Bir Kopya Meselesi

5.6K 464 118
                                    

Ah salak Kara ah !
Sonun böyle mi gelecekti be ?

Aklımda 11-C ' ye okuldan ayrılırken yapacağım veda konuşmasını hayal ederken gözlerimi sımsıkı kapatıp arkama döndüm .

Tek gözümü açtığımda karşımda kumral tenli okul formasının gömleğinin 2 düğmesini açık bırakıp üzerine ceket giymiş son sınıf olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk duruyordu .

Ne yani ? O şimdi okul gömleğinin ilk 2 düğmesini açık bırakınca havalı olduğunu mu sanıyordu?

Şuraya bir kusma emojisi koyduğumu hayal edin ...

Karşımda ki kişi tek kaşını kaldırıp ' sen hayırdır ' bakışı attığında ,
bende ona ' asıl sen hayırdır ' bakışı attım .

Aslında sadece dik dik bakmıştım o kadar .

Daha fazla zaman kaybetmemek adına karşımda ki iguana kılıklıyı boşverip fotokobiden yeni çıkan kağıdı katlayıp okul pantolonumun cebine koydum.

Ne ?
Ciddi değilsiniz değil mi ?
Tabiki de minicik etekler giyip bir ton makyaj yapmıyoruz . burası o çok izlenen liseli aşıkların olduğu türk dizilerine benzemez . Okul eteklerini diz üstünde giymemize izin vermiyorlar . Ve diz altında durunca da Mevlana ya benziyor diye kimse okul eteği giymiyor. ( Bazı tiki kızlar hariç .Onlar katlayıp giyiyorlar . )

Ben hızla kapıdan çıkmaya hazırlanırken öğretmenler zili duyuldu . Evetttt şimdi gerçekten yanmıştık . Çünkü Ramazan hoca eğer dersi yoksa zil çalar çalmaz buraya gelirdi .

Elim hızla kapının kulpunu bulurken
" cık cık cık ! " Diyen Arizona kertenkelesine döndü bakışlarım. Bu hâlâ burada mıydı ?

" Hiç yakışıyor mu kopya çalmak ? " Dedi beni baştan aşağı süzerken.

" Bilmesem buraya hocalarla sohbet etmeye geldiğini sanacam . Yeme beni ! Sende kopya için geldin . " Dedim yarım ağız sırıtarak .

" Evet . Doğru tespit. Bende kopya için geldim . Ve tahmin edersin ki fotokobi makinasını çalıştıracak kadar vaktim yok . "

" Eee bundan bana ne ? " Dedim tek kaşımı kaldırarak .

" O kağıdı bana ver sarışın ." Sarışın demesine aldanmadan konuştum .
Şimdi ona uzun uzun lakabımın kara olduğundan bahsetmek vardı da, neyse...

" Sebep ?"

" Çünkü ben öyle istiyorum . "

" Allah Allah ? Öyle mi ? "

" Hı hı . " Dedi masum çıkardığını sandığı sesiyle .

Avcunu açınca bir ona bir avcuna baktım . Kopya kağıdını istiyordu !
Benden 11-C ' nin kopyasını istiyordu .
Birde masum durmaya çalışıyordu .

Eee Anadolu çocuğu yer mi ? Yemez !
Ahsen yani namı değer kara yer mi ? Yemez!

Yemedi...

Hızlar ayağımla dizine bir tekme atınca olduğu yerde iki büklüm olan
su aygırısına kötü bakışlarımı yollayıp gidecekken kendimi bir anda yerde buldum .

O bana Çelme mi takmıştı ?
Bana bana ? Karaya ?

Hâlâ düştüğüm yerdeyken ayaklanan bukalemun suratlıya havadan bir tekme daha attım . sinirle bana dönmüştü. Bu seferki acıtmamış olacak ki yerde yatan masum kızın yani benim üzerime geldi .

Ovv kapana kısıldık . Bileklerimi yakalayıp beni kapana kıstırınca tam ağzını açıp birşey diyecekken kapı tekrar açıldı !

Şuan olduğumuz pozisyonu özet geçiyorum iyi dinleyin .

Öğretmenler odasının kapısının önünde yerde yatan saçı başı dağılmış bir adet kız ve onun üzerinde gömleğinin ilk 2 düğmesi açık olan ve yüzü kıpkırmızı olmuş derin derin nefesler alan bir adet elektrik direği .

Direkt kopya çekmek için geldiğimizi söyleyecektim çünkü cevap kağıdını almak daha doğrusu çalmak için geldiğimiz söylersem daha az ceza alırdık muhtemelen . Çünkü şuan çok saçma bir pozisyondaydık ve Ramazan hoca bizi tabiri caizse iş üstünde basmıştı !

Eğer Ramazan hoca ailemi çağırıp bu pozisyonu anlatırsa eğitim ve öğretim hayatım son bulurdu .

Şuan hayal ettim de Tam olarak şöyle olurdu ;

( Yazardan ; şu sahneyi bir hayal eder misiniz lütfen snsndndndn)

Elimde ki kahvelerle mutfaktan çıkmadan önce ciciko makyajımı kontrol ediyor ve saçımı düzeltiyor . Elimdeki kahveyi önce emekli Mustafa amcaya sonra 2 çocuklu 30 yaşında ki Matematik öğretmeni Ahmet abiye ikram ediyorum ve babam birden söze girip " verdim gitti . Tekrardan hayırlı uğurlu olsun . " Diyor .

Annem içerden yüzük tepsisini getiriyor Ahmet abi ve ben aynı anda yüzükleri takarken annem bana sarılıyor ve " Allah bir yastıkta kocatsın kızım . Bir daha erinin dizinin dibinden ayrılma ve öğretmenler odasında abdest bozacak işler yapma . " Gülerek ayrılıyor benden .

Herkes gülüyor , ben şoktan çıkamıyorum . Geldiğimden beri surat ifadem aynı . Sonra birden biri eteğimi çekiyor . Aşağı bakıyorum Ahmet' in kızı Leyla elbisemin eteğine yapışmış " sana anne diyebilir miyim abla ? " diyor .

Kafamı iki yana salladığım da kendime gelmiştim .
Yuh o neydi gı ?

Allah'ım n'olur nasip etme ...

Ramazan hoca hâlâ bize bakarken ben düşlerimde Ahmet'in kızı Leyla' nın mamasını veriyordum . Bana anne demesine de izin vermiştim zaten .

Ben saçma sapan düşlere dalmışken lahana turşusu üzerimden kalkmıştı .

Ben kalkmayacaktım Yerim rahattı ! Ohh mis gibi

Tam Ramazan hocadan yastık yorgan isteyecekken , terbiyesiz terbiyesiz işlerle yakalandığım sağlık bakanı kılıklı kolumdan tutup ayağa kaldırdı beni de .

Evetttt . Hazır mıyız cenaze namazına ?

Ah ah Merhume kopya çalmayı da çalarken basılmayı da çok severdi

****
Kamu spotu; sağlık bakanı kılıklı derken , Fahrettin hocaya laf etmiyoruz tşk 💅


11-C / Yarı Texting   *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin