"Dur, dur sütü fazla pasta kekine koyarsan parçalanır."
Hyunjin'in elinden sütü kaptım. Hyunjin bana anlamadığını belirtir gibi bakıyordu, yanlış bir şey yapmış çocuk gibi hemen pastadan uzaklaştı. Onun bu halini çok sevimli bulmuştum, yüzümde ister istemeden bir gülümseme oldu.
Sütü kenara bıraktım ve kremanın bulunduğu tencereyi tuttum kaşık yardımıyla alttaki kekin üstüne özenle koymaya başladım, taşmamasına özen göstermeye çalışıyordum.
"Beş numara şef olduğumu düşünüyorsun değil mi?"
Bana tip tip baktığını hissetmiştim, sessiz kıkırdamasını duyduğumda yüzümdeki gülümseme artmıştı.
"Nasıl bir insanın bu kadar kusursuz olabileceğini düşünüyordum. Hem çok zeki hem çok dikkatli..." baş parmağını dokunmaya kıyamıyor gibi yanağıma koydu, "Hem de bu kadar yetenekli." dediği iltifat üzerine hareketlerim durmuştu. Yandan ona bakıyordum, bir cevap bekliyor gibiydim.
"Aaaa pasta, pasta mı yapıyorsunuz?"
Araya giren farklı sesle ister istemeden sinirlenmiştim, o tarafa bakıp kaşlarımı çatmaya engel olamamıştım.
Jisung heyecanlı bir şekilde yanımıza geldiğinde peşinden Minho'yu da sürüklüyordu.
"Bir şey mi böldük?"
Minho ilimize de ifadesiz bir şekilde baktığında sesimi çıkarmamıştım.
"Biliyor musun, dünde benim doğum günümdü ama bir şey yapamamıştım. Biliyorsunuz son olan olaylar falan sanki ölenler varken eğlenmem yasak gibi geliyordu."
Jisung'un kalbinin güzel olduğunu dediğimi hatırlıyor musunuz? Bu dediği dediğimi kanıtlar.
"Gel Jisung beraber devam edelim, hepimiz oturup yeriz."
Jisung eliyle sevinçle çarpsa da Minho onu alıp yanına çekti.
"Zehir koymayacağınızı nereden bilebiliriz?"
Jisung gözlerini büyütüp "Zehir mi?" deyip bize baktı.
"Yani zehirse zaten öldükten sonra vücutta belli olur. Ekstra olarak da bu okulda fen laboratuvarında yapılma dışında zehir bulunmaz. Fen laboratuvarı da daha açılmadığına göre rahat olabilirsin, ayrıca günde sadece bir kişi öldürebiliriz fazlası kurallara aykırı. Hepimiz yersek ister istemeden diskalifiye oluruz."
Minho tek kaşını kaldırdı ve bunları Hyunjin'e sordu.
"Bunları nereden biliyorsun?"
"Basit, müdürün odasına bir gün sızdım ve orada öğrendim."
"Tek başına takılırım deyip gittiğin yer orası mıydı?"
Başını yavaş yavaş salladı ve Jisung'un kolunu bıraktı.
"Bu size güvendiğim anlamına gelmiyor pür dikkat sizi izleyeceğim."
"Biraz rahatla Minho, pasta yapacağız tek."
Jisung, Minho'nun önündeki saçlarını arkaya iterken demişti. Minho nefesini dışarı verdi ve ellerini bağdaş yaptı.
"Tamam, tamam sadece izleyeceğim sizi."
Minho, benim tabirimle Varis çocuk aslında çok iyi kalpli birisiydi, Jisung'a takındığı tavır o kadar farklı ve cana yakındı ki. Onu korumak için elinden geleni yapıyor gibi duruyordu.
Jisung, Hyunjin ve Ben pastaya devam ediyorduk. Hyunjin'in kulağına yaklaştım ve fısıldadım.
"Neden onlara müdürün odasını açıkladın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Secret » Hyunlix✓
Fanfiction[Danganronpa au] On iki kişi ve bir kazanan olması gereken bir oyundaydık. Hayır, buna kesinlike bir oyun denemezdi, bir katliamın içindeydik. Kapaktaki papatya hayatımızda hâlâ umudumuzu kaybetmeyenlerimize gelsin, en çok da mutsuzluk içinde kalanl...
