmadığını görebiliyordum. İstediğim en son şey onları sinirlendirmekti. Özellikle bir tanesi neredeyse iki katımdı. Fakat ne kadar istesem de üzerimdeki askılı elbise ve topuklu sayılabilecek ayakkabılarım ile buraya kesinlikle uymuyordum.

Mete ile birlikte birçok kez İstanbul'un gece hayatının altını üstüne getirmişliğimiz vardı. Defalarca kez mekanlardan kovulmuş ve hatta bir keresinde ufak bir bar kavgasının ortasında kalmıştık. O günden sonra benimle bir kez daha gece dışarı çıkmayacağına dair yemin etmişti. Bu sözün bozulması yalnızca bir hafta sürmüştü. Çünkü o da biliyordu ki bu dünyada Luna'dan daha iyi vakit geçirmeyi bilen yoktu.

Holly, mekanın ortasındaki ahşap kare masaların ve kırılmaya yüz tutmuş sandalyelerin arasından geçerken onu takip ettik. Karşımızda duvar boyunca dizilmiş birer kamp masalarını andıran bölüme yaklaştığımızda bakışlarım yukarı doğru kaydı. Duvar kenarındaki masaların üzerinde sıralanmış kapılar, burada birilerinin kaldığını gösteriyordu. Onlara ulaşmak için sol taraftaki merdivenleri kullanarak masaların üzerine denk gelen balkona varmak gerekiyordu.

Holly, yanında durduğu masaya sessizce oturduğunda biz de karşısına geçtik. Kapı açıldığı anda gördüğüm, benim dışımda mekandaki tek kadın olan kişi bize doğru yaklaşırken üzerindeki kıyafetleri inceledim.

Bileklerine kadar inen bordo eteğinin üzerine belinden bağladığı koyu yeşil bir önlük giyinmişti. Üstünde ise beyaz bir gömlek ve onun da üzerinde siyah bir korse vardı. Korsenin üzerinden taktığı büyük tokalı kemeri ise benim dünyamdaki "vintage" mağazalarının gözde parçasıydı.

Kadın tuhaf topuklu ayakkabıları ile yanımıza vardığında hoşnutsuz bir bakışla Afel ve beni süzdü. Devamında gözleri Holly'e döndüğünde neredeyse sinirli görünüyordu.