episode: 9

1.4K 172 182
                                    

Merhaba günlük,
Eh bunlar ilk sayfalarım ve ne diyeceğimi tam olarak bilmiyorum. Bir okulda gözlerimi açtım ama burası neresi bilmiyordum. Bildiğim tek şey Felix'in de burada olduğu. NE BÜYÜK TESADÜF DEĞİL MI????? Kardeşim diye sevdiğim kişiyle aynı ortamda yılllllaaaar sonra tekrar beraber olmak.

Kendimi şu an diğer kumaşların yanında Hint kumaşı gibi hissediyorum.

Birilerini öldürmemiz ve arkada bir iz bırakmamız gerektiğini söylediler. Belki ben de öleceğim ilerde ama herkese güvenmek istiyorum. Burası cidden insanın mental düşüncelerini etkileyen bir yer, beş yaşında bir çocuk bile buraya gelse olgunlaşıp çıkabilirdi veya yanlış şeyler düşünüp uygulayabilirdi.

Arkamda bir hiç ile yok olmak istemiyorum, bunu zaten birisi okuyorsa ben çoktan öteki dünyaya uçmuşum demektir.

Geri kalanlarımız, lütfen, burdan kurtulmaya bakın ve o müdürün kafasına vuralım. Güveniyorum size, desteklerim sizinle.

Okuduğum satırlar gözümün dolmasına ve anlamama neden olmuştu. Yorganımın altında minik fenerimi sayfalara tutmuş okuyordum. Eliza'nın yazdığı ilk sözlerin bu kadar ileri görüşlü olması.. sanki gelecekte ne olacağını hissediyor gibiydi.

Elimi yüzüme götürdüm ve akan gözyaşlarımı yavaşça sildim.

"Sevgili öğrenciler, yine sessizleşmeye başladınız bakıyorum da... şimdi size 1 milyon Won ödülü sunuyorum. Cinayet işleyip kendini yakalatmayan kişi bu ödülü yapacak."

Sanki buna kanarım da?

Değil 1 milyon Won koskoca dünyanın kendisini verse buradan kimsenin canına bile zarar vermezdim.

Müdürün sesini duymazdan geldim. Günlüğün kapağını kapattım ve sehpamın üstüne koydum, kafamı yastığıma koyup uyumaya çalıştım. Bunu çok kolayca yapabilmiştim, ağlamaktan dolayı şişmiş ve acıyan gözlerimin kapattığımda acıyan bir rahatlık vermesi bir olmuştu.

"Sevgili öğrenciler, bir ölüm daha olmuştur hepiniz konferans salonuna bekleniyorsunuz."

Gözümü hafif hafif açtığımda saate baktım, sabah olduğunu anlamıştım. Bir saniye müdür ne demişti?

"B-birisi daha mı?"

İçimde tuhaf bir nahoş his olunca hemen odamdan çıktım ve iki oda yanımdaki Hyunjin'in odasına koştum. Kapısına iki defa sert bir şekilde vurdum, lütfen Hyunjin o kişi sen olma.

İki kez vurmuştum ama kapıyı açan kimse yoktu, bir kere daha sert bir şekilde vurdum. Bacaklarım titremeye başlamıştı, bacaklarımın boşaldığını hissetmiştim.

Hyunjin'e bir şey olmuş olamazdı, değil mi?

Kapının açılma sesiyle hemen oraya bakmaya çalıştım. Islak saçlı Hyunjin'i görmemle kendimi yere bırakmıştım. İçim rahatlamıştı, derin titrek bir nefes aldım ve titreyen vücudumu kontrol altına almak için kendime sarıldım.

"Çok korktum Hyunjin sana bir şey oldu zannettim, çok korktum."

Hyunjin ifadesiz bir şekilde bana bakarken dizlerine çömeldi, belimden tutarak beni kaldırmaya çalıştı.

"Üzgünüm, banyo yapıyordum. Sesi duyunca hemen çıkıp giyindim ama biraz geciktim galiba."

Kollarımı boynuna sardım ve sıkıca sarıldım.

"Önemli değil... iyisin önemli olan da bu.. değil mi?"

Çok kesik konuşmamdan çok korktuğumu anlamış olmalıydı. Elini saçlarıma koymuştu yavaşça oynuyordu.

"Ben de diyorum bu ses ne? Belli oldu."

Jeongin'in sesini duyduğumda gülümsedim ve Hyunjin'den ayrıldım. Kendimi daha iyi ayakta durabilir hissediyordum.

"Üzgünüm, galiba baya ses çıkardım."

Jeongin gelişi güzel gülümsedi ve gözlerini kaçırıp "Olabilir." dedi.

Aramızdan birisinin yine katil olduğu cümlesi ile içime bir soğukluk girmişti. Jeongin, tam arkadaşında duran Chan(bana göre Kızgın Bird) bize bakıyordu. Onlara zarar gelmemişti, yanıma baktığımda erkekler katında kimseye zarar gelmediğini görmüştüm. Olan kızlar katındaydı galiba.

Hepimiz konferans salonuna ilerlerken Hyunjin elini belime dolamış düşmemem için önlem alıyordu.

"Yürüyebilirim gibi geliyor."

Gözlerimi kaçırarak ona seslendiğimde Hyunjin tedirgin gözlerle bana bakıp belimi bırakmıştı. Rahatça yürüyebildiğimi görünce ellerini önünde birleştirdi.

Salona hepimiz geldiğinde sadece bir kişi yoktu, Eun Ha.

"Sevgili Eun Ha, bir bıçak yardımı ile gece saat ü civarları öldü. Bunu soruşturun bakalım."

Müdür yok olurken hepimiz birbirimize bakmıştık.

Yine başlamıştık, herkes yine birbirine güvenmeyen gözlerle bakıyordu. Bu durumun güvenilecek yanı yoktu da şu an içimizden birisi onu öldürmüştü. Gözlerim ister istemeden Hyunjin'e kaymıştı, sakince defterine notlar çıkarıyordu.

Onun birisini öldürmeye çalıştığına inanmıyordum, Hyunjin tamam çok soğukkanlı olabilirdi ölüm olaylarına ama o birisine zarar vermeye bile dayanamayan birisiydi.

"Ne düşünüyorsun?"

Yanına yaklaştım ve yazdıklarına hafifçe bakmaya çalıştım. Ölüm saatini ve konumunu yazmıştı, ben hariç herkesin ismini sırası ile yazmıştı.

Bana güveniyordu.

"Benim adımı yazmamışsın."

Ona döndüğümde notlarına tekrar göz geçirdi ve bana döndü.

"Para için kimseye zarar vermezsin, Yongbok."

Beni bu kadar tanımasına mı sevinsem yoksa güvenmesine mi bilememiştim. Yüzümde ister istemeden bir gülümseme belirdi ve yüzümü yere indirdim. Bu dedikleri feci halde utanmamı ve kalbimin hızlı atmasına neden olmuştu.

"Teşekkür ederim, bana güvendiğin için."

Hyunjin bana içtenlikle gülümsedi ve elini kahverengi saçlarıma atıp gülümsedi.

"Rica ederim demek isterdim ama rica edilecek bir şey değil. İçimden geleni ve doğru olduğunu düşündüğüm şeyleri dile getirdim."

"Oyalanmadan tekrardan ipucu için dolaşalım. Üç tane üçlü grup oluşturup odalara bakabiliriz."

Kızgın kuş, ortaya dediğiyle kimse karşı çıkmamış ilerlemeye devam ediyordu. Seungmin, ben ve Hyunjin önce bir bilgisayar odasına gitmiştik. Eun ha'nın kasetini bulup bilgisayara koydum ve kulaklığı kulağıma geçirdim. Hyunjin de diğer kulaklığı geçirmişti. Seungmin arkamızda sessiz bir şekilde ekrana bakıyordu, bizden şüpheleniyordu galiba çok gergin duruyordu. Elleriyle oynayıp ayıcık gibi bize bakıyordu.

Videoda bir kadın vardı ama çok zayıftı o kadar zayıftı ki kemiklerini sayabileceğimi düşünüyordum. Eun ha, iyi bir manga çizeriydi, çocukluktan beri mangalar ile iç içe büyümüş evine para götürebilmek için çalışmıştı. Annesi bunu gururlu anlattıktan sonra her videoda olduğu gibi cansız bedeni yerde duruyordu.

Ona bunu kim yapmıştı bilmiyorum ama amacının para olan birisinin ona bunu yapmasını affedemiyordum. Eun ha, o kişiyi senin için bulacağım.

<<♡

Blok dersimden sonra birkaç beyin hücremi kaybettim.. şimdi son derse gireceğim🤍

Secret Secret » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin