Müdürün odasından çıkmış Karina'nın odasına girmiştik. Cesedin etrafına ve odasına başlarken bir delil arıyorduk. Minik bir bir ipucu da olurdu.
Karina'nın cesedine bakarken yüzümde tamamen hüzün vardı. Böyle canice öldürülmeyi kesinlikle hak etmiyordu. Kesinlikle hak etmiyordu.
Elinin tarafına bakarken sanki bir şeyler yazılmıştı.
"Hyunjin."
Hyunjin'e adını seslenmemle cinayet eşyasına bakıyordu.
Karina önce kafasından bu sopa ile vurulmuştu ve bıçak darbeleri yüzünden ölmüştü. Kimliğinde tam olarak bunlar yazıyordu. Psikopat müdür bunları kayıt altına alıp izlediği fikri geldikçe daha da midem bulanıyordu.
"Efendim?"
Hyunjin yanıma geldiğinde elimi omzuna götürdüm ve yeri gösterdim.
"Karina'nın elinin altındaki yere bakar mısın? Sanki bir şeyler yazmak ister gibi bir şeyler yazıyor."
Hyunjin yere indi ve Karina'nın soğuk elini kaldırıp diğer tarafa koydu. Dediğim konusunda haklı çıkmıştım çünkü cidden Karina bir şeyler yazmaya çalışmıştı.
"Bize bir mesaj vermiş olabilir."
Hyunjin hemen defterini çıkardı ve gördüklerini geçirmeye çalıştı.
Fㄴ/ 2 F
Simge tam olarak buydu ama bu neydi?
"Bir kasanın şifresi falan olabilir mi?"
Hyunjin sessiz kalmaya devam etmiş sessizce ayağa kalkmış yatağın altından özel yerlerine kadar girmişti. Bir şeyi bulduğunda gülümseyerek bana bakmıştı.
"Felix galiba buldum."
<<
Asansör yedinci kata doğru yaklaşıyordu, hepimiz yan yana sessizce duruyorduk. Yedinci katta duruşma salonu alacaktı, katili bulup orada ölümünü izlemek zorunda kaldığımız oda.
Müdürü görür görmez kaşlarımı çatıp küfür etmiştim.
Takım elbisesini giyinmiş şarabının tadına bakıyordu. İçindeki kan deseniz şaşırmazdım bu heriften her şeyi bekliyorum.
"Sevgili öğrencilerim gelmiş."
"Biz senin öğrencin falan değiliz, piç kurusu."
Angry kuş (Chan) hemen ona karşı çıkmıştı, adam bozuntuya vermemişti. Sırıtarak şarabından bir yudum daha almıştı ve sunucu gibi kürsüsüne oturdu.
"Neden on üç tane duruşma mekanı var burada?"
Hyunjin soran gözlerle ona baktığında müdür gözlüğünü indirmiş "On üç mü?" diye bize sormuştu. Kendisi de saymaya başlayınca "Yapım hatası herhalde." deyip şarabından bir yudum daha almıştı.
Umarım şarabını içerken boğulup ölürsün.
Hyunjin tam benim yanımdaki duruşma yerinde duruyordu, ona yaklaştım ve kulağına bir şey fısıldadım.
"Bilgisayar odasında da ön üç tane vardı, sence tesadüf olabilir mi? Sınıflarda da ön üç tane sıra vardı."
Hyunjin gözlerini bana doğru büyüttü ve "Sende mi fark ettin?" dedi.
"Bende mi derken? Ayıp ettin."
Ona yalancıktan gülüp önüme döndüm.
Onun katil olmadığını biliyordum, hissediyordum diyelim. Onun amacı hepimizi burdan çıkarmak ve bu okulun gizemini çözmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Secret » Hyunlix✓
Fanfiction[Danganronpa au] On iki kişi ve bir kazanan olması gereken bir oyundaydık. Hayır, buna kesinlike bir oyun denemezdi, bir katliamın içindeydik. Kapaktaki papatya hayatımızda hâlâ umudumuzu kaybetmeyenlerimize gelsin, en çok da mutsuzluk içinde kalanl...