"Neden bunu yaptın...?"
Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki içimdeki hayal kırıklığı konuşmamı imkansız kılıyordu. Duygularıma yenik düştüm ve sesimin tonunu da ayarlamadan ellerimi önümdeki masaya vurarak bağırdım.
"Söylesene Eliza neyi bekliyorsun? Onu ne güzel deştim mi diyorsun içinden yoksa nasıl kafasına vurduğunu mu? Sana güvenmişti, o güvenmişti!"
Herkes Eliza'ya bakarken Eliza kaşlarını çatmış titremesi yüzünden kekelemeye başlamıştı.
"S-sen neyden bahsediyorsun Felix? Ne öldürmesi hiçbir şey anlamıyorum. Neden beni suçluyorsunuz?"
Safı oynamaya devam edecekti yani.
"Hepinize kısaca açıklamayayım.." Hyunjin lafa girdiğinde koluma bir kere destek verircesine dokundu ve gözleriyle 'dinlen biraz' der gibi baktı. "...Eliza'nın kaybolan küpesini Karina'nın odasındaki yatağın altında bulduk." dedi.
Eliza bir elini kulağına götürdü ve her gün taktığı küpelerden tekinin orada olmadığını fark etti.
"B-ben de sizinle birlikte odaya baktım, o anda düşmüş olabilir."
Ona hâlâ hayal kırıklığı tablosuna bakar gibi bakıyordum. İnanamıyordum, on bir kişinin içinde en çok güvendiğim Eliza'ydı. Onun böyle bir şey yapmasına aklım alamıyordu.
"Size olası hikayeyi anlatayım o zaman; Eliza'nın dikkatini böylece güzelce çekeriz. Karina'nın telefonunu kurcalama ve mesajlara bakabilme şansımız olmuştu Jeongin sayesinde, -Jeongin yazılım konusunda baya iyiydi, Karina ve Eliza'nın cinsel içerikli mesajlarından sonra bir birliktelik yaşadıkları fikrini edinmem uzun sürmedi."
Hyunjin biraz sessiz kaldıktan sonra Eliza'ya bakarak kafasını aşağıya indirdi ve özür diledi.
"Özür dilerim, özel mesajlarınızı okuduğum için kendimi kötü hissetsem de elimden bir şey gelmez. Herkesle birlikte buradan kurtulmak istiyoruz, bu da bunun için minik bir adımdı."
Hyunjin elini yumruk yapıp ağzına götürüp iki kere öksürdü. Bu konuyu değiştirmek için yaptığı bir jestti, anlatmasına tam gaz devam etti.
"Her gece veya iki günde bir buluşuyordunuz. Birbirinizin kurbanı olmanız çok olası bir şey aslında. Beyzbol sopasının olayı Karina'nın çok yetenkli bir oyuncu olması ve odasında bulunmazsa ayıp olacağı gerçeğini düşündüm. Senin onu kasten öldürmek istemediğini düşünüyorum, sen ne diyorsun?"
Eliza elini yüzüyle kapattı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Ondan kesinlikle hoşlanıyordum, ona çok güveniyordum. Birlikteliğimizden sonra mutlulukla yatakta üstümü giyinmiş oturuyordum. Giyindikten sonra beni yanına çağırdı, ayakta bir şeyle uğraşıyor gibiydi. Yanına gittiğimde bıçağı bana sallamaya çalıştı ve karnımda kocaman bir çizik olmasına neden oldu."
Eliza sözünü bitirip karnını gösterdi, gerçekten çok derin olmasa da büyük bir çizik duruyordu.
"Yere düştüm ve geri geri sendelemeye başladım. Durmasını istedim çok yalvardım, duvara kadar ilerlemiştim ve sopayı görmemle ona saldırdım. Kafasına bir kere vurdum sonra elindeki bıçağı alarak..."
Eliza daha fazla konuşamadan ağlamaya başlamıştı.
"Peki, sevdiğin kişi tarafından ihante uğramak nasıl bir duygu?"
Hyunjin ona ifadesiz bir şekilde bakmaya başladığında elimi onun omzuna koydum ve üzerine gitmesini istemediğim bir şekilde baktım.
"Bunu bilmeye hakkı var Felix; eğer bize itiraf etmeseydi, bunu Karina'nın mesajı yapacaktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Secret » Hyunlix✓
Fanfiction[Danganronpa au] On iki kişi ve bir kazanan olması gereken bir oyundaydık. Hayır, buna kesinlike bir oyun denemezdi, bir katliamın içindeydik. Kapaktaki papatya hayatımızda hâlâ umudumuzu kaybetmeyenlerimize gelsin, en çok da mutsuzluk içinde kalanl...
