"Merhaba Karina, kutlarım istediğin liseye girmişsin. Neydi o sevdiğin kızın adı Eliza? Umarım adını doğru diyebilmişimdir. Seni sonuna kadar destekliyorum güzel kızım. Hep arkanda babanla ben dimdik duracağız."
Ekranda elektrik kesintileri yaşandı ve mekanik bir ses sardı kulaklarımı.
"Buradan kurtulmak mı istiyorsun? Sevgili annenin intikamını mı almak istiyorsun... o zaman birisini öldür ve yakalanma. İntikam görevini tamamlamış olursun."
Ekranda yerde yatan kadını görünce tüm iliklerime kadar irkilmiştim. Ölüden korkma derdi ama büyüklerim, ölüler öldükten sonra sana zarar veremez derdi ama ister istemeden çok etkilenmemi sağlıyordu bu durum.
"Hyunjin, müdür Karina'nın bu konuda aklına girmiş."
Hyunjin izlediğim videoyu başa sarıp bir kulaklığı kulağımdan alıp kendi kulağına taktı. Video tekrardan bittiğinde kulaklarını masaya koydu.
"Şüphesiz, Karina'nın aklına girmiş ve ona bunu yapması için manipüle etmiş olmalı."
Dudağımı çizgi yaptım ve gözlerimi ciddi bir şekilde video ekranına bakan Hyunjin'in gözlerine kenetledim. Hyunjin ona baktığımı fark ettiğinde yavaş yavaş gözlerini yüzümde gezdirdi ve yanımdan saçlarını karıştırarak ayrıldı.
"Jeongin'e müdür odasını demeyi düşünüyorum, yazılım gücüne ihtiyacımız var. Belki şifreyi kırmak için bize yardımcı olabilir."
"Şirin baba çocuk- yani Jeongin'in bize yardımcı olacağına eminim."
Hyunjin dediğime biraz kıkırdadı ve "Şirin baba çocuk mu?" diye sordu. Gözlerimi farklı yere kaçırdım. Hyunjin yanıma yine adımladı ve yanımdaki sandalyeye yine oturdu.
"Başka kime takma isim koydun?"
Elimi çeneme koydum ve hmm diye bir ses çıkardım.
"Angry kuş-"
"Angry kuş mu?"
İlk dediğim takma isimle lafımı bölüp kahkaha attı.
"Chan kuşa benziyordu, ilk geldiğimde bana çok kızmıştı bu yüzden ona o andan beri Angry kuş diyorum."
Hyunjin başını salladı, "Evet, evet geç geldin diye canına okuyordu o an." dedi, o an gözümün önüne geldiğinde Hyunjin de bana bakıp duruyordu.
"O an bana bakıyordun."
"Sen de bana bakıyordun."
Aramızda minik sessizlikten sonra boğazımı temizledim ve devam ettim.
"Varis çocuk: Minho, Sincap çocuk: Han, Uzun çocuk: Seungmin, 65 santim bacak: Changbin ve çığlık kız: Shell."
Hyunjin yine güldü, "Sonlara doğru yine bozmuşsun." dedi. Dediğine kahkaha attım ve başımı aşağıya ve yukarıya salladım.
"Bana hiç koymadın mı?"
Sormasıyla hemen cevap verdim.
"Uzun saçlı çocuk."
Hyunjin gülüp masadan yardım alarak kendini arkaya itti ve gülmeye devam etti.
"Tamam, şaşırmıyorum, uzun saçlarım var."
"Ama sana çok yakışıyor."
Hyunjin'e dediğim iltifatla gözlerini benden kaçırmış "Sağ ol." demişti.
"Rica ederim."
Aramızda yine sessizlik olunca Hyunjin ayağa kalkmış elini kalkmam için bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Secret » Hyunlix✓
Fanfiction[Danganronpa au] On iki kişi ve bir kazanan olması gereken bir oyundaydık. Hayır, buna kesinlike bir oyun denemezdi, bir katliamın içindeydik. Kapaktaki papatya hayatımızda hâlâ umudumuzu kaybetmeyenlerimize gelsin, en çok da mutsuzluk içinde kalanl...
