11-C / Yarı Texting *TAMAMLANDI*

Ma Aile

*Bölüm isimlerini özenle seçtiğim doğrudur *

"Anne ablam geçen gün -" diye bağıran kardeşimin ağzını elimle kapatıp duvara yasladım .

"Sussana oğlum . " Dedim sinirle .

"Ödevimi yapıyor musun , yapmıyor musun?"

"Kendi ödevini kendin yap . Ben hizmetçi miyim ?"

"Anneeee"

"Tamam Allah'ın cezası tamam . "

Deyip kenara çekildiğimde sinirden kudurmak üzereydim .

"Bizim zamanımızda herkes kendi ödevini kendi yapardı ." Diye homurdandım sinirle.

"Çünkü senin ödevini yapacak enayi bir ablan yoktu canım ." Deyip saçlarını karıştırdı.

cool filan göründüğünü sanıyordu garibim.

"Sen bana enayi mi dedin şimdi ?!"

"Senden başka ablam mı var?"

"Yapmıyorum ulan . Yapmıyorum!"

"Annee ablam geçen gün tekel bayiye gitti . " dedi hızla mutfağa koşarken .
Bende sinirle peşinden koşarken lavabodan Beyaz atlet ve mavi eşofmanla adeta bir Türk babası olduğunu haykıran babam çıktı .

"Ne tekel bayisi ?" Diye soran babamla ikimizde aynı anda korkuyla yerimizden sıçradık .

"Kim tekel bayi ?" Diye mutfaktan çıkan anneme bakmıyordum bile .

Eveeet sıçmıştım .

Şimdi ben adeta türk sinema filmlerinden sıçrayan göbekli babama ve sürekli mutfak önlüğüyle gezen anneme tekele bayiden çıkışımı nasıl açıklayacaktım ?!

"Anne Fatih verdiğiniz harçlıkları kahvehanede ki dayılarla birlikte harcıyor. " Dedim elimle kardeşimi gösterirken .

380 derece bana dönen canım kardeşimi gururla izliyordum .

Matematiğe ve bilime yeni bir boyut kazandırmıştı , nasıl gururlanmazdım ki ?!

"Ayrıca okuldan kaçıp kahvehanede tavla oynamaya gidiyor ." Gururlanmış olmam onu ispiyonlamayacağım anlamına gelmezdi öyle değil mi?

"Oğlum sen vizyonsuz musun ?" Diye soran annem olmuştu .

"Niye herkes gibi okuldan kaçıp sevgilinle buluşmuyorsun ? Ya da niye ablan gibi halı sahaya maça gitmiyorsun da kahvehaneye gidiyorsun ?!"

Kınar gibi Fatih'e baktıktan sonra babama döndü .

"Bu olmamış, yapamamışız biz bunu ?"

Babam ise atom parçalamışcasına gururla kardeşimi izliyordu .

"İşte benim oğlum . " Dedi ve Fatih'i kendine çekip sarıldı .

"Aynı benim gençliğim ." Dedi daha da gururlanırken .

"Eğer ileride senin gibi , kıçını devirip atletle müge Anlı izleyecekse bizim şimdiden bunu psikoloğa götürmemiz gerek. " Dedi annem bir oğluna bir babama bakarken .

"Valla aynısı . " Dedi bir eliyle diğer avcuna vurup ' vah vah ' derken .

"Bakayım göbeğe filan . " Dedi ve Fatih'in göbeğini sıkmaya başladı .

"Ah, anne ne yapıyorsun ya ?!" Diye homurdanan kardeşimi kimse umursamamıştı .

"Valla kilo filan da almış . " Dedi annem duygusal bir ses tonu ile .

"Yok ya , hâlâ yakışıklıyım . " Dedi Fatih yan profilden poz verirken .

"Evlendiğimizde baban da yakışıklıydı . " Dedi annem gözlerini büyütüp halının desenini izlerken .

Sanırım geleceği düşünüyor, müstakbel gelin adayımıza acıyordu .

Valla haline bakılırsa geçmişi düşünüp pişmanda olmuş olabilirdi .

Şuan babamla neden evlendiğini sorguluyor olduğuna yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım .

"Ben hâlâ yakışıklıyım. " Dedi babam aynı Fatih gibi yandan poz verirken .

Biri şu pozu yasaklayabilir miydi ?!

"Size doyum olmaz ailem , ben okula gidiyorum . " Dedim ve hızla sehpanın üzerinde ki çantamı alıp antreye koştum .

"Lan dursana , daha seni ispiyonlayacaktım ben . " Diye bağıran canım kardeşim , yakışıklı olduğunu kanıtlamak için annemle tartışan babamı duymazdan gelerek kendimi dışarı attım .

Benimle aynı anda kapıdan çıkan yeni çocuğu görmemle ayakkabımı hızla giyip yürümeye başladım .

"Hey , " diye bağıran Gargamel suratlıyı umursamadan yürümeye devam ederken arkamdan geldiğini duyabiliyordum .

Saçlarımı savurup daha da hızlı yürümüştüm ki bağlamayı unuttuğum bağcığıma basmam bir oldu.

Yüz üstü yere düşmeyi beklerken hızla gözlerimi kapattım .

Birkaç saniye öyle durmaya devam ettim .

Ne kadar da uzunmuşum yahu ?! Düş düş bitmedi !

"Yerin rahat heralde ?" Diyen sesi duymamla tek gözümü açtım .

Asfalta dönüktüm ve yere değmeme ramak kalmıştı .

Tabii de filmlerde ki gibi iki koluyla bana sarılmamıştı .
Çantamın kulpundan tutmuş öylece duruyordu .

"Salak mısın sen ya?! Çantamı koparacaksın . " Dedim sinirle . Eve şuan yüzümün asfalta değmesine ramak kalmıştı fakat ben olduğum yerde bağırıyordum.

"Düşme diye tuttum . Sabahtan beri bağırıyorum bağcığın açık diye . Duymuyorsun ki !"

"Bilerek duymamazlıktan geldim . " Dedim hâlâ aynı pozisyondayken.

"İyi o zaman . " Dedi ve çantamın kolunu ani bir şekilde bıraktı .

Kendimi bir anda yerde bulurken gitmekte olan yeni çocuğa bağırdım .

"Manyak mısın oğlum ? Ne diye beni yere bırakıyorsun?!"

Duymadan yoluna devam ederken hızla kalktım ve üzerimde ki tozları temizlemeden gittiği yöne doğru koştum.

"Şşş sana diyorum , duymuyor musun ?"

"Duymamazlıktan geliyorum sarışın . "

*Birinin yazara birbirleriyle bağlantılı ve uzun bölüm yazmasını söylemesi lazım...*

Oylama yapmayı unutmayalım 👉⭐🌟