final episode: 30

1.4K 115 157
                                    

Vay canına cidden bunu okuyorsun Felix.. Biz başardık. Geçmişten gelen birisi olarak bunu bilmek benim için güç, ama şu an gelecekteyiz...

Kaç kişiyiz? 

Sevgili olduk mu?

Daha önemlisi hayatta mıyım?

Yanımzda kafasını kucağıma koymuş Hyunjin'e bakıp gülümsedim. Önümdeki kağıda bakarken gözümün dolmasına engel olamıyordum. Bana bunu zamanı gelince okumamı söylemişti ve şimdi zamanı gelmişti. -14. bölüm- 

Bugünden sonra depoya ineceğim ki bunu sende biliyorsun. Önemli bilgiler bulabilirim gibime geliyor. Seni peşimde kovalamak istemiyorum bu yüzden gizli kapaklı yapacağım gün ışığım. Nedense ilerde çok kulağımı çekecekmişsin gibi hissedttiriyor... Korkunç Felix'ten korkuyorum itiraf etmeliyim ki. 

Neyse ben bunu yazma nedenime gelmek istiyorum meleğim, buradan çıktıktan sonra aramızda sembol olmasını istiyorum bu mektubun. Cidden başardığımızın bir sembolü, buna baktıkça kötü ortamda olan güzel arkadaşlığımızı hatırlayalım istiyorum. Bu yolda gitmek zorunda olan arkadaşlarımızı hatırlamak için.

Onları unutursak kendimi suçlu hissederim şahsen.

Bunu da en iyi Eliza'nın defterine yazdığım bir notla yapabileceğimi düşündüm. Hepsi birbirinden harika insanlardı diye hatırlıyorum, hâlâ çok net olmasa da anımsıyorum. En çok da seni anımsıyorum güzel sevgilim. Tuvale özenle fırçadan sıçratılan beyaz boya gibi çillerini unutmak mümkün mü?

Evet, Felix ben bir sanatçıymışım.

Ah- bunu zaten biliyorsun, doğru doğru... Ayh geleceği düşünerek bunu yazmak çok zor. O zaman şunu diyeyim, öhm; Yanındaysam beni öper misin?  

Fırsatçı.

Yüzümde bir tebessüm oluşmuş dudaklarımı yavaşça dudaklarına değdirdim. Dudağımı değdirdim ve hemen karşılık vermiş elleriyle yüzümü elleriyle kavramıştı. Eli saçlarımda dolaşıyor kahverengi saçlarım parmak aralarına giriyor arada çekiştiriliyordu.

"Bekliyordum.. Ne zaman sonuna geleceksin diye. Okuma hızın artmalı sanki, hmm?"

Öpüşmenin arasında konuşmutu, dedikleri kalbimde bir yumrunun oluşmasını sağlamış dudağını tüm gücümle ısırıp geri çekildim.

"Bir daha sana yok öpücük falan."

Hyunjin alt dudağını öne çıkartmış bana bakıyordu. Tek elimi yüzüne götürüp iki yanında bulunan yanaklarını ortaya doğru sıktım. Dudakları ördek gibi ön plana çıkmış çok tatlı olmasını sağlıyordu. 

"Sorularına cevap vereyim o zaman Hyunjin.. Toplam altı kişi kaldık. Sevgili olalı bir ay oldu ve benimlesin."

Hyunjin elimi yüzünden çekip ellerimizi kenetledi. 

"Seninleyim."

"Iyy, ıyy bunlar yine yapış yapış ıyy!"

Jeongin ama In'i açık olan helikopterin içinde bir eliyle bizi gösterip bağırıp duruyordu. Onun yüzünden herkes bize dönmüş sırıtıyordu. 

Minho yattığı yerden gülüyordu; onun gülmesine sırıttım ve mahçup bir şekilde bakmaya başladım. Beni korumak için bile bile mermiye atlamıştı. Şu an durumu daha iyiydi ve biraz Avusturalya'ya inecektik. İndiğimiz an hemen hastanede tedavi görecekti.

Neden yaptığını sorduğumda bunun için hep tetikte olduğunu demişti. Böyle bir şey beklediğini ve karın boşluğuna gelecek şekilde siper olmayı planlamış. Okulun başından beri yük olduğunu düşünüp kimseye güvenmediği için vicdan azabı yaşadığını dile getirdi. Birimizi dahi olsa kurtarsa bu içini sıkan düşünceyi sonlandıracağını düşündü.

Secret Secret » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin