episode: 21

1.3K 134 93
                                    

Bir insanı kazanmak zaman meselesidir, ama kaybetmek an meselesidir.

Aklımda dolan sözle gözlerimi kırpıştırmaya başladım, saçımla oynayan birisini hissetmemle gözlerimi açmaya çalıştım. Ağrıyan baş ağrımla bu durum epey zorlamıştı beni. 

"Bebeğim."

Hyun'un sesi kulağımı doldurmaya başladığında zorla gözlerimi açmaya çalıştım. Yatağımın yanında gülümseyerek bana bakıyordu. Yüzümde bir gülümseme oldu ve kollarımdan destek alarak kalkmaya çalıştım. Bileğimin acısıyla yüzümü buruşturdum ve oraya baktım, hafif morarmıştı.

"Onu Jeongin'den duydum, neden böyle bir şey yaptın Felix?"

Bir şey demek yerine elimi alnına koydum, sıcak vücudu elime değince yüzümdeki rahatlama oldu. Kafamı omzuna koydum, derin bir nefes aldım.

"Soruma neden cevap vermiyorsun?"

konuşmak yerine şu an sadece ona sarılmak ve sıcaklığını hissetmek istiyordum. Belki hep bu kadar yakında değildik, ama ikimiz de buraya geldiğimizden beri bunu arzuluyorduk. Bunu hafızamız değil vücudumuz istiyordu.

"Diğer çocukları çok zorlamak istemedim, olabildiğince çoğu yükü ben almak istedim."

Hyunjin'in çekişiyle göğüsü yukarı çıkıp geri inmişti, saçlarımı parmaklarının arasına geçirip serbest bırakıyordu. Bunu sürekli yapmaya başladı.

"Kahramancılığı oynamak istedin yani."

Hyunjin'in kızdığı sesinden epey belli oluyordu, "Yorgunum Hyunjin." diye mırıldandım.  Aklıma onun yaptıkları gelince çattığım kaşlarımla yüzüne baktım.

"Ayrıca kızacak birisi varsa o da benim Hyun, neydi bu? Daha birlikte olalı bir gün geçmeden ortalıktan kayboldun."

Hyunjin sessiz kaldı ve sonra mırıldanarak konuşmaya başladı, "Tek kahramancılığı oynayan sen değilsin." dedi. Ona hüzünle bakan bakışlarımı fark etti ve konuşmaya devam etti. 

"Burada ne kadar zaman geçecek bilmiyorum ama bir an önce kaçmak istedim. Seninle daha düzgün hayat yaşayalım istedim, Changbin'den o depoyu duyduğumda bakmak istemiştim. Sizi zorlamak istemedim, isteklerim için seni peşimde koşturtmak hiç istemedim."

"Bana bir kere gelseydin ben sana iki kez gelirdim. Ayrıca isteklerin sadece senin değil, ben,mde isteklerim. Bende özgür olmak istiyorum, kafamda endişe olmadan ben de seni öpmek istiyorum."

Dediklerimden sonra kafamı kaldırıp ona hüzünle bakmaya başladım. Hyunjin belimden tutup tekrar beni kendisine çekti ve kafasını omzuma yasladı. Bu hareketiyle biraz daha olsa rahatlamıştım, gözlerim dolmaya başladı ve konuşmaya başladım.

"Ne kadar zorlandım haberin var mı? Sana zarar gelmiş olabilir kaç defa çok düşünce yaşadım haberin var mı? En ihtiyacım olduğu zamanlarda yanımda olmaman hissiyle ne kadar çok uğraştım biliyor musun? İlk yanına gördüğüm kabustan sonra geldim kapıyı ne kadar çaldım, o kapıyı kimse açmadı Hyun."

Hıçkırıklarım daha da artmış göğüsüne yaslı ağlamaya devam ediyordum, Hyunjin bir şey demeden saçımla oynamaya devam ediyordu. Beni böyle sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi, işe de yarıyordu.

"Özür dilerim Felix, çok özür dilerim. Gerçekten o sürede benim de senden bir farkım yoktu, koliler arasında ısınmaya senin gün ışığına çok ihtiyacım oldu. Gün geçtikçe yalnızlık daha da koymaya başladı. Çok komik değil mi? Daha bir kaç ay önce tek çalışırım diyen çocuğun düştüğü duruma bak. Sana sandığından çok daha bağlanmışım Felix."

Secret Secret » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin