Bölüme başlamadan önce ufak bir açıklamayı kendime borç biliyorum.
Öncelikle bölüm yazamadığım zaman içerisinde başka bir şehre taşındım. Ailemden ve alıştığım diğer her şeyden ayrıldım. Daha önce hiç tam zamanlı bir işte çalışmamışken haftanın 5 günü bir ofise gitmeye başladım. Kendime vakit ayıramadığım tuhaf bir döneme girdim. Kitaplarıma geri dönmek için çözümler aradım ve sonunda buldum. Kendime bir tablet ve klavye aldım. Onları yanımdan ayırmamaya karar verdim. Bu bölüm epey kısa oldu. Yazmayı planladığım bölümün yarısı kadar. Ama bölüm gününü ertelemek istemedim. Çünkü bir yerden başlarsam, bu sefer ertelemezsem devamının geleceğini biliyorum. Daha fazla uzatmadan bölüm sizlerle :)
***
20. BÖLÜM
"En Zor Olan"
Afel yanıt vermeden hızla sesin geldiği yöne ilerledi. Aralık kalmış kapıyı ardına dek açıp koridora baktı. Bir an bile beklemeden koşmaya başladığında hiçbir şey söylemeden peşinden gittim. Aklıma gelen ilk şey, birinin bizi duymuş olduğuydu.
Planlarımız ifşa edilecekti.
Welhem'lar her şeyi öğrenecekti.
Holly'i kurtarmak için yeterince zamanımız kalmayacaktı.
Afel, üçüncü kata çıkan ahşap basamakları ikişer üçer tırmanırken ona yetişmek için tüm gücümü sarf ediyordum. Köşkün daha önce ayak basmadığımız koridoruna ulaştığımda Afel'i gözden kaybettim. O sağdaki koridora doğru atılmışken yalnızca adım seslerini işiterek onu takip ediyordum. Titreyemeye başlayan bacaklarım yalpalamama neden oluyor, koridorun duvarlarından destek almadan yürüyemiyordum. Her şeyi basit bir hata yüzünden kaybedebilecek olmamızı düşündükçe aldığım nefesler ciğerimi yakıyordu.
Sonunda adım sesleri bir çığlıkla bölündü ve hemen ardından bir kapı gürültüyle kapatıldı.
Kalbim kontrolden çıkmışçasına çarparken aldığım kesik kesik nefesler başımı döndürüyordu. Buz kesmiş ellerimi kapının kulpuna dayadım ve bir hışımla açtım. Afel'in öfkeden deliye dönmüş bakışları bana çevrildiğinde yüzünü göremediğim bir kadını duvara yasladığını sonradan fark ettim. Kadını kahverengi dalgalı saçları birbirine girmişti. Göğsü kontrolsüzce inip kalkıyor, saç diplerinden süzülen damlalar yüzünü ıslatıyordu. Ela gözleri dehşete düşmüş bir ifadeyle ağzını örten adama çevrilmiş, boğuk bir sesle yalvarıyordu. Yüzü sıcaktan, öfkeden ve korkudan kızarmıştı.
Bir süredir onlara bakmakta olduğumu gören Afel, "İçeri gir," dedi,dişlerinin arasından. Kadın ağzını örten elden kurtulmak için çırpınmaya ve homurdanmaya devam etti. Tırnaklarını Afel'in koluna geçirmek ve dahası açıktaki gözünü oymak için uğraşıyordu ama karşısındaki adam bir kaya parçası kadar hissiz ve de sağlamdı.
İçeri girdim ve misafir odasını andıran odanın kapısını kapattım. Uçuşan birkaç parça tülden açıkta kalan pencerelerin olduğunu fark ettim. Herhangi bir konuşmanın duyulma ihtimalini yok etmek için pencereleri birer birer kontrol edip kapattım. Perdeleri ve güneşlikleri sonuna kadar çektiğimde içerisi alacakaranlıktı.
"Ona ne yapacağız?"
Kadının yüzündeki ifade seçilemeyecek kadar karanlıktı artık. Ona bu şekilde bakmanın daha rahat olduğun düşündüğümde kendimden utandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evrenin Sınırında | 2. Düzenlenecek
Ciencia Ficción• Wattys 2022 Yarı Finalisti • İlk kitap tamamlandı. İkinci kitap düzenlenecek.• Aşağıda duyduğuma benzer bir tıkırtının artık çok ama çok yakınımdan geldiğini işittim. Bedenim şimşek çakmışçasına titredi ve titrek nefesim odanın içerisinde son kez...