2.18: Mektup

174 26 1
                                    


Bölüme başlamadan önce oy vermeyi unutmayın :)

***

18.BÖLÜM

"Mektup"

Çoğu insan bir hata yapmanın eşiğine geldiğinde, geçmişte kim olduğunu anımsayarak doğruyu seçebilir. Bunu başaramayacak olanlar ise geçmişinde yalnız olanlar veya benim gibi geçmişine yabancı olanlardır.

Yaptığım hatalara veya işlediğim suçlara bahane arıyor olsaydım bu fikri bir tişörte bastırır, üzerimden hiç çıkarmazdım. Fakat kendimle ilgili bildiğim bir şey varsa o da sonucu ne kadar kötü olursa olsun yaptığım şeylerin arkasında oluşumdu. Saatlerdir pencerenin yanına çektiğim sandalyede sessizce oturuşumun sebebi de buydu. Verdiğim karardan caymayı kendime yakıştırmadığım için odamdan dışarı çıkmaya cesaret edemiyordum. Daha doğrusu, koridorun öteki ucundan beni izleyen bir çift siyah gözle karşılaşma korkusu yerimde kalmama yetiyordu.

Hava neredeyse tamamen kararmışken ahmakıslatan pencereleri dövmeye başladı. Birbirine karışan ve güçlenerek daha hızlı süzülen damlaları izlemek bana doğum gününü kutladığımız o sahili anımsattı. Delicesine yağan yağmurun altında sırılsıklam olmuşken, umarsızca eğlendiğim Afel'i düşünmek ise göğsümün ortasına sağlam bir darbe vurdu.

Elim kalbimin üzerine kapandı ve yüreğimi sıkıştıran histen kurtulmak için bastırdı. Nafileydi. Bu hayatta kalbini kırmak isteyeceğim son insanı incitmişken iyi hissetmem mümkün değildi.

Aphellia, kıyafet dolabının çekmecesinde bulduğu kalın kapaklı kitaba çizilmiş resimleri inceleyerek oyalanmaya devam ederken yerimden kalktım. Bir adım ilerleyerek pencerenin tam yanında durdum ve ellerimi pervaza dayadım. Soğuk, parmaklarımı çabucak uyuşturdu.

"Sence bu akşam gelmeyecekler mi?"

Başımı çevirip Aphellia'ya baktım. Elinde tuttuğu kitabı indirmiş, yatağın ucundan bana bakıyordu. Ev sahiplerinden bahsettiğini anlamak zor değildi.

"Gelmeyecek olsalardı akşam yemeğini çoktan yerdik," dedim. "Bence gelmelerini bekliyoruz."

Bir süre baktıktan sonra başını salladı ve isteksizce kitabına geri döndü. O yaştaki bir çocuğun şimdiye kadar okuma yazmayı öğrenmiş olması gerekirdi. Onu yanımızda götürebilecek olsaydık öğretmeni olmayı teklif edebilirdim.

Aphellia, kitaptaki resimlere bakmayı sürdürürken gözlerimi yeniden ona çevirdim. Ailesini, arkadaşlarını, tanıdığı herkesi ürpertici bir şekilde kaybetmiş bu küçük kızı geride bırakmamız gerektiği gerçeğini itelemeye devam etsek de o gün gelecekti. Tıpkı Holly için endişelendiğimiz gibi Aphellia'yı da düşünecektik. Onun için elimden gelebilecek en iyi şey ise ona bakacak güvenli birini bulmaktı. Vesix sokaklarında bir çocuğu emanet edebileceğimiz kimi bulabilirdik?

İzlendiğini anlar gibi başını kaldırıp doğrudan bana baktı. Hafifçe gülümsediğimde karşılık verdi.

"Çok mu sevdin o kitabı?" diye sordum.

Hemen başını salladı. "Evet!" dedi, coşkuyla. "Daha önce hiç görmediğim hayvanların resimleri var. Hepsi o kadar güzel ki! Keşke gerçekte de görebilsem."

Çocuksu neşesi, biraz önce hissettiğim ağır duyguların yükünü hafifletti. "Sana okumamı ister misin?"

Gözleri ışıldadı. "Çok isterim!" Oturduğu yerde kıpırdadı ve yatak başlığına sırtını dayayıp bana yer açtı. Yanına oturduğumda kucağında duran kitabı uzattı.

Evrenin Sınırında  | 2. DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin